Erdoğan: İmralı Talepleri Temelsiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin haftalık grup toplantısında,açlık grevlerini ülkede gerilim oluşturmaya yönelik girişimler olarak...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin haftalık grup toplantısında,
açlık grevlerini ülkede gerilim oluşturmaya yönelik girişimler olarak değerlendirerek, İmralı konusundaki taleplerin temelsiz olduğunu söyledi.

"Türkiye'de gerilim oluşturmaya yönelik griişimleri dikkatle takip ediyoruz. Geçmişte bu tür ameliyat girişimlerine şahit olduk. İstikrarı, güven ortamını, hükümeti yıpratmaya, huzur ve güven ortamını zedelemeye kimlerin kimlerle ittifak yaptığını gördük." diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Bir arada bulunmaları tahayyül bile edilmeyen en uçların sinsi planların nasıl yol arkadaşlığı yaptıklarını gördük. Sinsi hedefler çerçevesinde birtakım sinsi kampanyaların ortak yapıldığını görüyoruz.
Cezaevlerinde bazı tutuklu ve hükümlüler açlık grevi altında eylem başlattılar. Önce BDP'nin teşvikleri, ardından yurt içi ve yurt dışından verilen desteklerle yaygınlaştırıldı. Bu bir şantaj unsuru olarak devlete dayatılmaya çalışıldı. Terör baronlarının tezgahları içinde yine insanlar kaldı, kalmaya devam ediyor. Kandil'e laf söyleyemeyenler, eylemcilere çağrı yapamayanlar hükümeti zora düşürmenin gayreti içine giriyorlar. Bu konuşulanların bazılarını zaten biz eylemlerden önce çalışmalarımız arasına almıştık. Demokratik reformlardan rahatsızlık duyan bu çevreler atılan bu adımları kendilerine mal etmeye çalışıyorlar, hükümet taviz vermiş gibi gösteriyorlar. Bizim şark kurnazlığına karnımız tok. Siyaset yapamayanlar başka yollara tevessül ederler. Siyasetçinin işi açlık grevi yapana arka çıkmak değildir. Siyaset için bu yönteme tevessül etmek iş bilmezliğini, yetersizliğini ikrar etmektir. Bunlar bataklıkta gezmeye alıştılar. Şimdi yanlış hesapların içine giriyorlar. Sonra da hükümet gelsin düştükleri kuyudan çıkarsın istiyorlar. Türkiye'de red ve inkar, asimilasyon sona erdi. AK Parti iktidarının böyle bir sorunu yoktur, bunları bitirmiştir. Ana dilde savunma diyorlar. 30 Eylül'deki kongrede savunma hakkını getireceğimizi dünyaya duyurduk. Operasyonlar son bulsun diyorlar. Güvenlik güçlerinin silah bırakmasının komik bir talep olduğunu defalarca ifade ettik, onlar silah bırakmadıkça operasyonlar bitmez."

Reklam
Reklam

İmralı'daki için taleplerin de temelsiz olduğunu, bahane şantaj unsuru olarak kullanıldığını kaç kez ifade ettiklerini söyleyen Erdoğan, şunları söyledi: "AK Parti her ne şekilde olursa olsun yaşatmayı ilke olarak benimsemiş bir partidir. Terörle mücadele ederken de bu hassasiyeti en üst düzeyde gözetiyoruz. Biz insan canı üzerinden hesap yaparak, öldürerek, ölerek hiçbir meselenin çözüm yoluna koyulamayacağını düşünen bir siyasi partiyiz. Kurulurken Şeyh Edebali'nin nasihatini rehber edindik: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Ama bunların böyle bir derdi yok."

Bir tek asker, polis, korucu ve sivil vatandaşın burnu dahi kanamasın diye 10 yıldır çaba sarfettiklerini ifade eden Erdoğan, "Askerle, polisle, korucuyla, vatandaşla birlikte dağdaki kandırılmış, robota döndürülmüş teröristin ölmekten ve öldürmekten vazgeçmesi için mücadele veriyoruz. Kandırılarak dağa çıkarılanların bu yoldan dönmei için mücadele veriyoruz. Gençlerin, çocukların bu tuzağa düşmemesi için çaba sarfediyoruz. Benim askerim dağda yakaladığı teröriste üşümesin diye parkasını uzatacak kadar, benim askerim senin annene götüreceğiz diyerek saatlerce dil dökecek kadar hassas. Ama biz ölümleri durdurmaya çalıştıkça birileri öldürmek için teşvik etti. Biz gençler yaşasın dedikçe birileri şehit cenazeleri üzerinden kendi iktidarlarının hesabını yaptı. Ölmek ve öldürmekten rant sağlamanın mücadelesini veriyorlar."

Reklam
Reklam

"Açlık grevi terör örgütünün kendi mensuplarını öldürme eylemidir, ölümden rant sağlama girişimidir." diyen Erdoğan, BDP'yi şu sözlerle eleştirdi: "BDP'ye yazıklar olsun diyorum. Hiçbir zaman çözümden yana olmadılar. Kendileri söylüyor zaten, biz kendi içimizde birbirimize düşmüş haldeyiz. Kendileri bunu söylüyor bizim arkadaşlarımıza. Bunların böyle gücü falan söz konusu değil. Hünerleri, maharetleri, güçleri de yok. Bunlar idare edilen, idare eden değil. Yukarısı talimatı veriyor, Meclis'i terk ediyor, ardından Meclis'e giriyorlar. Herhangi bir iradeleri var zannetmeyin. İradeleri olmadığı için de maalesef herhangi bir işe yaramıyorlar. Kandil'deki efendilerine yeter artık diyecek cesareti kendilerinde bulamadılar. Emirleri sorgulayacak kadar bile kendi ayakları üzerinde duramadılar. BDP yönetiminden sorgusuz sualsiz itaatten başka hiçbir şey beklenemez. Acızık hisleri, yürekleri, cesaretleri varsa eylemlerin talimatını verenlere karşı cesur bir duruş sergilesinler. Benim milletim bunların gerçek yüzünü daha iyi görmekte ve anlamaktadır."

Reklam
Reklam

Açlık grevlerinin BDP ve terör örgütünün teşviki ile sürdürüldüğünü, çeşitli çevreler tarafından da araç olarak kullanıldığını kaydeden Erdoğan, "Açlık grevleri geçmişte elverişli eylem olarak bu çevrelerin emellerine hizmet etti. 12 Eylül'de darbeyi güçlendirmek amacıyla, 28 Şubat'ta gerilimi tırmandırmak amacıyla bu tür eylemler ortaya koyuldu. Sözde marjinal grupların ortaya koyduğu bu eylemler büyük kampanyalara dönüştürüldü. Bunların amacı taleplerinin karşılanması değil, kaos oluşturmak, gerilimi tırmandırmak. Kendileri ile ilgili bir sorun varsa çözmek zaten görevimizdir. Ama kendileri ile ilgili değilse bu bir şantajdır." diye konuştu.

Bazı medya kuruluşlarının bu eylemlere destek vermesini eleştiren Erdoğan, "Gündemde tutuyorlar. Açlık grevi eylemleri oksijenini bu medyadan alıyor. Siz ne zamandan beri bu terör örgütünün muhibbi, sevdalısı oldunuz? Terör örgütü ile ortak iş tutmaya başladınız? Dadaşlara gösteremediğiniz şefkati nasıl oluyor da terör örgütüne gösteriyorsunuz? Hatice Belgin'i görmediniz, Siirt'te katledilen dört kızımızı görmediniz, Faris yavrumuzu görmediniz. Yaşatmak ve yaşatmayı o gün sorulamadınız da bugün size ne oldu? Başta Avrupa olmak üzere eylemleri Türkiye aleyhine kampanyaya dönüştürenlere sesleniyorum. Terör örgütü sivilleri hedef alırken üç maymunu oynuyorsunuz, kendi mensuplarınızı hedef alınca mı aklınız başınıza geldi? Biz buna boyun eğmeyiz, şantaja gelmeyiz, tuzağa düşmeyiz. Bu eylemlere biz pabuç bırakmayız." sözlerini kaydetti.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: