İstanbul Yeditepe Bienali'nin Ayasofya'daki açılışına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, televizyonların canlı yayınladığı konuşmasında önemli mesajlar verdi.
Cumhurbaşkasına konuşmasına başlarken, Ayasofya'daki törene katılanların çoğu cep telefonlarını çıkararak Erdoğan'ı fotoğrafladı.
Erdoğan'ın sözlerinden satır başları şöyle:
"Heyecanlıyım, duygusalım... Öyle zannediyorum ki bu muhteşem ve mübarek kubbenin altında konuşmak hele hele garip asırlardan sonra konuşmak zor.
Genelde sergiler ve bienaller kapalı mekanlarda icra ediliyordu. Sanat eserini dört duvarın boğuculuğuna hapseden bu anlayış, estetiği öldürmenin yanı sıra eserlerin geniş kitlelere ulaşmasına da mani oluyordu.
İstanbul'un bizatihi kendisi sanat galerisidir. Hayatın dağdağası içinde sakinleri tarafından fark edilmese de, özellikle tarihi yarımadanın tamamı bir açık hava müzesidir.
45 gün boyunca düzenlenecek sergi, seminer, panel ve konferansların şehrimizin kültür hayatına zenginlik katacağına inanıyorum.
ERİYE ERİYE BURAYA GELDİK
Biz eriye eriye buraya geldik. 19. asrın başlarında 5 milyon kilometrekare bir alana sahiptik. Kimse bunun hesabını sormuyor. Bundan sonrası bizim için çok hassas.
Türkiye uzun yıllar sanat, kültür ve tarih deyince sadece belli bir dönemi, belli bir kalıbı esas alan kısır ve dar bir bakış açısının esiri olmuştur. Bizans'tan çok Bizanscı, Batı'dan ziyade Batıcı ama her halükarda milletin değerleriyle kavgalı bu zihniyet, ecdadın bize bıraktığı mirasın kıymetini de ne yazık ki bilememiştir.
Bu tepeden inmeci, baskıcı, jakoben anlayışın bugün de bazı sözüm ona sanat çevrelerinde devam ettiğine şahit oluyoruz. Kendi ideolojilerini paylaşmayan, bunların diktasına boyun eğmeyen sanatçılarımıza yönelik en şiddetli saldırılar bunlardan geliyor. Gezi olaylarına destek vermeyen sanatçılarımızın bu çevrelerce nasıl hedef gösterildiğini gayet iyi biliyoruz. Çapulcularla kol kola yürümedikleri, vandallığa, sokak terörüne prim vermedikleri için sanatçılarımızın nelerle tehdit edildiğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
Şimdi Atatürk Kültür Merkezi'ni Türkiye'nin bir numaralı opera binası olarak yapıyoruz. Buna da biliyorsunuz çok bağırdı o Geziciler. İstediğiniz kadar bağırın, çatlayın, patlayın, bak yıktık. Ve inşallah kısa zamanda da orada dünyada sayılı muhteşem bir opera binasını çok amaçlı olarak yapıyoruz.
Cumhuriyet tarihi boyunca bir tane eser koyun be. Sanatı olmayan bir memleketin şah damarı kopmuş demektir."