Enkaz altında kalan ruhlar

Sami Dündar: “Yürüyemez raporuyla hastaneden taburcu edildim, yürüdüm hatta şu an koşuyorum ama ruhum hala enkaz altında”

17 Ağustos 1999…saat : 3.02…
Üzerinden geçen 13 yılın acıları silemediği tarih.
Türkiye tarihinin deprem hanesindeki en kara sayfalardan biri.
Görüntülerden, fotoğraflardan yıllardır canlanan gerçek ölenler, yaralananlar ve hala enkaz altında kalan ruhlar.
Onlardan biri; 27 saat enkaz altında kaldıktan sonra çıkarılan, öldü sanılarak morga kaldırılan, ölmediği tesadüfen belirlendikten sonra hastaneye kaldırılan ve uzun süre tedavi gören yapımcı Sami Dündar.
Hastanedeki bu tedavinin ardından taburcu olma vakti geldiğinde Sami Dündar için “yürüyemez” raporu verildi.
Aslında deprem sonrası yaşadığı sürece bakıldığında “yaşıyordu ya, o bile yeter” diye düşünülse de, Sami Dündar için durum öyle değildi.
[ ****](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/17-agustos-depremi-bu-aci-bir-daha-yasanmasin/1060/215474/)
**YÜRÜYEMEZ DEDİLER O KOŞUYOR**
Sami Dündar, koltuk değneklerini attı, yürüdü, hatta koşuyor bile bu geçen zaman içinde.
Tıbben yürümesi imkansız denilen Sami Dündar’ın koşma yolculuğundaki en büyük destekçisi Ağaoğlu My Club ekibi oldu.
Yani 13 senede tıbben imkansız denilen birçok noktayı başardı Sami Dündar, ama ruhu hala enkaz altında…
Yani O, ruhu enkaz altında kalan binlerce depremzededen sadece biri…
**13 YILDIR UYUMUYOR VE AYNI CÜMLEYİ HAYKIRIYOR:**
**“ÇIKIN HASARLI BİNALARINIZDAN”**
13 yıldır geceleri uyumuyor Sami Dündar. Bu da 17 Ağustos’un onun ruhunda yarattığı ve silinmesi mümkün olmayan en büyük yaralarından.
Enkazdan çıksa da ve yıllar geçse de, onun ruhu hala Gölcük Donanma Komutanlığı’ndaki o enkazın altında.
Nefesi, bedeni ve yaşamını saran tek şey 13 senedir korku…
Hiçbir şey yapılmadı mı (?) elbette yapıldı diyor Sami Dündar ama yeterli mi (?) sorusuna verdiği yanıt çok net;
“Devlet ve Sivil Toplum Kuruluşları ellerinden gelen neredeyse her şeyi yaptılar diyebilirim. Geçtiğimiz yıllarda bu konuda toplumun tüm kesimlerini suçluyordum ancak bu yıl aynı kanıda değilim. Bana göre artık ülkemizin depreme hazır olabilmesi için tek bir şey gerekiyor o da herkesin derhal hasarlı binalarından çıkmasıdır. “
Yıllardır her fırsat bulduğunda uyarmak, bilinçlendirmek, farkındalık yaratmak için çaba harcıyor Sami Dündar.
“Her Şeyin Bittiği Yerden” isimli kitabında her şey tüm detaylarıyla yazıyor, okurken enkaz altına girip saatlerce çıkamadığınızı hissediyorsunuz.
Şimdi o kitap film olma yolunda.
Film çok uluslu bir yapım olacak. Amerika, Fransa, Yunanistan, Almanya ve İngiltere ile ortaklık görüşmeler sürüyor.
Filmin sır gibi saklanan oyuncu kadrosu ise konusu kadar dikkat çekici.
Filmin animasyonları ise Rus ve Amerikalı profesyonellerin ellerinden çıkacak.
Diğer yandan yardım kuruluşlarına ve depremle ilgili çalışan her kesime kendince destek veriyor Sami Dündar.
Son olarak Kimse Yok Mu derneğinin bünyesinde faaliyet gösteren ASYA Arama Kurtarma ekibine gönüllü destek veren Sami Dündar, ekibin tanıtılması için gönüllü olarak bir kamu spotu hazırladı.
Şimdi ise depremin oluş ve sonuçlarıyla ilgili profesyonel olarak yapılması gereken arama kurtarma çalışmalarını anlatan uzun bir kamu spotu hazırlıyor.
Ama her şey yetersiz, çünkü asıl çığlığı hiç duyulmuyor;
“1999 yılındaki Marmara depreminde resmi sonuçlara göre deprem sadece 1 kişiyi öldürdü. Oysa binalar 20 bine yakın insanın feci bir şekilde ölmesine neden oldu. Milyonlarca depremzedeyi ise asla kurtulamayacakları bir travmanın içerisine yaşamaya mahkûm etti. Bu öylesine bir travma ki hiçbir tıbbi müdahale ile giderilmesi mümkün olmayan bir yıkımdı. Ben de bu travmayı asla atlamayacağımı biliyorum. Hala daha her an bir şey olacakmış gibi geliyor. Yaptığım hiçbir şey beni mutlu etmiyor. Çünkü hep deprem olacak ve her şey yarım kalacak ben de bu sefer kurtulamayacağım diye yaşıyorum… Hele daha da büyük bir korkum var ki, ya benimle birlikte enkaz altında tanıdığım bir insan kalırsa…Ve ben çaresizce onun feci ölümünü izlersem…! İşte bu yüzden diyorum ki derhal çıkın hasarlı binalarınızdan…”
13 yıl sonra hala cevabı olmayan bir soruyu sorup, yaşam için hiçbir önlem almamak nedendir anlamak zor, ancak en azından birileri fark edene kadar Sami Dündar’ın tekrarlayacağı bir söz belki sizin de hayatınızı kurtarabilir;
“DEPREM ÖLDÜRMEZ BİNALAR ÖLDÜRÜR”
Anahtar Kelimeler: