Sanat camiasında herkesin farklı bir ünlü olma hikayesi var. Kimi katıldığı bir programda fark edilirken kimi de filmlere konu olacak bambaşka hikayelerle ünlü olma yolunda ilerleyebiliyor. Sanat dünyasının sevilen isimlerinden biri olan Erdal Özyağcılar da ilham veren bir yaşam hikayesine sahip. Hayallerinin peşinden gitmeyi seçen Özyağcılar'ın ışıltılı sanat dünyasının basamaklarını çıkışında en büyük destekçisi Yıldız Kenter oldu.
Bursa’da çok varlıklı bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Özyağcılar, ergenliğine kadar varlık içinde yoklukla büyümek zorunda kaldı. Abisinin, çok küçük yaşta aşırı kilo nedeniyle vefat etmesi, ailesinde travmaya yol açtığı için Erdal Özyağcılar’ı sadece yaşamasına yetecek kadar beslediler ve bu durum yaklaşık 13 yaşına kadar devam etti. Aile içerisinde yaşadığı bu sancılı süreci Erdal Özyağcılar, "Aç olduğum için ailemden gizli gizli ağaçlardan meyve toplayıp yerdim." sözleriyle anlattı.
Okul hayatı başlayınca tiyatroya ilgi duyan Özyağcılar’ı ailesi de destekledi ve böylece kariyer yönünü çizmiş oldu. Çeşitli halkevlerinde tiyatro eğitimi aldıktan sonra, başka bir mesleği de olsun düşüncesinde olan babasını üzmemek için İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Ancak aklı konservatuarda kaldı. Ankara Konservatuarı’nda şansını denedi ancak kuruma kabul edilmedi. Sınava sonraki sene tekrar girmeyi düşünürken bambaşka bir olay yaşandı.
Yakın arkadaşı İlhan Ongan İstanbul Belediye Konservaturarı’na girmekten son anda vazgeçti ve sınava giriş belgesini Erdal Özyağcılar’a verdi. Özyağcılar, kendine ait olmayan belge ile sınava girdi ve sınavı kazandı. Bir süre sonra gerçek durumu hocası Yıldız Kenter’e itiraf etti ve duruma çözüm bulunmasını istedi.
Yıldız Kenter çözüm olarak; bir yıl boyunca konuk öğrenci olarak derslere katılmasını, sonraki yıl sınava kendi adıyla girerse sınavı kazanacağını, hatta yıl kaybı olmaması için sınıf atlatacağını söyledi. Böylece Erdal Özyağcılar sektöre adım attı ve herkesin sevdiği isimlerden biri oldu.