Felsefi kavramlar ve terimler önermeleri, önermeler akıl yürütmeleri destekler. Her biri bir diğerinin açıklanmasına destek olur. Farklı felsefi akımların her biri çeşitli kavramlarla ve terimlerle açıklanarak desteklenir. Kavramlar en çok klasik mantıkta önemlidir. Bu kavramların incelenmesi de mantığın öncelikli tutulan konusudur. Çeşitli felsefi akımlar, kavramlar ve terimler farklı alanlarda da kullanılabilir. O akımın ya da kavramın savundukları dahil edildiği alanda da geçerlidir.
Entüisyonizm diğer adı ile sezgicilik felsefi kavramlar arasında yer alır. Sezgiye, akı, soyut düşünme, zihin karşısında hem üstünlük hem de öncelik tanıyan bir felsefi akımdır. Akımın kurucusu Henry Bergson olmuştur. Bu yüzden çoğu zaman felsefe tarihinde Bergsonculuk olarak adlandırılmıştır. Çeşitli kuralları ve özellikleri bulunan sezgicilik birçok durumu sezgi ile açıklamayı gerektirir.
Sezgiciliğe göre bilginin özellikle de felsefi bilgisinin kaynağı ve temeli sezgi kabul edilir. Bu noktada en önemli olan sezgi kavramının içeriğidir. Felsefi anlamda sezgi bir tür doğrudan doğruya keşfedilme, açılma ve dolaysız, aracısız aniden kavranma anlamında kullanılır. Entüisyonizme göre varlıkları bize olduğu gibi veren bilgi sezgiden geçer.
Bu akımın öncüsü kabul edilen Bergson bu kavramı daha da özele indirgeyerek açıklamıştır. Buna göre de sezgicilik gerçeği dolaysız bir şekilde kavrama yetisidir ve algıların ve zihnin bir tür bir araya gelişinden oluşmuştur. Böylece sezgi olarak değerlendirilen içgüdüler sezgiciliğin merkezine alınmıştır.
Sezgicilik hem etikte hem de matematik felsefesi alanında kullanılır. Etik alanda sezgiye dayanılması, etik önermelerin doğrulanması, kabul edilmesi ya da reddedilmesi içindir. Eylemlerin yanlış ya da doğru olmaları onların üzerine düşünme yolu ile ulaşılacak bir durum değildir. Aksine tüm bunlar doğrudan sezgi ile varılacak bilgilerdir.
Edebiyatta da kullanılan sezgicilik bu alanda bir maddeyi kavramak için iki göze gereksinim duyulduğunu savunur. Edebi bir görüştür ve bu görüşe göre gözlerden biri maddenin görüntülenebilen kısmın diğeri ise görünemeyen kısmını görmek durumundadır. Eğer maddeye manevi olarak bakılmazsa o şey eksik kavranmış sayılacaktır.
Orta Çağ felsefesinde en önemli isimlerden biri de İmam Gazali olarak kabul edilmiştir. 19. yüzyılda felsefe alanında Gegelci aşırı sistematik ve soyut olan felsefelere karışı duran, onlara bir tepki olarak Bergson felsefesi ortaya çıkmıştır. Bu felsefenin ana tezi de akla dayanan bir bilginin asla tam ve kesin olmayacağıdır.
Kabul gören temel özellikleri ile entüisyonizm şu maddelerle açıklanmıştır:
Objektiflik, sistematik olamamak gibi riskleri ve zorlukları bulunan sezgiselcilik doğru bilgiye sadece sezgiler aracılığı ile ulaşılabileceğine inanır.