Enflasyon rakamları neye işaret ediyor?

Yüksek gelen ÜFE, TÜFE’deki hızlı yıllık düşüşü ve TCMB’nin agresif faiz indirimlerini gölgeledi.

TCMB’nin beklenti anketinde yüzde 0.35’lik artış olarak öngörülen Şubat ayı TÜFE’si, zayıf talebin etkisiyle olumlu yönde bir sürpriz yaparak yüzde 0.34’lük düşüş olarak gerçekleşti. Bizim ve piyasa genelinin beklentileri yüzde 0.20 ila yüzde 0.40 yükseliş arasında değişmekteydi.

2008 yılının Şubat ayında ise TÜFE ve ÜFE sırasıyla aylık bazda yüzde 1.29 ve yüzde 2.56 yıllık bazda da yüzde 9.1 ve yüzde 8.2 olarak açıklanmıştı.

Reklam
Reklam

Şubat ayındaki PPK Toplantısı'nda iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın döviz kurundaki hareketleri sınırlandırdığını ve petrol ile diğer emtia fiyatlarındaki gelişmelerin de enflasyondaki aşağı eğilimi desteklemeye devam ettiğini belirten TCMB, son derece sürpriz sayılabilecek bir şekilde kısa vadeli faizleri 150 baz puan indirmişti. Böylece son üç aydaki toplam faiz indirimi 475 baz puana ulaşırken, son yapılan faiz indiriminin ise piyasa fiyatlamalarında herhangi bir etki yaratmadığı görülmüştür.

Bu ayın 19’undaki PPK Toplantısı’nda ise en iyimser tahminle 50-75 baz puanlık öncekilere göre daha sıırlı bir indirim gelebileceği tahmin edilmektedir. Olası faiz indiriminde yine iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın ve talepteki zayıflığın ön planda tutulması beklenebilecekken, bu sefer döviz kurlarındaki kıpırdanma ve ÜFE’deki yükselişin TCMB’yi çok daha temkinli davranmaya yöneltmesi büyük olasılıktır. Bu ay içerisinde global çapta üretici fiyatlarının yükseliş yaşamış olması da TCMB’nin dikkatinden kaçmayacaktır diye düşünüyoruz. Bunun yanında, global piyasalarda yeniden endişelerin bolca hakim olduğu ve çalkantıların yaşandığı bir döneme girilmiş olması da TCMB’nin ihtiyatlı davranmasına etken olacak bir diğer unsur olacaktır.

Reklam
Reklam

Şubat ayı TÜFE’si her ne kadar eksi olarak ve beklentilere göre daha olumlu bir şekilde gerçekleştiyse de, TCMB’nin ard arda gerçekleştirdiği faiz indirimleriyle yüzde 15.00 bileşik seviyesi civarına demir atan faizlerde bu gerçekleşmeye bağlı olarak çok da önemli bir hareket yaşanmasını veya ciddi bir alım iştahı ortaya çıkmasını beklemiyoruz. Bizce, 50 baz puanlık muhtemel bir faiz indirimi de yatırımcılarda aşırı bir heyecan yaratmayacaktır. Dolayısıyla faizlerde önümüzdeki günlerde yine ağırlıklı olarak yüzde 15.00’in etrafında kalınacağını ve hareket marjı olarak da yüzde 14.00-16.20 aralığındaki seyrin sınırlı dalgalanmalarla etkili olmayı sürdüreceğini tahmin ediyoruz.

(Hedef Menkul Değerler)