ANKARA (ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi arasına katmaya mecbur olduğunu savundu.
Erdoğan, "AB gerçekten barışın adresi olacaksa, sevginin adresi olacaksa, medeniyetler ittifakının adresi olacaksa Türkiye'yi arasında katmaya mecburdur. Ama yok medeniyetler çatışmasının adresi olmak istiyorsa o kendi bileceği bir iştir" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Dış İlişkiler Başkanlığı tarafından büyükelçilere verilen iftar yemeğine katıldı. Erdoğan burada, Türkiye'nin AB üyeliği, kitle imha silahları ve İslami terör tartışmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle terör ve örgütlü suçlarla mücadelede kitle imha silahlarının yayılmasını önlemesine dikkat çeken Başbakan, "Kitle imha silahları ile mücadele ederken, birileri kitle imha silahlarını üretmeye devam edip, birilerinin yaptıklarını ‘sen kitle imha silahı yapıyorsun, bunu kaldır' diye yaklaşırsak herhalde adil olmaz" dedi.
Erdoğan, kitle imha silahları konusunda adaletli olanın tüm dünyada kitle imha silahlarının kaldırılması olduğunu söyledi.
-"KÜRESEL SAVAŞA GİDİYORUZ"-
2006 yılında sadece silahlanmaya ödenen paranın 1 Trilyon Dolar olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Öbür tarafta Afrika'da, dünyanın değişik ülkeleri ve kıtalarında, fakir fukara, garip gureba, yoksulluk, cehalet bütün bunların ürettiği dayattığı bir terör var. Ondan sonra terör mücadelesini adeta bütün savunma sanayinin ürettiği silahlarla mücadele ettiğini söyleyen güçler var. Halbuki biz 21. asra girerken küresel barışı yakalayacağız dedik. Ama şu anda küresel barış yok, şimdi küresel savaşa gidiyoruz. Bunu anlamakta, bunu tanımlamakta zorlanıyoruz."
-"İSLAM TERÖRE MÜSAADE ETMEZ"-
İslam'ın kelime anlamı itibariyle barış ve barışı teşvik eden bir din olduğunu belirten Erdoğan, "Ama İslmafobi ile Müslümanların karşısına çıkıldığı zaman bu bizi üzer. Biz antisemitizmi insanlık suçu olarak ilan etmiş bir ülkeyiz" dedi.
İslam'n teröre müsaade etmeyeceğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Zira bir insanın öldürülmesi bütün insanlığın öldürülmesi olarak gören bir din teröre müsaade etmez. Kimse bize bunu bu şekilde anlatmaya kalkmasın. Kimse bize İslam teröre müsaade ediyor demesin. Birilerinin yanlışları asla İslam'ın yanlışı olamaz. Bir Musevi'nin yapmış olduğu yanlış, tüm Musevilerin yanlışı olamaz. Bir Hıristiyanın yapmış olduğu katliam, Hıristiyan dinine mal edilemez. Hiçbir semavi din insanlığın katline insanlığın ölümüne müsaade etmez. Biz buna inanıyoruz."
-"PEYGAMBERİMİZE SAYGI DUYUN"-
Başbakan Erdoğan konuşmasında, bazı Avrupa ülkelerinde Hz. Muhammed'e yönelik alaycı karikatürlere de atıfta bulundu. Erdoğan, İslam dinin gereği, Müslümanların tüm peygamberleri peygamberi gibi sevdiğini belirterek şöyle devam etti:
"Biz diyoruz ki diğer dinlerin mensupları da aynı şekilde bizim peygamberimize lütfen saygı duysunlar. Gerçi onlar saygı duysa da duymasa da biz diğer dinlerin peygamberlerini zaten sevmeye mecburuz. Diğer dinlerin peygamberlerini sevmek için kimseden müsaade almaya ihtiyacımız yok. Biz zaten seviyoruz. Ama diyoruz ki, peygamberimize de en azından saygı duysunlar."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında AB'ye ilişkin mesajlar da verdi. Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefi doğrultusunda gerçekleştirmeyi üstlendiği reformları hayata geçirme kararlılığı içinde olduğunu söyledi. AB'nin Türkiye'nin üyelik süreci konusunda zaman zaman zorlaştırıcı yaklaşımlar içine girmesinden yakınan Erdoğan, "Türkiye AB yolunda samimidir. Bunu özellikle Avrupalı dostlarımızın bilmesini istiyorum. Bu konuda bugüne kadar verdiğimiz mücadeleyi bundan sonra da vereceğiz. Fakat herhangi bir fasılla ilgili önümüze bir siyasi engel teşebbüs edilirse bu bizi üzer. Tabi Güney Kıbrıs önümüze çıkarılırsa bu bizi üzer" dedi.
Güney Kıbrıs'ın gerek siyasi gerekse coğrafi yapısı itibariyle Türkiye'ye ile mukayese edilemeyeceğini savunan Erdoğan, Güney Kıbrıs'ın adanın bütünün temsil eder bir şekilde "Kıbrıs" olarak tanımlanmasını da eleştirdi. Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yerine getirdiğini, şu anda da Maastrich kriterlerini teker teker yerine getirdiğini söyleyen Başbakan, "Bunlar yerine gelirken de açalım mı açmayalım mı (müzakere başlığı). Artık kapamayı konuşmuyoruz. Şimdi açmada kaldık. Bununla bir şey kazanılmaz ki. Onun için biz diyoruz ki eğer AB gerçekten barışın adresi olacaksa, sevginin adresi olacaksa, medeniyetler ittifakının adresi olacaksa Türkiye'yi arasında katmaya mecburdur. Ama yok medeniyetler çatışmasının adresi olmak istiyorsa o kendi bileceği bir iştir."
-"DİN PARTİSİ YAKIŞTIRMASI BİZE HAKARETTİR"-
Başbakan Erdoğan, AKP'nin din eksenli bir parti olarak tanımlanmasına ise tepki gösterdi. Erdoğan, "Kimse bizim partimizi din eksenli bir parti olarak tanımlamaya kalkmasın. Bunu başından itibaren söyledik. Bunu kendimize hakaret telakki ederiz. Din eksenli bir parti dini sömürüsünü getirir. Onun için biz yola çıkarken din eksenli olmadığımızı, muhafazakar demokrat bir parti olduğumuzu söyledik. Ama bu dindar insanların siyaset yapamayacağı anlamına gelmez. Biz gerçek anlamda birleşik bir cephe halinde davranarak, bu girişimlere set çektik. Bundan sonra da hep birlikte set çekeceğiz" diye konuştu.
-GECEDEN NOTLAR-
AKP Dış İlişkiler Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar yemeğine ilgi büyük oldu. Yemeğe, çok sayıda büyükelçi, AKP milletvekilli ve Bakanlar Kurulu üyeleri katıldı. Yemek Kuran okuma şampiyonu Ahmet Karalı'nın ezan okunmasıyla başladı.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının ardından basına kapatılan bölümde ise Konya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Semazen ekibi gösteri yaptı.