Askeri bir kent olarak bilinen mozaikleriyle ünlü Zeugma'da, üzerinde Roma İmparatoru 2. Filip ile tapınak figürlerinin bulunduğu Drahmi adında paranın basıldığı ve kentte yaşayanların yüksek enflasyonla mücadele ettiği ortaya çıktı. Zeugma'da alım gücünün her geçen yıl düştüğü yazıtlarla tespit edilirken, milattan önce 6. yüzyılda 2 Drahmi'ye satılan 1 ineğin, milattan önce 5. yüzyılda 8, milattan önce 4. ve 3. yüzyılda 13, 2. yüzyılda ise 20 Drahmi'ye ancak alınabildiği belirlendi. Milattan önce 5. yüzyılın ilk yarısında, bir aile yıllık ihtiyacını 200 Drahmi ile karşılarken, milattan önce 4. yüzyılda orta halli bir insanın günlük ihtiyacını karşılayabilmesi için Drahmi'nin 8'de biri olan 3 Obol'un gerektiği ifade edildi.
Yazıtlarda ortaya çıkan rakamlara göre; Zeugma'da koltuk 2 Drahmi 1 Obol'a, iskemle 1 Drahmi'ye, erkek köle 179, kadın köle 178, çocuk köle ise 72 Drahmi'ye satılıyordu. Mimar ve taş ustasının günlük yevmiyesi 1 Drahmi iken, kırmızı figürlü bir vazo satın almak için 3 Drahmi ödemek gerekiyordu.
Gaziantep Üniversitesi Öğretim Görevlisi Arkeolog Rıfat Ergeç, Zeugma'nın, Roma İmparatorluğu'nun para basan kentleri arasında yer aldığını ifade ederek, "Zeugma, askeri bir kent olduğu için imparator adına para basılıyor. Bu paranın ön yüzünde imparatorun resmi, arka yüzünde ya bir tapınak ya da kartal figürü bulunurdu. Nüfusun azlığından dolayı sanayi geri kaldığı için araç-gereçler yüksek fiyatlara satılıyordu. Buna karşılık yiyecek çok ucuzdu. Ancak zamanla Zeugma sikkeleri enflasyona yenik düştü.
Milattan önce 6. yüzyılda 2 Drahmi'ye 1 inek alınabilirken, artan hayat pahalılığıyla milattan önce 2. yüzyılda 1 inek 20 Drahmi'ye ancak alınabildi" dedi.
Gaziantep Müzesi'ni gezen İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük'ün de aralarında bulunduğu İstanbullu sanayiciler, enflasyonun Zeugma'da da olduğunu öğrenince hayretlerini gizleyemedi.