Entim A.ş. Yönetim Kurulu Başkanı Timuçin: “türkiye Küresel Aktör”

ENTİM A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Enis Timuçin, yeni bir dünya kurulduğunu ve bu dünyada Türkiye’nin çok önemli bir aktör olduğunu ifade ederek, “Yeni bir dünya kuruluyor. Ve bu dünyada Türkiye çok önemli bir aktör ve daha genç beyinlerin dünyası. İçerik üretiminin dünyası bu. Çünkü fikir her şeydir. İşte her şeyi üretebiliriz. Ama fikir üretecek bir fabrikaya sahip olamayız” dedi.

Fırat Üniversitesi Fırat IEEE Öğrenci Kolu’nun düzenlediği “Geleceğine Yön Ver 2” seminerine konuşmacı olarak katılan ENTİM A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Enis Timuçin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana verdiği tavizlerin son bulduğunu, mevcut hükümetin etkin dünya siyasetinde artık aktif bir aktör olduğunu ve dünya siyaseti geleceğine dair önemli kararlar alırken Türkiye’nin hassasiyetlerini göz ününde bulundurmak zorunda olduğunu söyledi. Timuçin, yükseliş trendinin basamaklarını hızlı çıkan Türkiye’nin gelecekte bu yükselişi devam ettirebilmesi için dinamik, aktif ve özgüveni yüksek bireylere ihtiyaç duyduğunu, bunun için gençlere çok iş düştüğünü de belirtti.

Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Timuçin, “Barış ortamı sağlanan bir Türkiye ekonomik gelişmelere gebe olacağından ve güçlü bir Türkiye emperyalist ve kapitalist göçlerin işine gelmeyeceğinden Türkiye’de sürekli çatışma ortamı yaratıyorlar ve buna kaynak sağlıyorlar. Artık bu oyunlara dur demenin vakti gelmiştir. Yıllarca bizi maşa olarak kullanıp birbirimize düşürdüler, artık maşa olmaktan kurtulup bu süreci desteklemeliyiz. Burada siz gençlere çok iş düşüyor. İnsanlar ve insanların yönettikleri kurumlar, şirketler, yapılar, bunun adı her ne olursa olsun bir köşe kapmanın derdindedirler. Bu köşeyi kapmış olanlar ve orayı bırakmayanlar, bunun adına profesyonellik der. Ama köşelerinden de kıpırdamazlar. Bu köşeyi kapıp bırakamayanlar, Türkiye’nin bu güne kadar gelişim sürecini tamamlayamayıp ve iç çatışmalara sahne olmasında önemli bir rol oynadılar. Oysa, insan kendisi, ülkesi, kurumu, şirketi, elinin altında ne değer, hangi yapı varsa onu genişletmek, ufkunu gözlerinin görmediği yerlere kadar taşımakla yükümlü olmalıdır. Ve bu yükümlülüğü ona kendi içindeki sonsuz kalp ve beyin hazinesi vermiştir. Bu, insana verilmiş olan en değerli hazine, onun için siz gençler de bu hazineden yararlanacak ve ilerde Türkiye’nin yükseliş trendini devam ettirmek için birbirinizle yarışacaksınız” dedi.

“BAŞARILI OLMAK İSTİYORSANIZ ÇEVRESEL BASKILARDAN ARINMANIZ GEREK”

İnsanın doğuştan iki tane hapishanesi olduğunu söyleyen Timuçin, bunlardan birinin insanın ruhunun vücuduna hapsedilmiş olması, bir diğerinin de yer çekim kuvveti, oksijen, yiyecek ve içeceklerle insanoğlunu kendine bağımlı kılan dünyanın insanın en büyük hapishanesi olduğunu kaydetti. Timuçin, “Başarılı olmak istiyorsanız çevresel baskılardan arınmanız gerekecektir. Aksi halde çevrenin istekleriyle sizin istekleriniz çatışır durur ve bu da sizi mutsuz bireylere dönüştürür” diye konuştu. Ayrıca beyin ve kalp hazinesinin doğuştan Allah tarafından verildiğini ifade eden Timuçin, “Kişi kendini tanımazsa ilerlemesi olanaksız olur. Bunun üzerine ilk ayet ‘oku’. Hiçbir şey indirilmemişken neyi oku? Allah C.C. insanın kendisini okuması gerektiğini ve kendisini algılaması için kendisini anlaması gerektiğini” dedi.

“TEKNOLOJİ VE MEDYADA TÜRKİYE'NİN DÖNEMİ BAŞLIYOR”

Yeni bir dünya kurulduğunu ve bu dünyada Türkiye’nin çok önemli bir aktör olduğunu ifade eden Timuçin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tek odacıklı bir beyin haline gelen teknoloji, artık dünyamızın bizzat kendisi kadar önemli. Bir etrafımıza bakalım. Teknoloji ve tasarım bizim hayatımızdır, ta kendisidir. Bütün icatlar bir tasarımdır. İlk insanların aletleri de birer tasarımdı ve hep ama hep güzele ve iyiye yönelikti. İnsanın istediği tek bir şey vardır; tatmin olmak. Evet. İçimizde, kendi kişisel egomuzla yüzleştiğimizde bir an olsun onu dinlediğimizde bunu hemen fark ederiz. Sizce insanlar iletişim araçlarından, TV'lerden, radyo istasyonlarından, ellerindeki o cep telefonlarından, PC'lerinden yayın yapan asık suratlı insanlardan ya da sahte gülüşlerle zevksiz dekorlar önünde boy gösteren insanlardan sıkılmadılar mı? Bence sıkıldılar. Çünkü kendileri özne değiller. Niye sosyal medya böylesine büyüdü? Çünkü sosyal medya onlara fırsat tanıdı. Yaz ve paylaş dedi. Diğerleri seni görüyor. Evet evet, herkes seni görüyor, yaz ve göster onlara enerjini. Ve şimdi gelinen noktaya bir bakın; sosyal medya, geleneksel medyanın tahtını sallıyor. Herkes, değerli olduğunu düşünür. Dünyamızda değersiz olduğunu düşünen biri var mı? Varsa o şu anda iyi bir psikiyatr tedavisi görüyordur değil mi? O zaman, insanlara değerli olduklarını kanıtlama fırsatını vermeliyiz. İşler çok değişti, inovasyon çalışmaları yeterli değil. Avrupa'dan, Amerika'dan gelen reklamcı dehaların konferansları da işe yaramıyor. Çünkü yeni bir dünya kuruluyor. Ve bu dünyada Türkiye çok önemli bir aktör ve daha genç beyinlerin dünyası. İçerik üretiminin dünyası bu. Çünkü fikir her şeydir. İşte her şeyi üretebiliriz. Ama fikir üretecek bir fabrikaya sahip olamayız.”

Timuçin, gençlerin de bu doğrultuda fikirlerini kullanmaları gerektiğini vurguladı.