**İş dünyasında emeğinizin karşılığını almak istiyorsanız, Zürich’e taşınmayı düşünebilirsiniz. Endonezya’nın başkenti Jakarta’dansa uzak durun.
**
İsviçre bankası UBS’in hafta içinde yayımladığı rapora göre, Oslo’dan sonra dünyanın en pahalı ikinci şehri olsa da dünyada en yüksek maaşının İsviçre’nin Zürich kentinde verildiğini, Zürich’in aynı zamanda dünyanın alım gücü en yüksek şehri olduğunu ortaya çıkardı.
Çalışanların yüksek maaş aldıkları diğer şehirlerse, Miami, Los Angeles ve Sydney olarak sıralandı.
Mumbai, Manila ve Nairobi gibi şehirlerdeyse, çalışanların çok düşük maaşlar aldıkları görüldü.
UBS’in her üç yılda bir yayımladığı analizde, tüketici fiyatları ve hizmetleriyle çalışan maaşlarının karşılaştırıldığı standart bir yöntemle dünya genelinde 73 şehri incelendi.
Çalışma sonucunda, Cenevre, Tokyo, Kopenhag, New York, Stockholm, Toronto, Montreal ve Londra’nın da dünyanın en pahalı şehirleri listesinde üst sıralarda yer aldığı görüldü.
Yaşam ve çalışma şartları açısından dünyanın iyi şehirleri Zürich ve Cenevre seçilirken, İsviçre dağıtılan maaşların miktarı açısından diğer bütün ülkeleri geride bıraktı.
Kendi içinde sıkıntıları var
İsviçre merkezli düşünce kuruluşu Institute of Management Development’ın (IMD) Rekabetçilik Merkezi Direktörü Stephane Garelli, dünyanın en yüksek maaşlarını dağıtmanın kendi içinde bazı sıkıntılar taşıdığına dikkat çekti.
Garelli, “Daha yüksek maaş, daha iyi yaşam koşulları anlamına gelir. Ancak zenginliğin artması, tüketici fiyatlarının artmasına neden olacağından, bu da yaşam maliyetini artırır” dedi.
Avrupalılar düşüşte
UBS’in küresel ekonomik araştırmalar birimi Başkanı Daniel Kalt, çalışmanın sonuçlarının kur değişimlerine göre farklılık gösterebildiğine dikkat çekti.
alt, “Bir şehir bir anda ucuzlayıp, bir anda dünyanın en pahalı şehri haline gelebilir” dedi.
Örneğin Sydney, Avustralya dolarının ABD doları karşısında değer kazanmasından dolayı 2007’den bu yana 20 basamak birden yükseldi.
Diğer yandan, euro bölgesinde yer alan şehirler, euro-dolar paritesindeki düşüş yüzünden, listenin alt sıralarına kaydı.
Kalt, Avrupalı şehirlerin bu şekilde, euro karşısında değer kazanan para birimleri kullanan ülkeler için birer turizm merkezine dönüştüğüne dikkat çekiyor. Bu ülkelerin başında da İsviçre ve ABD geliyor.
Çalışma aynı zamanda Asya kıtasında yaşanan paradoksu da göz önüne serdi. Çin ve Tayvan dünyanın en yüksek gayrisafi yurtiçi hasıla artışı oranlarına imza atarken, Manila, Jakarta ve Mumbai maaşlar ve alım gücü açısından listenin en sonlarında yer alıyor.
Kalt, Asya ve Afrika’da bazı bölgelerin geride kalmasının nedenini, bu ülkelerin gelişmiş dünyayı yakalamakta hızlı hareket edememesi olarak gösterdi ve “Bunu gerçekleştirmeleri yıllarını alabilir” dedi.