En Güzel Adam

Bazı şeyler var ki canımızı ne kadar acıtsa da vazgeçemiyoruz. Örneğin tehlikeli bir oyundan zevk alırken biyolojimizde tam anlamıyla hastalık semptomları gösteren ‘aşk’sız yapamıyoruz. Belki yemeğe biber koymak ya da asitli bir içecek içmek kadar basit ifade edilebilir, acıyı seviyoruz. Serhan Kansu’nun tiyatro oyunu “En Güzel Adam” acısıyla mutlu olmak isteyen bir kadın, kendine hayran bir adam, babasına tutkun bir genç ve şehvetli bir genç kadının en derinlerini masaya yatırıyor.

Serhan Kansu ilk olarak 2008 yılında kaleme aldığı tiyatro oyununu “En Güzel Adam” ismiyle güncelleyerek kitap haline getirdi. Kansu, eserindeki dört karakter üzerinden tutkulu ve sivri köşeli tartışmalarda bulunuyor.

Kitapta; pek çok farklı duygu sorgulanırken “Bir aşığın onu aşağılayan sevgilisine daha çok aşık olması” gibi tıbben hastalıklı ancak ilişkilerde rastlanabilen ve olağan olarak görülen durumlar izleniyor. Karakterlerin birbirleriyle tartışmaları üzerinden ilerleyen hikayede; bir erkeğin egosunun merkezine, nadiren rastlanacak şekilde, cinsellik değil kendine ait güzellik kavramı konuyor.

‘Güzel erkeğe atfedilen daima güç oldu’
Bir erkeğe atfedilen özellikleri sorgulayan Serhan Kansu “Günümüz dünyasında güzel erkek kavramı daima güçlü erkek olmakla ilişkilendiriliyor. Hatta daha da ileri gideyim bir erkeğin güzelliği arabasının güzelliğiyle bile ölçülebilir pek çok insana göre. Güzellik kavramı hiçbir zaman bir kadında anıldığı kadar özgürce, bir erkekte anılamıyor. Evet sanat yapan bir kadın benim de dünyamda bir melek kadar güzel. Ya da iyi fiziğe sahip bir insanda güzel olabilir… Ancak sadece bu olmamalı. Neden gözleri görmeyen sokakta perküsyon çalan bir adam güzel diye anılmazken, konuşurken ağzından tükürükler saçan, küfürbaz, tekneli müteahhitler çok güzel? Sağır bir ressam ilk kez bir karganın sesini duysa çirkin der miydi? Haydi bakalım sadaka verip pohpohlamayın, güzellik yarışması yapın ve tek başına 4 çocuğunu okutan topal bir kadını, sokaklarda hayvanlara yemek taşıyan kirli genci 1. seçin de görelim. Sadece güzel değil hem de en güçlü olan, o perküsyonist, o ressam, o kadın ve o gençtir” diyerek güzellik ve güç anlayışının değişmesi hayalinden söz ediyor.

Sanatçı bir kadın ve bir profesör
Oyunda sanatçı bir kadınla bir akademisyenin aşkından söz eden Kansu “Sanat yapan bir kadının güzelliği ile birilerine bir şeyler öğretmekle görevli bir adamın egosu karşı karşıya geldiğinde kimin yok olacağını bilemeyiz. Bu oyun biraz bundan söz ediyor.” diyor. Aşık olduğu adam onun canını acıttıkça onu daha çok seven bir kadın ve çirkinleşmekten korktuğu için her şeyi göze alabilecek bir adam. Onunla büyük kavgalar ederken bile ona hayran bir erkek evlat ve şehvetli, acımasız bir genç kadın. Sırtımdaki Okyanus ve Şerefine Kozmos adlı kitapların yazarı Serhan Kansu’nun yeni kitabı ‘En Güzel Adam’ kitapçılardan ve internetten temin edilebiliyor.