ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, zaman zaman bazılarının çıkıp 'Ben başörtülü gençlerle yanyana bulunmak istemiyorum' dediğini belirterek, "Bu çok çirkin birşey. Bu insanlık suçudur, özgürlüklere saygısızlıktır. Ama tam tersi bir cevabı başörtülü genç kız, 'Hayır, ben mini etekli de olsa, daha farklı da olsa aynı çatı altında bulunmayı özgürlüklerin gereği olarak görüyorum' diyor. AK Parti'li gençler olarak sizler bunu devam ettireceksiniz. Kimseyi horlamayacaksınız, küçümsemeyeceksiniz" dedi. Kimsenin özgürlük sınırına tecavüz etmeye niyetlerinin olmadığını da kaydeden Erdoğan, "Kimsenin de bizim özgürlük sınırımıza tecavüz etmesine tahammülümüz yok. Sorunlarınız, sıkıntılarınız, dertleriniz olacaktır. Ama unutmayın, çoğu gitti, azı kaldı. Bunu hiç unutmayın" diye konuştu.
AK Parti Ankara İl Gençlik Kolları'nın 2. Olağan Kongresi, Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirildi. Kongreye Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra çok sayıda bakan ve milletvekili katıldı. Salonu dolduran partililer sık sık 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' sloganları attı. Tüm partililer ellerinde parti bayraklarının yanı sıra Türk bayrağı sallarken, salonda dev bir Türk bayrağı da açıldı. 'Bu vatana can veren aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz' pankartı da açan partililer, Başbakan
Erdoğan için de sık sık 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganları attılar. Partililerin sevgi gösterileriyle karşılanan Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, kongre salonunda tur atarak, partililere karanfil dağıttılar. Kongrede bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, AK Parti olarak gençliği umutsuzluk girdabından, siyaseti de karakıştan çıkardıklarını söyledi. AK Parti dışındaki partilerin gençlik kollarını 'siyasetin bekleme odaları' gibi gördüklerini belirten Erdoğan, AK Parti'nin gençlik kolları
teşkilatını ise gençlerin siyaset yapmaları için bekleme odaları değil, fiilen siyasete katıldıkları bir yer olarak gördüklerinin altını çizdi. "Biz sizleri yedek kulübesinde değil ilk 11'de görmek istiyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, AK Parti gençliğinin siyasete gerginlik ve kavga yerine kardeşliği taşıdığını söyledi. Son günlerde üniversite kapılarında ellerinde satırlarla dolaşan gençlerin AK Parti gençliği olmadığına işaret eden Başbakan Erdoğan, "Bizim gençlik elinde kitabıyla, kalemiyle, bilgisayarıyla
dolaşan gençliktir. Türkiye gençliği olarak kalemiyle, kitabıyla, düşünce üreten, her türlü inanca, düşünceye saygılı olan, özgürlükleri bir bütün olarak gören, özgürlükleri hiyerarşiye tabi tutmayan bir gençlik olarak görüyoruz" diye konuştu.
Konuşmasında muhalefetin hükümetin ekonomi politikalarına ilişkin eleştirilerine de cevap veren Başbakan Erdoğan, " 'Devlet çok borçlandı' diyorlar. Elinize, dilinize dursun. Bunlar hesap, kitap da bilmiyorlar" dedi. Türkiye'nin dünyanın 17., Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi haline geldiğini ifade eden Erdoğan, sadece ekonominin değil güven ve istikrarın da büyüdüğünü, demokrasinin geliştiğini vurguladı. 5 yılda 2.5 milyon gence iş kapısı açtıklarını anlatan Erdoğan, Türkiye'nin 2007 yılında 21 milyar dolar küresel sermaye çektiğini hatırlattı. Yola çıkarken 'Bizim yüksek zirveleri geçmemiz, dar geçitleri aşmamız gerekiyor' dediklerini anlatan Başbakan Erdoğan, bu yolculukta gençlerin de kendilerini bırakmadığını söyledi. Erdoğan, " 'Uzun ince bir yoldayız, gideceğiz gündüz gece' dedik. Gündüz gece beraber yürüdük bu yollarda.
Ama yolculuk bitti mi, bitmedi. Devam edeceğiz. Ne zamana kadar? Son nefesimizi verene kadar devam edeceğiz" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, AK Parti döneminde 39 ilde üniversite açtıklarını, 9 ilde üniversite olmadığını belirterek, bu yıl sonuna kadar üniversitesiz il kalmayacağını söyledi. "Hani bizden önceki gelen iktidarlar gençliğin yanındaydı? Cehalete düşmandılar?" diye soran Erdoğan, geçmiş iktidarların üniversite vaadinde bulunduğunu ama açmadıklarını dile getirdi.
Erdoğan, bu dönemde üniversitelerdeki kontenjanı arttıracaklarının sinyalini vererek, şunları söyledi: "Geçmişte liseyi bitiren gençlerimiz üniversiteye giremiyordu. Yarısı dışarıda kalıyordu. 10 gençten biri girebiliyordu. Şimdi eğer 2, 3, 4 olacaksa bu AK Parti'nin anlayışının ürünüdür. Gerek iktidarımız gerekse YÖK, bu noktadaki yaklaşım tarzıyla birlikte 81 vilayetimizdeki bu üniversitelere çok daha fazla öğrenci alacak. Ve böylece liseyi bitirmiş, meslek liselerini bitirmiş olacak yavrularımız daha yüksek düzeyde üniversiteye gidebilir hale gelecektir."
BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMALARI
AK Parti olarak bölgesel, etnik ve dinsel milliyetçilik yapmadıklarının altını çizen Erdoğan, konuşmasında başörtüsü tartışmalarına da değindi. "Türkiye artık eski Türkiye değil" diyen Başbakan Erdoğan, partili gençlere seslenerek, "AK Parti'li gençlerimizden özellikle bir şey istiyorum. Sizler bizim ak elçilerimizsiniz. Ak gençliğin bir özelliği var. Sizler bu ülkede birlik, beraberliğin sigortası olan bir gençliksiniz. Buradaki şu tablo var ya, Türkiye'nin özlediği tablodur. Başörtülüsü, başı açığıyla
işte sizler Türkiye'siniz, sizler Türk gençliğisiniz. Asla birbirinizi küçümseme, horlama diye bir şey AK Parti çatısı altında var mı? İstiyoruz ki Türkiye'de de bu olmasın" dedi. Zaman zaman bazılarının çıkıp 'Ben yanımda başörtülü gençlerle yanyana bulunmak istemiyorum' dediğini dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Çok çirkin birşey. Bu insanlık suçudur, özgürlüklere saygısızlıktır. Ama tam tersi bir cevabı başörtülü genç kız 'Hayır, ben mini etekli de olsa, daha farklı da olsa aynı çatı altında bulunmayı özgürlüklerin gereği olarak görüyorum' diyor. AK Plten, her türlü inanca, düarti'li gençler olarak sizler bunu devam ettireceksiniz. Kimseyi horlamayacaksınız, küçümsemeyeceksiniz. Neden, çünkü biz yaradılanı, yaradandan ötürü severiz. Çünkü biz kuru dogmaların temsilcisi değiliz. Biz sadece özgürlüklerin savunucusuyuz. Özgürlüklerin sonuna kadar saygılıyız. Kimsenin özgürlük sınırına tecavüz etmeye niyetimiz yok. Kimsenin de bizim özgürlük sınırımıza tecavüz etmesine tahammülümüz yok. Siz, bir muhabbet meclisini oluşturmaya, bunu zenginleştirmeye aynen devam edin. Sorunlarınız, sıkıntılarınız, dertleriniz olacaktır. Ama unutmayın, çoğu gitti azı kaldı. Bunu hiç unutmayın."