Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'i eleştiren sözleriyle ilgili ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki'nin "kırıcı ve yanlış" yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine, "Hala Amerika, 'İsrail burada savunma hakkını kullanıyor' diyorsa, burada bir defa asıl öz eleştiriyi Amerika'nın yapması lazım. Asıl kırıcı davranan Amerika'dır" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki'nin kendisinin İsrail'i eleştiren sözleri üzeri için "kırıcı ve yanlış" açıklamasında bulunduğunun hatırlatılması üzerine, söz konusu açıklamayı dinleyemediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Sizin ifade ettiğiniz gibi bir ifadeyi kullanmışsa ben öncelikle Amerika'yı öz eleştiriye davet ediyorum. Asıl üzücü, kırıcı açıklamaları Amerika yapmıştır şu ana kadar. Bütün bu ölümlerin, Gazze'nin bombardıman altında tutulmasının ki, 500 ton bomba şu ana kadar yağdırılmıştır. Bütün bu olayların neticesinde 300'ü aşkın insan ölmüştür. Bunların karşısında hala Amerika, 'İsrail burada savunma hakkını kullanıyor' diyorsa, burada bir defa asıl öz eleştiriyi Amerika'nın yapması lazım. Asıl kırıcı davranan Amerika'dır. Biz hiç bir zaman kalkıp da 'Amerika bu işte belirleyicidir' ifadesini bu noktada, bu duruşla göremeyiz ve güvenemeyiz de. Çünkü böyle olmaması gerekir. Bugün Amerika'nın dünya barışına katkısının çok daha fazla olması lazım. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bir üyesi olarak adil davranması gerekir. Ben Çin'in yapmış olduğu açıklamayı takdirle karşılıyorum, budur adil yaklaşım, bunu ortaya koymak gerekir. Şuanda hepsinin İsrail'in yanından yer alması düşündürücüdür."
Birleşmiş Milletlerin bugüne kadar İsrail aleyhinde 280 kadar karar aldığına dikkati çeken Erdoğan, "Hep estirdiği bu terör sebebiyledir. İnsanları sürekli olarak acımasızca öldürmektedir ve orantısız güç kullanmak suretiyle çoluk çocuk demeden, düşünün denizin kenarında, kumsalda olan çocukları öldürecek kadar bu iş ihanete varmıştır. Bütün bunları nasıl görmemezlikten gelebiliriz, Amerika gibi bir ülke bunları nasıl görmemezlikten gelebilir? Tabi burada onların ciğeri sızlamıyor ama bizim sızlıyor. Çünkü bizim farklı bağlılıklarımız var. Uluslararası noktada diplomasi ilişkilerini sürdürdüğümüz gibi, bunlar karşısında da nasıl onlar açıklama yaptıkları zaman bizim gönlümüz kırılıyorsa, bıraksınlar da biz de düşündüğümüzü konuşalım yani. Onlar bize metin gönderecek de o metni mi okuyacağız? Bunu da çok açıkça ifade etmek isterim" diye konuştu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde paralel yapıyla mücadelenin "kırmızı kitap"ta yer alıp almayacağına ilişkin soru üzerine ise Milli Güvenlik Kurulu'nun açıklamalarına "paralel yapı" ifadesinin girdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Buraya giren bir mücadele. Çünkü bu, ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir yapıdır. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden böyle bir yapı tabii ki onun içinde yerini alacaktır. Bununla mücadele devletin öncelikli görevleri haline gelmiştir ve bundan sonraki süreç bu mücadele de çok daha farklı olacaktır. Ben Cumhurbaşkanlığına çıktığım andan itibaren bu işi böyle kendi akışı halinde asla bırakmam, takipçisi olacağım. Çünkü benim milletim adına canım yanmıştır, bunu bilen birisiyim. Ama diğerlerinin tuzu kuru, onun için onların böyle bir derdi olamayabilir. Ama bizim derdimiz var, çünkü ülkemizin geleceği, sorumluğu üzerimizde olacaktır. Ülkemizin birliği, beraberliği, bütünlüğü, cumhurbaşkanının bir nolu görevidir. Bu görevi de bir kenara bırakmamız mümkün değildir."