Uzmanlar, yeni doğum yapan annelerin bolca sıvı tüketerek süt kalitesini artırabileceklerini, beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor. Konya Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Sebahat Ergün Türk, emziren annelerin günde 4 litreye kadar sıvı tüketmeleri, öğünleri atlamamaları gerektiğini söyledi.Beslenme ve Diyet Uzmanı Sebahat Ergün Türk, emziren annelerde beslenme konusunda yanlışlıklar yapıldığını belirterek, “Yeni doğan bir bebeğin 2 saatte bir emzirilmesi gibi bir yanlış konumuz var. Bebek yeni doğduğu için süt yetersiz gelebilir, o anda gazı oluşabilir, belki uykuya da yenik düşmüş olabilir, hani 2 saatte bir ara çok uzun olabilir o yüzden bebek istedikçe vermemiz gerekir. Bu bizim için bir avantajdır. Çünkü bebek emdikçe sinir hücreleri uyarılır, sinir hücreleri uyarıldıkça da süt salımı artar ve sütümüz yeterli seviyeye gelir” dedi.“4 litreye varacak kadar annelerimizin sıvı tüketmesi gerekir”Emziren annelerin aldığı sıvı miktarının süt miktarını belirlediğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sebahat Ergün Türk, “Öncelikle bizim için en önemli olan etmen sıvı tüketimi. 3,5-4 litreye varacak kadar annelerimizin sıvı tüketmesi gerekir. Bu sadece su değildir tabii ki. İçtiğimiz meyve suları, kompostolar, ayran, süt bunlarla beraber toplam 3,5-4 litreyi bulmamız gerekmektedir ki yeterli sıvı vücudumuzda kullanılarak süt üretilebilsin. Tabii ki sıvı miktarı süt miktarını belirlerken sütümüzün kalitesini de bizim beslenmemiz belirleyecektir. Besin kalitemizin oldukça güzel olması gerekir ki sütümüz kaliteli olsun. Mesela emziren annelerimizin rezene çayı kullanmasını tavsiye ederim. Günde 2-3 fincan kullanabilirler. Hem bebeği rahatlatır hem de süt miktarını arttırır. Beslenmede annelerimizin kahvaltıyı, öğle yemeğini ve akşam yemeğini kesinlikle atlamaması gerekir. Kahvaltıda her gün muhakkak bir yumurta bulunması gerekir. Çünkü yumurta da anne sütüne yakın bir protein kalitesi bulunmaktadır, biyolojik değeri oldukça yüksektir. O yüzden annelerimizin olabildiğince her gün yumurta yemesini tavsiye ederim. Bunun yanında peynir, zeytin, çiğ sebzelerden domates, salatalık, mevsim sebzeleri, yeşillik, maydanoz bunların bolca kullanılmasını tavsiye ederim. 2-3 dilim kadar ekmek ama ekmeğin beyaz ekmek olmasından ziyade tam buğday ürünleri veya tam çavdar ürünleri olabilir. Bunlar hem kalorisel olarak daha düşüktür hem de vitamin, mineral değeri bakımından daha zengindir. Onun dışında öğle yemeğini, akşam yemeğini atlamayacak ve et, tavuk, balık tüketmeli. Yani 3-4 gün içerisinde birinde kırmızı et, birinde beyaz et, birinde balık olarak kullanılabilir. Kalan günlerimizde sebze ve kuru baklagillere ağırlık vermeliyiz. Tabii ki de ilk başlangıç aşaması kuru baklagiller sindirim sistemini biraz yorabilir o yüzden biraz kontrollü kullanmak da fayda vardır” ifadelerini kullandı.“Yenilen her fazla yemek bebeğe süt değil anneye bir rahatsızlık bırakacaktır”Sebahat Ergün Türk, sezaryenle doğum yapan annelere süt tüketimini tavsiye etmediğini vurgulayarak, “Sezaryenli annelerimizin özellikle ilk bir hafta içerisinde süt tüketimini genellikle tavsiye etmiyoruz. Çünkü daha sindirim sistemleri iyi olmadığı için gaz oluşumuna sebep olabilir, kabızlık durumu ortaya çıkabilir ve bağırsak sistemlerinde ciddi rahatsızlıklar oluşabilir. Çiğ sebze ve çiğ meyve kullanmalarını tavsiye etmiyoruz. Onlar da aynı şekilde rahatsızlık verebilir. Şeftali ve muz ile yapılan ürünlerden uzak durmalarını tavsiye ediyorum. Bu kabızlığa sebep olabilir çünkü. Sezaryen olmayan ve normal doğum yapan annelerimiz ise bunlara 2-3 gün süreyle dikkat etmelerini tavsiye ederim. Onun dışında rahatlıkla kullanabilirler. Bu arada komposto, süt miktarını ve süt kalitesini artıran besinler arasındadır. Öğlen yemeklerinde, akşam yemeklerinde birer kase komposto bulundurabilirler. Zaman zaman kayısı, erik, üzüm bunları karıştırıp yapabilirler. Yeterli süre geçtikten sonra şeftali kompostosu da yapabilirler. Tahin helvaları da sütün kalitesini artırır ve bebeğe iyi gelir. Ama burada önemli olan porsiyon kontrolüdür. Annelerimiz genelde yanlış bir bilgiye sahiptir, bir de çevresel baskımız vardır bizim. Etraftan aman daha fazla ye sütün olsun, bebeğine yarasın gibi bazı söylemler olabiliyor bu yanlış. Normal gebe kalmadan önceki iştah durumunu düşünelim... İdeal kilodaki annemizin 3’te 1’i kadar artırması gerekiyor yeme miktarını, onun daha üstüne çıkması gerekmiyor. Unutulmamalıdır ki yenilen her fazla yemek bebeğe süt değil anneye yağ olarak geri dönüş yapacaktır, anneye bir rahatsızlık bırakacaktır, diyabet, kolesterol gibi. Fazla kilolar bunlara sebep olabilir” dedi.Konya Hospital Beslenme Diyet Uzmanı Sebahat Ergün Türk, ayrıca yoğurt, ayran ve süt günde 3 porsiyon kadar kullanılması gerektiğini belirterek, “Günlük süt tüketimimiz çok önemli, süt ürünlerinden kullanmamız gerekiyor. Yoğurt, ayran, süt günde 3 porsiyon kadar kullanmamız gerekiyor. Peki, bir porsiyon ölçülerimiz neler? 200 cc’lik bardaklarımız bir su bardağı sütümüz 1 porsiyondur. 1 kepçe yoğurdumuz 1 porsiyondur ve 2 su bardağı ayranımız 1 porsiyondur. Bundan 3 porsiyon kullanmalarını tavsiye ediyorum ve 3 porsiyon kadar meyve kullanmalarını tavsiye ediyorum. Tabii bir porsiyon meyve dediğimiz zaman bir tabak dolusu meyve değil, her meyvenin kendisine özel porsiyon miktarları vardır. Elmanın orta boyu bir porsiyondur, muzun yarısı bir porsiyondur, mandalinanın 2 tane küçüğü bir porsiyondur ya da hurmanın 3 tanesi bir porsiyondur gibi. Bu şekilde kullanmalarını tavsiye ederim” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz