En Önemli Risk ABD İle İlişkiler!

Tamam ekonomi de iyi değil. İşsizlik, faizler, enflasyon dünyanın faizsiz para bolluğu içinde olduğu bu dönemde bile hala çok kötü. Büyüme kısmen pozitife dönse de, Türkiye'nin sorunlarını aşması için yıllık ortalamada % 5'in üzerinde büyümesi gerekiyor.

Ama tüm bu sorunlar piyasalar tarafından zaten fazlası ile satın alınmıştı. Yani zaten sınırlarımızdaki gelişmeler ve ekonomimizin içinde bulunduğu riskler nedeniyle fazlası ile faiz ve kur artışları yaşadık. Fazlası ile yerli yabancı sermayeden yurt dışına çıkışlar oldu. Fazlası ile çok sayıda yatırımcı ülke dışında dünyanın her ülkesinde konut yatırımı yaparak, sermaye çıkartarak dışarıya fon çıkışları yaptı. Çok sayıda genç ve eğitimli Türk son üç-dört yıldır yurt dışına gitmeyi tercih ederek olumsuz bir havanın oluşmasına neden oldu.

Reklam
Reklam

Tabii düşen büyümeler, kesilen tüketim talepleri, sektörlerin sıkıntıları krediye ve dolayısı ile yatırımlara talebi de düşürdü. Tüm bunlar içinde BIST dış dünya bir kaç yıldır rekor denemeleri yaparken, rekorları tazelerken dünyadan negatif ayrışma yaşayarak fazlası ile iskontolu seyrediyor.

Kısacası saydığım veya sayabileceğim benzer diğer risklerin hepsi zaten piyasa tarafından fazlası ile satın alınmıştı. Tüm bunların yarattığı güven eksikliği nedeniyle hane halkı DTH hesaplarına yönelerek, 194 Milyar Dolar düzeyinde bir tasarrufunu bankalarda dövizde atıl duruma sokmuştu.

Yani Türkiye için topyekün bir toparlanma süreci heran başlayabilir. Ama bir büyük belirsizlik riski var ki, bunun önüne set çekiyor! O da ABD ile ilişkilerdeki yaptırım riski. S-400 ve Halkbank nedeniyle süren yaptırım riski tümden iyiye gidişi frenleyen bana göre en büyük riskimiz. Bu riskin öyle ya da böyle çözüleceğine inanıyorum. Ama Trump'ın azil soruşturmalarının da aynı ana denk gelmesi bu çözüm sürecini zora sokuyor.

Reklam
Reklam

İnanın bu konudaki riskin ne şekilde yön bulacağını ya da en azından gelişmelerin sıralamasını kestirmekte çok zorlanıyorum. İki ülkeden karşılıklı yapılan açıklamalar, bir anda havayı tersine döndürebiliyor. 4 Aralık'ta iki ülke heyetleri S-400 görüşmelerine başlıyor. Aynı gün Trump'ın azil soruştuması da gündemde olacak.

Bu sorunu çözemezsek ve Türkiye'yi zora sokacak bir yaptırım, özellikle de halkbank konusunda kabul edilemeyecek bir karar çıkacak olursa, işler bir anda gerilecektir. Böyle bir gelişme halinde tüm olumlu beklentilerim tersine döndüğü gibi, derin bir kriz riski ile yüzleşmek durumunda kalabiliriz. Dolar kurunda yeniden 5.93 ve üstünde yeni tepki yükselişleri görülebilir. Tabii faizdeki düşüş de tersine dönerse, tüketim ve yatırım için krediye olan talep de bir anda durur.

Ama çözülürse de, dolarda 5.50 ve daha altına doğru düşüş, faizlerde yeni indirimler, yatırım ve tüketim kredilerine talepte patlama, büyümede hızlanma başlayacak. Gram altın karşılığında da destek-direnç tablomuzda paylaştığım gibi düşüşler görülecek. Döviz tevdiat hesaplarında çözülme başlayacak. Böyle bir ortamda da BIST bu seviyelerden en az 10 Bin puanlık bir yükselişle pozitif sürece gidişe hemen karşılık verecek. Banka hisseleri de sanayi hisselerine uyunca bu yükseliş çok hızlı yaşanacak.

Reklam
Reklam

Ben yine tekrarlıyorum ABD ile bir orta yolu bulmak durumundayız. Karşılıklı olarak bu durum her iki tarafın da lehine. Ama arada yeni kriz mi yaşayacağız da çözümü bulacağız bunun cevabını bulamıyorum. Bu nedenle bu dönemi tekniklerdeki direnç ve destek seviyelerinin kırılmasına göre anlamaya çalışmakta yarar görüyorum. Hangi yönde kırılma olursa, o yöndeki sıralı seviyeleri takip edelim derim. Bu nedenle de teknik seviyeleri Destek-Direnç Tablosunda detaylıca paylaşıyorum.

Hepinize iyi bir seans dilerim.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı

Twitter: @_Stratejist_