ADANA (A.A) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Seçim sürecinde AK Parti'ye karşı Türkiye genelinde bir şiddet kampanyası başlatıldı. 150'den fazla seçim büromuz, aracımız, il ve ilçe başkanlıklarımız saldırıya uğradı'' dedi.
Erdoğan, Adana'ya yaklaşık 2 ay önce 27 Mart'ta geldiğini hatırlatarak, ''O gün tam 75 farklı eser ve hizmetin açılışını sizlerle birlikte yaptık. Adana'ya yeni okullar, derslikler yaptık, konutlar kazandırdık. Adana'daki 33 özel sektör yatırımını sizlerle birlikte açtık. O gün sizlere bir de müjde vermiştim. Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin kurulmasına ilişkin tasarının komisyondan geçtiğini TBMM'ye geldiğini söylemiştim. Tasarı görüşüldü, kabul edildi, onaylandı. Artık Adana ikinci üniversitesine kavuştu. Adanalı tüm gençlere hayırlı olsun'' dedi.
Erdoğan, CHP ve MHP genel başkanının, BDP'lilerin kışkırtması, tahrikleri neticesinde AK Parti'nin hedef yapıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
''Ne yazık ki Adana'da da AK Parti hedef yapıldı ve yapılıyor. Sadece 15'e yakın seçim büromuz seçim araçlarımız maalesef taşlandı, saldırıya uğradı. Değerli kardeşlerim, şunu Adana'da açık açık söylüyorum, biz bu tehditlere boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Biz bu zorbalara pabuç bırakmadık, bırakmayacağız. Biz bu şiddettin diline teslim olmadık olmayız. Adana'nın yolları taştan, bunlar çıkartamaz bizi baştan, bu kadar basit. Adana'da AK Parti sadece BDP'nin, sadece terör örgütünün değil, aynı zamanda MHP'nin hedefi, milletvekillerimize, adaylarımıza yapılan tehditleri biliyorsunuz. 12 Eylül'deki gibi CHP, MHP, BDP, illegal örgütler ittifak halindeler. Medya bunlarla beraber AK Parti'nin karşısına dikildi. Maşallah bu ekip tam bir muhabbet içinde, birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlar, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Onlar çetelerle muhabbet içinde varsın olsun. Biz milletimizle muhabbet halindeyiz. Onlar küresel çetelerle işbirliği içinde, biz Adanalı kardeşlerimizle işbirliği halindeyiz. Onlar taşla, molotofla yürüyor, biz milletimizle yürüyoruz. Bu kadar saldırıya uğradığımıza göre demek ki doğru yoldayız. Demek ki milletimizle birlikteyiz. Demokrasiye, millet iradesine inancı kalmayanlar işte böyle şiddetle ayakta kalma çabası içerisindeler.
Biz bunlara aldanmayacağız, biz şiddettin diline teslim olmayacağız. Biz demokrasi, özgürlük diyeceğiz. Büyük Türkiye diyeceğiz.''
-''DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİRDİK''-
''Kardeşlerim, 8,5 yıl boyunca sadece demokrasi dedik, demokrasiyi güçlendirdik'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Aynı şekilde devam edeceğiz, hiç kimsenin endişesi olmasın. hiç kimse tedirgin olmasın korkmasın. Biz demokrasiden, özgürlüklerden taviz vermeyeceğiz. Ama aynı zamanda bu ülkede huzuru en güzel şekilde tesis edeceğiz. Bütün tahriklere rağmen, kardeşliğimizi yüceltecek, bu ülkeyi kardeşliğimiz üzerinde yücelteceğiz. 12 Haziran demokrasimiz açısından son derece önemli dönüm noktası. 12 Haziran sonrası bizim en büyük projemiz yeni bir anayasa.''
Anayasanın bir ülkeyi ayakta tutan, istikrar, güven ve huzur içinde yaşatan, ülkenin geleceğe doğru emin adımlarla ilerlemesini sağlayan en önemli metin olduğunun altını çizen Erdoğan,şöyle devam etti:
''Anayasa her birimizin günlük yaşamıyla doğrudan alakalıdır. Anayasa ekonomiyle, istihdamla, üretimle doğrudan bağlantılıdır. Anayasa, demokrasi, özgürlüğün en önemli teminatıdır. Biz de maalesef bugüne kadar anayasalar millet tarafından yapılmadı. Müdahalelerin ardından belli kişiler, belli gruplar, belli zümreler tarafından hazırlandı. O anayasalar özgürlükleri kısıtladı, demokrasiyi arızalı hale getirdi. Ekonominin, Türkiye'nin önünü açmadı. Tam tersine bu anayasaların bizati kendileri sorun haline dönüştü. Biz şimdi öyle bir anayasa yapalım ki Türkiye şaha kalksın diyoruz. Öyle bir anayasa yapalım ki kardeşliğimiz daha da yücelsin istiyoruz. Öyle bir anayasa yapalım ki 74 milyonu kucaklasın, 74 milyon bunu sahiplensin istiyoruz.''
-''UZLAŞMA İÇİNDE...''-
Anayasanın dilinin de önemli olduğuna değinen Erdoğan, ''Şu andaki anayasanın dilini ben anlamıyorum, tercüman gerekiyor. Tercümansız bir anayasaya ihtiyacımız var. Biz anayasayı okurken avukat mı tutacağız. İşte bunlar şimdi kalkıyor millet anayasasını yapacak, o anayasa yapılırken uluslararası ilişkiler, ekonomisti, siyaset bilimcisi, psikologları, kim olursa hepsi yer alacak, STK'lar bunda yer alacak. En sonunda anayasa hukukçuları bu işin teknik yolunu ele alacaklar. Biz bu anayasayı kendi başımıza yapmayacağız. Toplumun her kesimiyle uzlaşma içinde bir anayasa hazırlayacağız. Kolektif bir akıl oluşturacağız. Bu kolektif akılla bunu kuracağız'' ifadesini kullandı.