Erdoğan: "AB müzakerede siyasi davranıyor"

10. Ulaştırma Şurası'na katılan Başbakan Erdoğan, "Bugün ab üyesi ülkeler içinde Türkiye ile mukayese edilemeyecek ülkeler var. Alınma kararları her yönüyle siyasidir" dedi.

İSTANBUL (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin müzakere sürecinde siyasi davrandığını ve AB üyesi ülkeler içinde Türkiye ile mukayese edilemeyecek ülkeler olduğunu belirterek, "Alınma kararları her yönüyle siyasidir, hiçbir zaman AB müktesebatıyla alakalı değildir" dedi. Bu durumun Türkiye'ye haksızlık olduğu kadar AB'ye de haksızlık olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Türkiye AB'yi adres olarak ortaya koymuşsa bunun bir nedeni var. Türkiye içindeki muhaliflerin olduğu kadar AB içindeki Türkiye muhaliflerinin de bu fotoğrafı doğru okumasını önemle rica ediyorum" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan, ilk kez uluslararası platforma taşınan 10. Ulaştırma Şurası'na katıldı. Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen şurada, Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da hazır bulundu. Şurada bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin köprü ülke olduğunu belirterek, sadece yolcuların gelip geçtiği değil, her geçişlerinde bu topraklara bir şeyler kattıkları bir köprü olduğunu söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin Batı'nın köklü demokrasileri ve farklı medeniyetleri, gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olanları farklı kıtaları birbirine bağlayan, birbiriyle buluşturan bir dostluk köprüsü olduğunu da ifade etti. Dünyada hızlı bir entegrasyon süreci yaşandığına değinen Başbakan Erdoğan, "Coğrafi sınırlar ortadan kalkıyor. Ülkeler arasındaki siyasi sınırlar şeffaflaşıyor, psikolojik sınırlar adeta buharlaşıyor. Şimdi yeni bir yüzyıla adım attık. Geçtiğimiz yüzyıldan daha ileride hangi tür adımları atabileceğimizi tartışmalı, bu yönde projeler gerçekleştirmeliyiz" dedi.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan, yolların sadece ülkeleri ve şehirleri değil, toplumları da birbirine bağlayan medeniyet köprüleri olduğunu söyledi. Ulaştırma alanlarında imkanlarını geliştirmiş olan ülkelerin kalkınmayı yaygınlaştırmak, ticareti geliştirmek konusunda önemli mesafeler aldığını belirten Erdoğan, bu ülkelerin kültürel temaslar da en üst seviyeye çıktığını ve standartlarını yükselttiğini kaydetti. Başbakan Erdoğan, "Bu gerçekler doğrultusunda ulaştırma alanında yapılmamışları yapmayı artık kaçınılmaz bir

gereklilik olarak gördük ve kendi tarihimizin en nemli ulaştırma projelerini ardı ardına hayata geçirmeye başladık. Biz Türkiye olarak on yıllar boyunca ciddi bir ulaştırma sıkıntısı yaşadık. Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna ulaşım son derece meşakkatli, son derece tehlikeli ve uzun sürelere, büyük bedellere mal olan bir durum arz ediyordu. 7 yıl önce Türkiye'nin bölünmüş yol ağı 6 bin kilometre civarındaydı. Dünyanın en önemli pazarlarına bu kadar kısa mesafede olmasına rağmen bölünmüş yol ağımızın düşük seviyelerde olmasını kabullenemedik. 15 bin kilometrelik duble yol hedefi koyduk. Hızlı bir eylem planı ile birlikte bölünmüş yol ağını 16 bin 700 kilometreye çıkarttık. Ulaşımda ciddi bir küresel entegrasyona adım atmış olduk. Deniz ulaşımından hava yoluna, kara yollarımızdan demir yollarımıza kadar standartlarımızı her geçen gün daha da ileri noktalara taşıyoruz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"İpek demiryolu projesi"nin gerçeğe dönüşeceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Tüp geçit projesiyle denizin altından iki kıtayı demir yoluyla birbirine bağlıyoruz. Asya ve Avrupa kıtaları kesintisiz biçimde demir yoluyla birbirine bağlanmış olacak. Marmaray Projesi, dünyadaki en önemli projelerden biri olarak kayıtlardaki yerini alacak. 3 milyar dolara mal olacak bu proje bittiğinde boğazın bir yakasından diğerine geçiş sadece 4 dakikaya düşecek. Her gün 1 milyon yolcu bir kıtadan başka kıtaya geçecek. Bu projeler ülkeye değil, bölgeye hizmet ediyor" açıklamasında bulundu.

Erdoğan, Türkiye'nin ulaşım alanındaki başarısının göz ardı edilemeyeceğini belirtirken, bugün AB üyesi ülkeler içinde Türkiye ile mukayese edilemeyecek ülkeler olduğunu ifade etti. AB ülkelerinin müzakere sürecinde siyasi davrandığının altını çizen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Alınma kararları her yönüyle siyasidir, hiçbir zaman ab müktesebatıyla alakalı değildir ama almışlardır. Bunları kendilerine söylediğimiz zaman cevap veremiyorlar, verecek cevapları da yok. 5 yıllık projeksiyonla Türkiye'yi değerlendirmek yanlıştır. Türkiye'ye haksızlık olduğu kadar AB'ye de haksızlıktır. Oluşmakta olan fotoğrafı herkes geniş bakış açısıyla değerlendirmektedir. Medeniyetler İttifakı'nın eş başkanı olan Türkiye AB'yi adres olarak ortaya koymuşsa bunun bir nedeni var. Bu AB'ye artı bir güç katmaktır. Bu güçten mahrum edilmektedir. Türkiye içindeki muhaliflerin olduğu kadar AB içindeki Türkiye muhaliflerinin de bu fotoğrafı doğru okumasını önemle rica ediyorum" dedi.

Reklam
Reklam

Erdoğan, dünün kavramları ile, dünün kelimeleri ile bugüne ait cümleler kurulamayacağını belirtti. Dünün düşünme tarzıyla bugüne ilişkin çözümler üretilemeyeceğini de ifade eden Başbakan Erdoğan, "Avrupalılar karşısında, 'biz de AB'ye girmeyi arzu ediyoruz' deyip de 'hadi bakalım' denildiğinde buna karşı çıkanlar, bunu neyle izah ederler anlamak mümkün değil. Türkiye değişiyor. Türkiye kendisi için değişiyor, bölgesinin huzur ve kalkınması için değinfeler aldığını belirten şiyor. Dünyada barış ve istikrara daha fazla katkı sağlamak için değişiyor. AB'ye yeni bir vizyon kazandırmak için değişiyor. Türkiye'nin bölgesel barış için, küresel barış için refah, kalkınma ve istikrar için bugüne kadar sağladığı, bundan sonra sağlayacağı çok büyük katkılar olacaktır dünyamıza. Biz ülke olarak bu katkıları sağlamaya devam edeceğiz. Biz kıymetimizi bugüne kadar bilmedik ama ne zaman denizden çıkarılıp da karaya atılırsak o zaman kıymetimizi anlayacağız. Kendimizi kendimize ve dünyaya iyi tanıtmak durumundayız. Türkiye'yi her alanda büyütmeye, yüceltmeye, farklı bir kulvarda ilerletmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Reklam
Reklam