Erdoğan: 'Böyle, adalet olur mu?'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyükelçilerle biraraya geldiği iftar programında konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki iş adamları ve büyükelçilerle iftarda bir araya geldi.

Ramazanın Müslümanlar ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Bu mübarek ayı bölgemizde ve dünyada her gün yeni acıların yaşandığı günlerde idrak ediyoruz. Halbuki ramazan, barış ayıdır, huzur ayıdır, paylaşma, dayanışma, yardımlaşma ayıdır." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de, Fransa'da, Belçika'da, Pakistan'da, Amerika'da yaşanan terör olayları yüzünden yüzlerce masum insanın hayatını kaybettiğini, dünyanın pek çok yerinde inançlarından, kökenlerinden, kültürlerinden dolayı insanların sonu ölümle biten baskılara, eziyetlere maruz kaldığını belirtti.

'Zulme asla rıza göstermeyelim'

Büyükelçilerle, iş adamları ile bir araya geldiği iftarda gündemin bu konular olmaması gerektiğine işaret eden Erdoğan, burada Türkiye'yi, bölgeyi ve tüm dünyayı daha mutlu, daha huzurlu hale getirmenin yollarının, yöntemlerinin konuşulması gerektiğini, ancak yaşanan manzaranın gündemi belirlediğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Açlıktan bitap bir şekilde, önündeki defter yaprağına bir an önce ölmeyi ve cennete gidip yemek yemeği dileyen yazılar yazıp, tabut resmi yapan Suriyeli kız çocuğunun acısını yüreklerimizde hissetmek zorundayız. Cansız bebeğin, sahillerimize vuran 'Aylan bebeğin' görüntüsünü, insanlık çok çabuk unuttu. Enkaz altından çıkartılan çocuk cesetleri artık haber bile olmuyor. Mardin'de teröristlerin daha doğmadan annesinin karnında katlettiği bebek, maalesef dünyanın gündemine giremiyor. İnsanı insan yapan değerleri, yani vicdanı, ahlakı, sevgiyi bir kenara bıraktığımızda dünyada geriye sadece taş ve demir yığınlarından ibaret yapılar, araçlar kalıyor.

Reklam
Reklam

Ben buradan siz büyükelçiler huzurunda tüm dünyaya seslenerek diyorum ki gelin insanlığımıza hep birlikte sahip çıkalım. Zulme, kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun asla rıza göstermeyelim. Teröriste, kimliğine, söylemine, kökenine, inancına bakmaksızın tavır koyalım. Mağdurlara, mazlumlara, gariplere hep birlikte kol kanat gerelim. İşte o zaman dünyanın hepimiz için çok daha güzel, çok daha yaşanabilir yer haline geldiğini göreceğimizden şüphe duymuyorum. Geldiğimiz nokta itibarıyla dünyanın güç oyunlarına değil, insanlığın sorunlarına çözüm bulunmasına ihtiyacı vardır. Sizlerin aynı duygular ve düşünceler içerisinde olduğunuza inanıyorum."

'Terörizm insanlığın ortak sorunudur'
Uuluslararası toplumdan beklentinin özellikle insani açıdan çok daha fazla olduğunu belirten Erdoğan, aksi takdirde bugün çözüm bulunamayan her insani krizin yarın yeni krizlerin, yeni sorunların tetikleyicisi olacağını ifade etti. Geçmişte öncelikli meselenin açlık olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bugün terörizmdir, yarın belki sağlık olacak. Daha başka temel ihtiyaçlar olacaktır." dedi.

Reklam
Reklam

ABD Başkanı Barack Obama ile Orlando'daki olay nedeniyle telefon görüşmesi yaptığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu, bir adi suçlu mudur, bir terörist midir ayrı konu. Asıl olan elliye aşkın insanın orada öldürülmüş olmasıdır. Tüm bu olaylara karşı ortak bir tavır içerisinde olmamız asıl olandır. Çünkü, terörizm insanlığın ortak sorunudur. Bunu, bir uluslararası mutabakat içerisinde başarmaya mecburuz. Başarmadığımız takdirde terör her gün birimizin kapısını çalacaktır.

Terörizm sorunu karşısında sergilenen ikircikli tutum, diğer konuların çözümü hususunda bize ümit vermiyor. Çünkü, dünyada bunun en ağır bedelini ödeyen ülke biziz. Biz, her zaman teröre karşı işbirliğine hazır olduk. Tüm terör örgütlerine karşı, aynı şekilde muamele edilmedikçe, bu belaya karşı muvaffak olmamız mümkün o

Şu anda Asya, Avrupa ve Amerika'nın kıtalarının temsilcilerinin olduğu bir Güvenlik Konseyi olduğunu anımsatan Erdoğan, "Peki, diğer kıtalar niye burada temsil edilmiyor? Diğer, inanç grupları, niye burada temsil edilmiyor? Bir milyar 700 milyon Müslümanın olduğu dünyada, halkı Müslüman olan bir ülke Güvenlik Konseyinde yok. Böyle, adalet olur mu? Böyle bir Güvenlik Konseyinden adalet çıkar mı? Diyorum ki, tüm inanç gruplarının temsil edildiği bir Güvenlik Konseyi, tüm kıtaların, tüm dünyanın temsil edildiği bir Güvenlik Konseyi'nin olması lazım ve burada geçici üyeler olmamalı. Üyelerin hepsi, daimi üye olmalı, 20 tane daimi üye. Dönerli olarak bunlar değişmeli." diye konuştu.

Reklam
Reklam

"Türkiye stratejik önemi haiz bir coğrafyanın ortasında bulunuyor"
Türkiye'nin yakın ve uzak tüm komşu ve mütteffikleriyle daha güzel bir dünya inşa etmek için her zaman iş birliğine açık olduğunu belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye Balkanlardan Kafkaslara, Ortadoğu'dan Kuzey Afrika'ya uzanan geniş ve stratejik önemi haiz bir coğrafyanın ortasında bulunuyor. Bunu kendimiz, bölgemiz ve dünya için büyük bir fırsat olarak görüyorum. Biz ne İslam dünyasıyla bağlarımızdan dolayı batıya sırtımızı döneriz ne de Avrupayla Amerikayla, Asyayla ve Latin Amerikayla olan ilişkilerimizden dolayı Ortadoğu'ya yahut Afrika'ya sırtımızı döneriz. Biz dış politikayı sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyoruz, tersine dış politikada karşılıklı saygı ortak değerler ve ortak çıkarlar ekseninde bir kazan kazan dengesinin kurulabileceğine inanıyoruz."

"AB'ye tam üyeliği stratejik bir hedef olarak görüyoruz"
Erdoğan, "Bu çerçevede Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyeliğini stratejik bir hedef olarak görüyoruz. Avrupa siyasetinin sorunlar karşısında tıkandığını ve çözüm üretemediğini özellikle bu tür durumlarda zaman zaman Türkiye karşıtlığına yöneldiği bir gerçektir, bu da bizi üzüyor. İlişkilerimize uzun vadeli olarak ve geniş bir açıdan bakarak bu tür dönemsel sorunları bir kenara bırakıp, stratejik hedeflerimiz üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyor" ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

"Vize serbestisi için gerekli hazırlıkları biz sürdürdük, aslında bitme noktasında"
Avrupa'da 6 milyonu aşkın Türk'ün yaşadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, vize serbestisi için gerekli hazırlıkları Türkiye'nin sürdürdüğünü belirterek, "Biz bir tarafta Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerini yürütürken, diğer tarafta mülteci sorununa çözüm bulmak için de gayret sarf ediyoruz. Türkiye'nin terörle mücadele kapasitesini zaafa uğratacak hiçbir adımı atmamız elbette mümkün değildir. Esasen vize serbestisi için gerekli hazırlıkları biz sürdürdük, aslında bitme noktasında. Bu konuda Türkiye'nin terörle mücadeledeki hassasiyetlerini de gözeten olumlu bir netice alacağımıza ben inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Anahtar Kelimeler: