MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ferdi Tayfur'un "Söyleten sensin" şarkısıyla bir parkta yaptığı yürüyüş bir anda siyaset gündemini hareketlendirdi. Milliyetçi Hareket Partisi'nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda kullanılan şarkının sözleri "AK Parti'ye gönderme mi?" sorusunu akıllara getirdi.
Ferdi Tayfur'un 1984 yılında çıkardığı 'Yaktı beni' isimli albümde yer alan 'Söyleten sensin' şarkısının sözlerindeki "Sana söylediğim sözlere kızma. Sitem ediyorsam ettiren sensin.Senden çektiklerim yetti canıma. Zalimsin diyorsam söyleten sensin." ifadeleri dikkat çekti.
Van'da DEM Partili adaya mazbata verilmesi, Osman Kavala için 'serbest bırakın' çıkışı ve son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 'yerel halk' çıkışları sonrası MHP içinde bir sitem olduğu iddiaları gündemdeyken; son günlerde yaşanan süreci hatırlatan gazeteci Barış Yarkadaş, Bahçeli'nin şarkılı yürüyüşünde açık bir mesaj olduğunu savundu.
TV100'deki canlı yayına konuk olan Barış Yarkadaş'ın dikkat çeken açıklamaları şöyle;
"Devlet beyin akşam saatlerinde Twitter'a bomba gibi düşen bu videosu sebepsiz değil gayet açık ve net mesajlar var. Bayram ve bayram öncesine bir kısaca dönelim. Neleri konuştuk? DEM Partili Van Büyükşehir Belediye Başkanı'na mazbata verilmesine kim karşı çıktı? Devlet Bahçeli.
İkinci olarak; Abdülkadir Selvi bir yazı yazdı. Bir paragrafta Osman Kavala'yı bırakın dedi, Gezi tutuklularını da bırakın bunun AK Parti'ye ne faydası var dedi. Osman Kavala ve Gezi Parkı tutuklularının bırakılmasını kim istiyor? Hükümet için para arayan Türkiye için para arayan borç arayan Mehmet Şimşek.
Milliyetçi Hareket Partisi, Abdülkadir Selvi'ye demediğini bırakmadı değil mi, o yazının da Mehmet Şimşek'in etkisiyle yazdırıldığını düşünüyor Milliyetçi Hareket Partisi.
Onu da koy kenara nerede gördük Abdülkadir Selvi'yi? Dün uçakta Erbil'de Tayyip Bey'in yanında. Kardeşim şimdi olayları bir alt alta koyalım. Bu açık bir mesajdır. Erdoğan sonuçta Mehmet Şimşek'in bu ülkedeki krizi çözmesini istiyor.
Kavala dendi mi Milliyetçi Hareket Partisi bunu kurumsal bir sorun haline getirmiş. Osman Kavala serbest bırakılsın, Gezi Parkı tutuklar serbest bırakılsın diye yazan ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin sert tepkisine maruz kalan Abdülkadir Selvi sayın Erdoğan'ın Erbil ziyaretine götürülüyor ve dönüşte de yanında oturulup poz veriliyorsa; Devlet Bahçeli'nin de bu şarkıyla mesaj vermesi kadar doğal bir şey yok. Mesaj net.
Tayyip Bey de şunun farkında. Tayyip Bey'in kendisi çünkü öbür dönem artık cumhurbaşkanı adayı olmayacak. Çünkü anayasayı değiştirebilmek mümkün değil. Tayyip Bey'in bu anayasaya göre aday olabilmesi mümkün değil. Kendisinden sonra AK Parti'nin iktidar olabilmesi de dolayısıyla mümkün değil. Çünkü seçime de katılmayacak.
Katılabilme olanağı da yok ama AK Parti'nin yaşamasını istiyor. AK Parti'nin yaşayabilmesini de tek bir yolu var. Ya 50+1 yerine 40+1'e geçilecek ya da parlamenter sisteme dönülecek.
Bunların hiçbirinde Milliyetçi Hareket Partisi doğal olarak oyun kurucu pozisyonda olamayacak. Milliyetçi Hareket Partisi, konumunu şu anda muhafaza etmeye çalışıyor.
Buna benzer bir tartışmayı biz 2019 ya da 2020'de deyaşamıştık. Türkiye ittifakından bahsedilmişti. Cumhuriyet Halk Partisi, o dönem bir Tayyip beyle yakınlaşmaya girmişti. Hatırlayın Samsun'da bir fotoğraf verilmişti. Sonra Kemal Bey'in başına bir sürü şeyler geldi.
O yüzden bu şarkı da bu mesaj da çok açıktır. Milliyetçi Hareket Partisi kendi yerini sağlamlaştırıyor. Kendi yerini aslında bugün yeniden tarif ediyor.
Bakalım Tayyip Bey bu şarkıya nasıl bir mesaj verecek? 'Bu şarkı burada bitmez' de diyebilir 'Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda' da diyebilir.
'Ayrılığın Vakti Geldi' de diyebilir Nurettin Rençber'den."