“En kanlı darbe” paneli

Marmara Üniversitesi Sivil Düşünce Kulübü’nün düzenlediği “En Kanlı Darbe” panelinde,yeni anayasaya düşüncesi damga vurdu.

Marmara Üniversitesi Sivil Düşünce Kulübü’nündüzenlediği “En Kanlı Darbe” paneline, darbelerle hesaplaşmak için yeni anayasaya ihtiyaç duyulduğu düşüncesi damga vurdu.

Marmara Medya Merkezi stüdyosunda gerçekleşen panele İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Devran başta olmak üzere çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel,gazeteci-yazar Elif Çakır ve Nevzat Çiçek’in konuşmacı olarak yer aldığı paneli Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Türkan Uğur Daiyönetti.

Reklam
Reklam

Açılış konuşmasında Erdal Eren’in ailesine yazdığı mektubu okuyan Proje Koordinatörü Seyfettin Turan, “Bugün demokrasi tarihimizin ve düşüncelerin önüne ket vuran 12 Eylül darbesini konuşacağız. Ülke kaotik bir ortama sürüklenirken cunta hain planlarını uygulamaya koydu ve darbe 12 Eylül günü gerçekleştirildi. ‘Bir sağdan bir de soldan’ olmak üzere bu ülkenin yarınları olan gençler idam sehpasına gönderildi.” dedi.

“Ben darbelerin çocuğuyum”

Panelistlerden ilk olarak konuşma yapan eski devlet bakanı Hasan Celal Güzel, “Ben henüz 15 yaşındayken 60 darbesine yakalandım. 12 Eylül ise başbakanlık müsteşar yardımcısıyken buldu beni. Babam Demokrat Parti’nin kurucularındandı ve darbe sırasında alıp götürdüler. Dolayısıyla ben darbelerin çocuğuyum. Hayatımın en şerefli zamanını ise, 5 aylık hapis cezam sırasında geçirdim.27 Mayıs darbesi cumhuriyet tarihinde darbeler dönemini başlattı ve o dönemlerde bırakın darbecilerden hesap sormayı, subaylara gözünün üstünde kaş var denemezdi.Bir düşüncenizi söylediğinizde ise hemen Atatürk ilkeleri karşınıza çıkardı. Biz ‘Atatürk ilkeleri ve 1982 anayasasının ışığı’ altında söze başlayıp, söyleyeceklerimizi söyleyebilirdik. ‘61 anayasası bu millete fazla geldi’ denilerek, 71 Mart’ında anayasa değiştirildi, muhtıra verildi ve sıkıyönetim mahkemelerinde gençler haksız yere idam edildi.” ifadelerine yer verdi.

Reklam
Reklam

Darbe dönemi anılarını panelistlerle paylaşan Güzel, “Bizim darbecimiz akılıdır. 60 darbesini istiklal kararlarından sonra, ekonomi düzelince yaptılar. Yani ekonomi düzelirse darbe yapılır. Böylece paşalar bilmedikleri bir işin halledildiğini düşünürler. Biz o dönemki ekonominin durumunu darbecilere anlattığımızda, tahmin ettiğimiz gibi darbeden vazgeçip başka bir tarihe ertelediler.” dedi.

“Bütün darbeleri lanetliyorum”

Darbe dönemlerinin geride kalması için halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Güzel, “Niye Paris’te, Londra’da ya da Washington’da tank yürütülemiyor. Çünkü yürütülürse evvela halk tankı kaldırır atar. Ama Sincan’da yürütüldüğünde, halk 10 kilo şeker alıp eve kapandı. Zulmün karşısında susmamak lazım. Ben bütün darbeleri lanetliyorum. Türkiye’nin bir daha böyle dönemlerden geçmemesi için sizlerin rejiminize sahip çıkmanız ve halkın bilinçlenmesi lazım. Bunun için de ömrümün sonuna kadar sivil itaatsizliği geliştirmeye çalışacağım. Çünkü halka silahını çeviren bir general, hayduttur ve tepelenmesi gerekir.” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

“80 darbesi olmasaydı 28 Şubat bu kadar kolay yapılamazdı”

Çocukluk ve gençlik yıllarından başlayarak yaşadığı travmalarıizleyicilerle paylaşan Elif Çakır, “12 Eylül darbesi, Türkiye’deki üçüncü büyük askeri müdahaledir. Ben o dönemlerde Mamak’ta yaşayan bir çocuktum ve 80 ihtilali ciddi anlamda çocukluk travmalarıma neden oldu. 12 Eylül Türkiye’nin en kanlı ve unutulmaz darbesidir. 28 Şubat ise Türkiye’nin en sinsi, kalleş ve alçakla hazırlanmış darbesidir. 12 Eylül 9 yıl devam etti ama o anayasanın karabasan ruhu hala hepimizin üzerinde. Zaten 80 darbesi olmasaydı 28 Şubat bu kadar kolay yapılamazdı.” ifadelerine yer verdi.

Demokrasi ve özgürlükler üzerinde ısrarla durduğunu ve bunun çocukluk anılarıyla ilgili olduğunu söyleyen Çakır, “Ben Çorumluyum ve alevi, sünni kavramlarıyla beraber büyüdüm. Daha önce hiç rahatsızlık duymadığımız bu kavramlar birden ortaya çıktı ve Çorum birbirine girdi. Günlük yaşamda bir arada olduğumuz komşularımız birbirleriyle konuşmamaya başladılar. Alevi bakkal amcam, bana ekmek vermemeye başladı. Bir anda iki ev arasındaki o daracık yollar çitlerle bölündü. Bu nedenle öncelikli olarak 1982 anayasasından kurtulmamız gerekiyor. Bütün sorunların ve kötülüklerin anası darbelerdir. Ben bir anneyim ve çocuklarımın kendi çocuklarına Türkiye yakın tarihini utançla anlatmalarını istemiyorum.” dedi.

Reklam
Reklam

PKK’nın mimarları 12 Eylül darbesini yapanlardır”

Gazeteci-yazar Nevzat Çiçek konuşmasında, “27 Mayıs’a gitmeden 12 Eylül’ü anlayamayız. Darbe geleneğine baktığımızda bunun bir zincir olduğunu ve daha ileri gittiğimizde ise cumhuriyetin bir darbe olduğunu görürüz. Darbeler Türkiye toplumuna yapılmış toplu bir tecavüzdür ve bu darbeyle beraber toplum yeniden dizayn edildi. PKK’nın mimarları da 12 Eylül askeri darbesini yapanlardır. 12 Eylül askeri darbesinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri suçlanmadı ve bunları mantalitesi budur demedi. Toplum şayet böyle görseydi, sokağa çıkardı.Eğer bugün 12 Eylül’ü sorgulamak istiyorsak, yeni bir anayasa hazırlamamız gerekmektedir. Yeni anayasa çıkmadığı sürece bütün hesaplamalar boştur.Gerekçesi olmadan tüm darbeler kötüdür. Darbe; kan demektir. Bu işin en büyük kısmı bilinçlenme konusu. Halk bilinçlenmediği sürece tankları alkışlanmaya devam eder.” ifadelerine yer verdi.

Haber: Banu Ezber

Fotoğraf: Elif Gümüş

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: