Erbaa’da Her 40 Metrekare İçin Bir Ağaç Dikme Zorunluluğu

Erbaa Belediyesi tarafından emsal ve kat artışı gibi önemli değişiklikleri içeren imar planında yapının oturduğu alan dışında kalan her 40 metrekare için bir ağaç dikme zorunluluğu getirildi.Tokat’ın Erbaa ilçesinde Belediye Başkanı Hüseyin Yıldırım mimar, mühendis ve müteahhitler ile bir araya gelerek Eylül ayı belediye meclis toplantısında kabul edilen imar değişikliğini dile getirdi. Başkan Yıldırım, Erbaa Belediyesi tarafından emsal ve kat artışı gibi önemli değişiklikleri içeren imar planında yapının oturduğu alan dışında kalan her 40 metrekare için bir ağaç dikme zorunluluğu getirildiğini kaydetti. Planda Erbaa iki ayrı bölgeye ayrıldığını ifade eden Yıldırım, “Erbaa’da dikey yapılaşma ön plana alınarak yeşil alanların, parkların ve çocuk oyun alanlarının şehirde daha fazla yer alması amaçlandı. Şehir merkezini içine alan birinci bölgenin doğu sınırı, Reis Mehmet Ulusoy Caddesi, batı sınırı Ihlamur Caddesi, kuzey sınırı Alişan Diktaş Caddesi, güney sınırı Yavuz Sultan Selim Caddesi olarak belirlendi. Birinci bölgede 1000 metrekare’den 1999 metrekareye kadar olan alanlara yüzde 5, 2000’den 3999 metrekareye kadar yüzde 15, 4000 ve üzeri için ise yüzde 20 emsal artışı gerçekleştirildi. Birinci bölgede daha önce en fazla 4 kat olan yapı izni 6 kata çıkarıldı. İmar planında ikinci bölge D100 karayolunun güneyinde kalan alanlarla sınırlandırıldı. Değişiklik yapılan plan notlarında yüzde 40 olarak belirtilen taban oturum alanı 1000-1999 metrekarelik arsalarda yüzde 35’e 2000 ve üzeri arsalarda ise yüzde 30’a düşürüldü. Ziya Gökalp Mahallesi Tepeşehir konutları ve Tepeşehir villalarının bulunduğu alanlarda ise yapılaşmanın tamamlanmış olması sebebiyle herhangi bir değişik yer almadı” dedi.DEPREM GERÇEĞİ GÖZARDI EDİLMEDİBaşkan Yıldırım, Erbaa’da depremi göz ardı etmelerinin mümkün olmadığını ifade ederek, “İmar değişikliği ile çok daha fazla parkı, açık alanları, çocuk oyun alanları olan bir Erbaa’yı hedefliyoruz. Bu değişiklik ile birlikte yeşile daha fazla yer verilen site ve konutlar yapılması önemli hedeflerimizden biri. Kat artışına izin vermemizle birlikte tabi ki akıllara gelen ilk konu Erbaa’nın birinci derece deprem bölgesi olması. Deprem bir Erbaa gerçeği. Bunu göz ardı etmemiz mümkün değil. Mimarlar, mühendisler günümüz inşaat teknolojisiyle depreme son derece dayanıklı binalar yapmalı. Yüksek katlı binalara izin verdik. Bu depreme dayanıksız binaları daha sıkı takip edeceğimiz anlamı da taşıyor. Mimar, mühendis ve müteahhitlerimizle yaptığımız toplantıdan mevcut deprem yönetmeliği standartlarının çok daha üstünde binalar yapılabilmesi için bir çalışma mutabakatı sağladık. Mevcut deprem yönetmeliğinin üzerinde kaliteli binalar yapılabilmesi için mimar, mühendis ve müteahhitlerimizle birlikte üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz. Bir taraftan imar değişikliği ile yüksek katlı binalara izin verirken diğer taraftan kentimizi de dönüştürmeyi daha sağlam hale getirmeyi hedefliyoruz. Depreme dayanıksız binaların bir dönüşüm sürecine girerek yerini yeni ve depreme dayanıklı binalara bırakması, hepimiz için elzem. Bu değişikliğin bir diğer faydası ise kaçak yapılarla mücadele. Elbette hali hazırdaki binalar bu değişiklikle birden bire ortadan kalkmayacak. Ancak inşaat sektörünün hareket alanı genişlediği için yapılaşmada bir dönüşüm süreci yaşayacağız. Bu imar değişikliğindeki bir diğer amacımız farklı mimari projelerle Erbaa’da mimari estetiğin önünü açmak. Yeni değişiklikle bu beklentimizin yerine geleceğine inanıyoruz. Bu yenilikler uzun vadede Erbaa’nın siluetini değiştirecek. Bunun yanında daha güvenli yapılarla depreme her zaman hazır olacağız" diye konuştu.