Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) haziran ayı enflasyonunu yüzde 1.64 olarak açıklaması sonrası emekli ve memur zamları netleşirken, TÜİK'in 'enflasyon sepeti'nde yer alan maddelerin fiyatları gündem oldu. TÜİK'in haziran ayında uzman doktor muayenesini 33 lira 69 kuruş, ev kirasını 5 bin 845 lira, yurt ücretini ise 457 lira olarak dikkate alması şaşkınlık yarattı.
TÜİK'ten enflasyon sepetine ilişkin olarak, "Dünyada enflasyon nasıl hesaplanıyorsa Türkiye'de de öyle hesaplanıyor. TÜFE ve ÜFE arasında oluşan fark sadece Türkiye'ye özgü değil." değerlendirmesi gelirken, bir anda eleştirilerin odağında yer alan TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya da düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
"Kurumumuzca üretilen resmi istatistikler herhangi bir kişi, makam ya da kurumun talep, talimat veya tahminlerine göre değil, kurumun sahip olduğu bilimsel ve teknik özerklik ile geçerli uluslararası yöntemler kullanılarak bağımsız olarak hesaplanmakta ve ilan edilmektedir." diyerek eleştirilere yanıt veren Çetinkaya'nın kullandığı ifadeler ise adeta ezber bozdu.
Hürriyet'te yer alan habere göre; Dünyada enflasyon nasıl hesaplanıyorsa Türkiye’de de öyle hesaplandığını belirten Çetinkaya'nın "yumurta hesabı" sosyal medyada gündem yarattı.
Bir süre önce madde fiyatlarını yayınlamayı bırakmalarıyla ilgili eleştirilere yanıt veren Çetinkaya, “Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ülke yapmıyor. Mesela yumurta diye bir madde var. Yumurta dediğinizde toplulaştırılmış bir şeyden bahsediyorsunuz. Organik yumurta da var, gezen yumurta da. 30’luk yumurtanın fiyatı 2 lira. Ortalama toplulaştırılmış fiyatlara bakıldığında yumurta için 2.57 lira gayet mantıklı bir fiyat. Olay bir süre sonra teknik hesaplamalardan çıkıp algı yönetimine giriyor. Biz ise hiçbir mana ifade etmeyen fiyatları kaldırdığımız için dayak yedik, hâlâ da yiyoruz” diye konuştu.
Enflasyonun yüzde 75 olmasıyla yüzde 45 olması arasında bir fark olmadığını belirten Çetinkaya, şunları söyledi;
"Fiyatlar artıyor. 100 TL olan ürünün fiyatı bir yıl sonra 175 veya 145 TL olacak arasında can yakıcılığı açısından bir fark yok. Psikolojik olabilir belki. TÜİK Başkanı ve bir vatandaş olarak da söylüyorum, matematiksel bir gerçeklik"