Ayrımcılık İzleme Platformu’nun “Türkiye’de Engellilere Yönelik Ayrımcılık Ve Hak İhlalleri 2011 Yılı İzleme Raporu”nda çarpıcı olduğu kadar düşündürücü bilgiler yer aldı. Rapora göre geçen yıl 4’ü uğradığı saldırı ve şiddet, 11’i gerekli önlemlerin alınmaması ve ihmaller yüzünden toplam 15 engelli yurttaş yaşamını kaybetti. Ayrıca, kadın ve erkek 15 zihinsel engelli yurttaş tecavüze, 6 zihinsel engelli yurttaş da cinsel taciz ve istismara uğradı. Türkiye’de “Özürlüler Yasası”nın yürürlükte olmasına karşın engelli yurttaşlara yönelik ayrımcılığın devam ettiği belirtilen raporda, Cumhuriyet savcılarının basına yansıyan bu vakalarla ilgili resen soruşturma açma yetkisini kullanmadığı ifade edildi. Raporda, ayrımcı uygulamaların gazete haberi olarak kalmaya devam ettiği vurgulandı.
21 sivil toplum örgütü hazırladı
Ayrımcılık İzleme Platformu’nu oluşturan 21 sivil toplum örgütü Türkiye’de 2011 yılında izlediği engellilere yönelik hak ihlalleri ve ayrımcılık vakalarını rapor haline getirdi. Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (EŞHİD) koordinasyonunda hazırlanan “2011 Yılı Engellilere Yönelik Ayrımcılık ve Hak İhlalleri İzleme Raporu”nda engellilere yönelik ayrımcılık ve hak ihlalleriyle ilgili önemli bilgiler yer aldı.
Rapora göre Türkiye’de 2011 yılında, 4’ü uğradığı saldırı ve şiddet, 11’i gerekli önlemlerin alınmaması ve ihmaller yüzünden toplam 15 engelli yurttaş yaşamını yitirdi, kadın ve erkek 15 zihinsel engelli yurttaş tecavüze, 6 zihinsel engelli yurttaş da cinsel taciz ve istismara uğradı.
Bir insan hakları sorunu
2011 yılındaki, engelli bireylere yönelik ayrımcılık ve hak ihlallerini kapsayan raporda engelli bireylerin sorunlarının bir insan hakları sorunu olduğu ve dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de engelli bireylerin temel haklardan yararlanmada ayrımcılıkla karşılaştığı ifade edildi. Raporun, engelli bireylere yönelik ayrımcılık ve hak ihlallerinin görünür kılınması yoluyla farkındalık yaratmak ve yasama/yürütme otoritesinin engelliler alanındaki politika ve uygulamalarının insan hakları ve fırsat eşitliği temeline oturtulmasına katkıda bulunmak amacıyla hazırlandığı kaydedildi.
Raporda yer alan bilgilerin İzleme Platformu’nun sadece ulaşabildiği verilerden oluştuğunun altı çizilirken, raporun Türkiye kamuoyu ve ilgili kamu otoritesi yanında uluslararası kamuoyu ile paylaşılacağı, STÖ raporu olarak da Birleşmiş Milletler’in (BM) ilgili sözleşme komitelerine sunulacağı belirtildi.
Yardım ve acıma tutumu ayrımcılığın üstünü örtüyor
Kamu otoritesinde ve toplumda egemen olan “yardım ve acıma” tutumunun ayrımcılığın üstünü örttüğü belirtilen raporda, genel olarak kadın engelliler ile bazı engelli gruplarının daha fazla ayrımcılığa maruz kaldığı ifade edildi.
Savcılar soruşturma açma yetkisini kullanmıyorlar
Raporda “Medyaya yansıyan engellilere yönelik ayrımcılık vakaları ile ilgili olarak, Cumhuriyet Savcıları resen soruşturma açma yetkilerini kullanmamaktadır. Resen soruşturma açma yetkisinin kullanılmaması bir yandan engellilerin adalete erişimini engellemekte diğer yandan ayrımcı uygulamaların cezasız kalması sonucunu doğurmaktadır” denildi.
Cezaevleri engellilere uygun değil
Türkiye’deki cezaevlerinde engelliler için gerekli şartlarının bulunmadığının altı çizilen raporda hükümlü engelli yakınına bakmak üzere savcılık izniyle cezaevine giren insanların bulunduğu ifade edildi.
Özürlü raporları da ayrımcılığa neden oluyor
Engelli bireylerin eğitim, istihdam, sağlık gibi alanlarda maruz kaldığı ayrımcılık vakalarından örneklerin sıralandığı raporda, “Özürlülük raporları”nda tam bir standardın yakalanmamış olmasının ayrımcılık ve hak ihlallerine yol açtığı öne sürüldü. “Özürlü raporları”nın, engelli bireylerin kendilerine tanınmış diğer haklardan faydalanmasını belirlediği anımsatılarak, bu raporların eğitim, istihdam, bakım ve rehabilitasyon başta olmak üzere bir çok hakkı etkilediğine dikkat çekildi.
Engelliler belirli mesleklere atanmıyor
Engelli bireylerin istihdamı için yasalarda yer alan kota uygulamasının iş yaşamında dikkate alınmadığı ifade edilen raporda genel olarak istihdama erişimde yaşanılan ayrımcılığın yanında engellilerin eğitimleri ve yetenekleri uygun olsa bile, belirli mesleklere atanmadığı da belirtildi.
İç hukukta gerekli düzenlemeler yapılmadı
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Engelli Hakları Sözleşmesi’ni onaylamasının üzerinden yaklaşık üç yıl geçmesine rağmen iç hukukta gerekli düzenlemeleri henüz yapmadığına dikkat çekilen raporda yürürlükte bulunan bazı kanunlarda hala engellilere yönelik ayrımcı düzenlemeler bulunduğu kaydedildi.
Türkiye’de resmi yetkililerin ve toplumun genelinin engellilere korunmaya ve şefkate muhtaç insanlar olarak baktığı ifade edilerek ayrımcı uygulamaların gazete haberi olarak kalmaya devam ettiği belirtilen raporda engellilere yönelik ayrımcılık içeren uygulamaların son bulması için öneriler de sunuldu ve engellilere hizmet sunulan tüm kapalı kurumların bağımsız izlemeye açılması istendi.
Raporun tamamına www.esithaklar.org adresinde ulaşılabilirsiniz.
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (EŞHİD)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz