En etkili doğum kontrol yöntemleri hangileri? Prezervatif mi, hap mı?

Doğum kontrolü, gebeliği önlemek için kullanılan herhangi bir yöntemdir. Prezervatifler, spiraller, doğum kontrol hapları, sperm öldüren jeller ve vazektomi gibi birçok farklı doğum kontrol yöntemi vardır. Peki bu doğum kontrol yöntemleri yüzde yüz koruyuculuk sağlıyor mu, en iyisi hangisi?

Doğum kontrolü (kontrasepsiyon), hamileliği önlemek için kullanılan herhangi bir yöntem, ilaç veya cihazdır. Kadınlar birçok farklı doğum kontrol yöntemi arasından seçim yapabilirler. Bazıları hamileliği önlemede diğerlerinden daha iyi çalışır. Kullandığınız doğum kontrolünün türü, sağlığınıza, şimdi veya gelecekte çocuk sahibi olma arzunuza ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları önleme ihtiyacınıza bağlıdır. Doktorunuz şu anda hangi türün sizin için en iyi olduğuna karar vermenize yardımcı olabilir. İşte doğum kontrolü hakkında bilmeniz gerekenler...

Reklam
Reklam

DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Doğum kontrol yöntemleri temel olarak üçe ayrılır. Bu yöntemler; hormonal yöntemler, mekanik yöntemler ve geri dönüşümsüz yöntemlerdir.

Hormonal yöntemler; doğum kontrol hapları, aylık kullanılan doğum kontrol iğneleri, 3 ayda bir kullanılan doğum kontrol iğneleri, cilt altına uygulanan hormonal bir yöntem olan implant sayılabilir.

Mekanik doğum kontrol yöntemleri arasında; prezervatif, kadın prezervatifi, kadınlar için diyafram kullanımı, sperm öldürücü jeller ve kremler, spiraller sayılabilir. Spiral de rahim içi yer kaplayıcı araç anlamına gelir. Bu da kendi içerisinde bakırlı spiral ve hormonlu spiraller olmak üzere ikiye ayrılır.

Geriye dönüşümsüz yöntemler ise; kadınlar için tüplerin bağlanması, erkekler için de vazektomidir.

EN İYİ DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ NEDİR?

En iyi doğum kontrol yöntemi, kişinin kendi arzuları doğrultusunda hekimiyle birlikte muayene sonrasında ve ultrasonografi kontrolü sonrasında belirlenen yöntemdir. Kişiden kişiye değişmektedir, doğum kontrol yöntemi kullanmak isteyen kadının yaşı, daha önce doğum yapmış olup olmaması, genel sağlık durumu, kullandığı ilaçlar, hekimin bu noktadaki kararını etkileyecektir.

Reklam
Reklam

Cinsel açıdan aktif olan, genç yaşta ve henüz doğum yapmamış bir hastada, cinsel temasla bulaşan hastalıklardan korunma avantajı da olduğu için prezervatif kullanımı tercih edilip önerilebilir.

Henüz yeni doğum yapmış, bebeğini emzirmekte olan bir annede, hormonal yöntemlerden sadece progesteron hormonu içeren implant tercih edilebilir veya spiral takılabilir.

Üreme çağının sonlarına gelmekte olan, 2-3 çocuk doğurmuş olan bir kadında, artık çocuk sahibi olunmak istenmiyorsa, kalıcı yöntemlerden tüplerin bağlanması veya eş için vazektomi yöntemi de önerilebilir.

Dolayısıyla bir hastanın farklı yaşam dönemlerinde farklı tercihler olabilir. O kişinin genel durumu da mutlaka gözden geçirilmelidir. Bir çift doğum kontrol yöntemine karar verirken hekimiyle birlikte bu seçenekleri gözden geçirmelidir.

KADINA AİT DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Kadına ait doğum kontrol yöntemleri, temelde hormonal yöntemler, spiral ve tüplerin bağlanması olarak üç sınıfa ayrılabilir.

Hormonal yöntemleri detaylandırırsak, günlük olarak alınan doğum kontrol hapları, aylık olarak enjeksiyonlar, üç ayda bir yapılan enjeksiyonlar, cilt altına hormon içerikli implantların yerleştirilmesi gibi önlemler alınabilir.

Reklam
Reklam

Mekanik yöntemler ise, kadın prezervatifi ve spiraldir. Spiraller kendi içerisinde bakır spiral ve hormonlu spiraller olarak ikiye ayrılmaktadır.

Doğru kullanıldığında kadın prezervatifi oldukça güvenilir bir gebelik önleme yöntemidir. Normal bir prezervatiften daha büyük olma eğilimindedirler. Kauçuk bir keseden oluşan bu prezervatif de tıpkı erkek prezervatifi gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korur.

Yaşı 35'i geçmiş ve artık üreme çağının sonlarına yaklaşmakta olan, çocuk sahibi olmak istemeyen hastalarda geri dönüşümsüz bir yöntem olarak tüplerin bağlanması tercih edilebilir.

Bütün bu yöntemlerin seçilmesi sırasında hastanın genel sağlık durumu da göz önünde bulundurulmalıdır.

ERKEĞE AİT DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Erkeğe ait doğum kontrol yöntemlerinden en sık kullanılanı prezervatiftir. Prezervatif, hem kullanımının kolay olması, hem de yan etki açısından son derece masum olması açısından en çok tercih edilen yöntemdir. Üstelik cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak gibi bir artısı vardır. Bu yüzden özellikle genç hastalarda sıklıkla tavsiye edilen bir yöntemdir.

Reklam
Reklam

Erkeklerin kullanabileceği ikinci yöntem, geri çekme adı verilen doğal bir yöntemdir. Bizim toplumumuzda da oldukça sıklıkla uygulanmaktadır. Ancak geri çekilme yöntemi modern bir doğum kontrol yöntemi olarak kabul edilemez. Bu yöntemle korunan bir çiftte bir yıl içerisinde yüzde 30 ihtimalle gebelik olacaktır.

Erkeklerin kullanabileceği bir diğer yöntem, geri dönüşümsüz olmakla birlikte, çocuk sayısını tamamlamış ailelerde tercih edilebilecek vazektomi yöntemidir. Erkeğin sperm kanallarının bağlanması anlamına gelmektedir. Bunu uygulamadan önce iyi bir değerlendirme yapılmalıdır.

DOĞRU DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ NASIL BELİRLENİR?

Doğru doğum kontrol yöntemi, öncelikle çiftin hekimleri tarafından iyi bir değerlendirilmeden geçirilmesiyle belirlenir. Kadının jinekolojik muayenesi tam olarak yapılmalıdır. Ultrason yardımıyla herhangi bir kist ve miyop olup olmadığı gözden geçirilmelidir. Ayrıca hastanın öyküsünde o güne kadar geçirmiş olduğu kronik hastalıklar çok önemlidir. Sık kullanılan ilaçlar önemlidir. O çiftin çocuğu olup olmaması, ne kadar süreyle korunmayı isteyip istemediği gene karar verirken önemlidir.

Reklam
Reklam

Bir süre çocuk sahibi olmak istemeyen yeni evli bir çiftte, kronik bir hastalık yoksa öncelikle tercih prezervatif veya doğum kontrol hapıdır. Doğum kontrol hapları düzenli olarak kullanılamıyorsa, aylık enjeksiyon veya 3 aylık enjeksiyon şeklindeki tedaviler önerilebilir.

Doğum yapmış hastalarda spiral oldukça sık kullanılan yöntemdir.

Artık çocuk sahibi olmak istemeyen ileri yaş çiftlerde de, kadın için tüplerin bağlanması veya erkek için vazektomi yöntemleri tercih edilebilir.

En doğru yöntem, o kişinin sağlık durumuna göre hekimiyle birlikte belirleyeceği yöntemdir.

DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİNİN YAN ETKİSİ VAR MIDIR?

Yüzde yüz koruyucu olan ve hiçbir yan etkisi olmayan bir doğum kontrol yöntemi yoktur. Ama modern doğum kontrol yöntemlerinin güvenilirlikleri çok yüksektir.

Halk arasında en yaygın görülen hurafe, doğum kontrol haplarının ileriye dönük olarak kısırlığa yol açabileceği gibi bir korkudur. Doğum kontrol yöntemleri, hastanın üreme potansiyeline zarar vermez ve kısırlığa yol açmaz.Ancak bütün yöntemlerin bir takım yan etkileri olabilir.

Reklam
Reklam

Prezervatif bir bariyer yöntemidir. Çok nadir görülebilecek lateks alerjisi dışında önemli bir yan etkisi yoktur.

Doğum kontrol hapı ve iğneleri hormonal yöntemlerdi. İçinde östrojen ve progesteron içeren ilaçlardır. Kullanıma ilk başlandığında, hastada genel bir şişkinlik hali, hafif ödem, birçok hastada bulantı, nadiren kusma şikayeti eşlik edebilir. Baş ağrısı ve göğüslerde dolgunluk da sık görülen yan etkilerdir. Fakat hasta eğer doğru bir seçimse kullanıma devam etmesi konusunda teşvik edilir. Çünkü hasta ilk 3 ay içerisinde kullandığı ilaca adaptasyon gerçekleştirir. Bu gördüğümüz yan etkilerin hemen hemen tamamı ortadan kaybolur. Bu yöntemlerde hekim olarak en çok çekindiğimiz yan etki, damarlarda pıhtı oluşmasıyla seyreden bir tablodur ki son derece nadir görülür. Özellikle kanda faktör 5 mutasyonu olan, protein C ve protein S eksikliği olan hastalarda genetik bir yatkınlıkla pıhtı oluşması durumu, beyinde ve akciğerlerde emboliye yol açabilir. Bu da inme, felç, kalp krizi gibi bir takım problemlere yol açabilir. Fakat günlük hayatta çok sık görülen bir tablo değildir.

Reklam
Reklam

Spiral kullanımında en sık görülen şikayet adetlerin biraz daha uzun sürmesi ve biraz daha yoğun olmasıdır. Vajinal enfeksiyonlar da biraz daha sık görülür. Ancak hormonlu spiralde adetin uzun sürmesi ve yoğun olması gibi bir etki ortadan kalktığı için, çok tercih edilen bir diğer yöntemdir.

DOĞUM KONTROLÜ BIRAKILDIKTAN NE KADAR ZAMAN SONRA HAMİLE KALINIR?

Doğum kontrol hapları bırakıldıktan sonra ilk ayda bile yumurtlama görülebilir. En geç 2 ay içerisinde birçok hastanın üretkenliği geri dönmüş olacaktır.

Doğum kontrol iğnelerinde de son enjeksiyondan yaklaşık 1 ay sonra yumurtlama geri dönmüş olacaktır.

Spiral çekildiği andan itibaren hasta potansiyel olarak gebe kalabilir.

Prezervatif ve bariyer yöntemleri zaten kullanıldığı ilişkiler için koruyucudur. Bırakıldıkları anda gebe kalmak mümkündür.

DOĞUM KONTROLÜYLE YANLIŞ BİLİNENLER NELERDİR?

Doğum kontrolü ile ilgili en çok yanlış bilinen bilgi, doğum kontrol haplarının kısırlık yapabileceği yönündedir. Doğum kontrol hapları kısırlık yapmaz, üreme potansiyeline zarar vermez, tüylenme ve başka yan etkileri de yoktur.

Reklam
Reklam

Doğum kontrol hapları ve doğum kontrol iğneleri, doğum kontrolü dışında adet düzensizliği olan, tüylenme problemi ve akne problemi olan hastalarda da kullanılmaktadır. Dolayısıyla böyle bir süreci geçen hasta kullanımı bıraktığında ve gebe kalamadığında, yaşadığı patolojiyi değil de bundan doğum kontrol hapını sorumlu tutabilmektedir.

Sprialin kayması, düşmesi sıklıkla sorulan bir sorudur. Çok sık yaşanan bir durum değildir, spiral oldukça güvenilir ve uzun süre kullanılan bir yöntemdir. Hasta jinekolojik kontrollerini aksatmamak şartıyla taktırdıktan sonra unutabilir. Adet düzensizliği ya da herhangi bir sorunla karşılaştığında hekimlerine danışmaları yeterlidir.

Prezervatifler bugün artık kolay kolay yırtılmaz, prezervatif kazaları çok nadir görülür ki böyle bir durumda da ertesi gün hapları kullanarak hastanın gebelikten kurtulması sağlanabilir.