Erdoğan İslam'a Hakaret İçeren Filmi Değerlendirdi

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Hz. Muhammed’e hakaret içeren ve İslam dünyasının tepkisini çeken filmi değerlendirerek,...

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Hz. Muhammed’e hakaret içeren ve İslam dünyasının tepkisini çeken filmi değerlendirerek, “İslam Peygamberine ne yolla olursa olsun hakaret edilmesini ve ardından Müslümanların başı üzerinde boza pişirilmesini sineye çekemeyiz. İslam coğrafyasında protestolar ölçülü olmak durumundadır ama Batı da İslamofobi karşısında artık kararlı bir duruş sergilemek durumundadır” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz hafta Süleyman Soylu’nun AK Parti’ye katıldığını hatırlatarak, “Bugün de inşallah açılış konuşmamızın ardından yine çok değerli bir siyasetçi kardeşimizin sayın Numan Kurtulmuş ve arkadaşlarının AK Partiye katılım törenini gerçekleştireceğiz. Sayın Numan Kurtulmuş’a ve şu anda feshedilmiş olan HAS Parti’de birlikte yürüdüğü arkadaşlarına konuşmanın hemen başında AK Parti çatısı altına ve yuvanıza hoş geldiniz diyorum. Burada şu hususun altını çizmek istiyorum. AK Partinin omuzlarında taşıdığı misyon yüzlerce yıllık büyük ve kadim bir medeniyetin ruhu ile şekillenmiştir. Bu hareket bu dava kökü derinlerde olan kökü medeniyetimiz ile yaşıt olan medeniyet tarihimizdeki ruhu ilhamlı ilkeleri vizyonu ve bu noktada misyonu üstlenmiş bir davadır. Biz aslında büyük bir çınarın dallarıyız. Bu büyük çınarın bu görkemli dava çınarının kökü aynı topraktadır, dalları da aynı gök kubbenin altındadır. Bizim köklerimizden beslendiğimiz kaynak aynıdır. Bugün işte bu salonda yaşanan bu buluşma aynı çınarın dallarının, aynı kökten beslenen dava kollarının kucaklaşmasıdır. AK Parti'nin kapısı işte bu büyük dava çınarının her bir ferdi için ardına kadar açıktır. AK Parti’nin yola çıkarken söyledik dedik ki aşırılıklar hariç Türkiye’nin merkez siyasetine yakın ister sağdan olsun ister soldan olsun bu çatı herkesi kucaklayabilecek imkana sahiptir” dedi.

Reklam
Reklam

2012 - 2013 Eğitim Öğretim Dönemi’nin çeşitli yeniliklerle başladığını anlatan Erdoğan, “Meclis'te yasalaşan 444 adını verdiğimiz kademeli eğitim bu yıl uygulamaya konuldu. Demek ki kod numarası neymiş 444. CHP’nin Anayasa Mahkemesi'ne olan itirazı da bildiğiniz gibi reddedildi. Artık kademeli eğitim sorunsuz şekilde ilerlemeye başladı. Yine bu yıl kademeli eğitime geçişle birlikte imam hatip okullarının orta kısımları da açılmış oldu. Millet uzun bir aradan sonra, bir hasret döneminin ardından kendi okulları ile hasret giderdi, evlatlarını istediği okula gönderebilmenin mutluluğunu yaşadı. Değerli kardeşlerim acaba bu sıkıntı neydi. Neden 28 Şubat’ta böyle bir engelle bu millet karşı karşıya bırakıldı. İşimiz bitmedi bu yıl belki bazı sıkıntılar yaşayacağız çünkü kolay değil. Bir çok okullar farklı okullara adeta devşirildi. Burada tabii sıkıntılar oluştu ama bu sıkıntıları da telafi etmek suretiyle gelecek yıl çok daha farklı bir şekilde eğitim öğretim hizmeti devam edecek” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan, CHP’nin 444 eğitim sistemi ile ilgili eleştirilerine yanıt vererek, “Tamam da bir çocuk da 9 ay 10 günde doğuyor. Bir anda olmuyor. Bu kadar sıkıntılardan sonra bu düzenlemeler tabii bir zaman alacak. Ana muhalefet partisi genel başkanı diyor ki ‘bir gecede yasa değişikliği mi olur’ Bir önceki eğitim şurasında bunun adımları atıldı. Ama sen bunları takip etmiyorsun başka işlerin var. Bu eğitim şurasında oluşan o düşünsel havuz bugünü getirdi. Onlar elinde bant için kullandığımız adeta o döküm parçasını eğitim komisyonu başkanına atacak kadar medeniler. Bunların durumu bu. Önce bu konuda eğitilmeleri lazım. Eğitimde bu yıl seçmeli ders uygulamasını başlattık. Bunu da bilmezler çünkü bunların kitabında seçmeli ders diye bir şey yok. Başta Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin hayatı olmak üzere veliler ve öğrenciler bir dizi seçenek arasında tercihte bulunup bu dersleri görecekler. Çok rahatsızlık verdi beyler çok rahatsız oldular. İster gönderisin ister göndermezsin. Senin derdin olmadığına göre gönderme. Ama gönderecek olanlar da seni rahatsız etmesin. Haftada 2 saat Kur’an-ı Kerim, 2 saat Peygamber Efendimizin hayatı dersi verilecek, niye rahatsız oluyorsun? Bunların sıkıntıları burada. Bunları böyle bir derdi olmamış olsaydı siyasi aklı öne çıkararak yapmış olsaydılar Ak Parti ve MHP ile biz de beraberiz derlerdi. Bugün Kürtçe de seçmeli bakalım ne kadar talep olacak. Bizim bir endişemiz yok bunun da adımlarını atıyoruz. Eğitimde bu yıl başlattığımız uygulama ilkokula başlama yaşı 66 ay çekilmesi oldu. Bu da onları rahatsız etti. Gösteriler yaptılar. Ne oldu. Bundan önce rapor alanların oranı yüzde 3 idi şimdi yüzde 4 oldu. Boşuna uğraşıyorsun yanlış yolda gidiyorsun. Önce bir defa kendine çeki düzen ver. Niye rahatsız oluyorsun ya bırak. 66 ay deyip geçme bizim çocuklarımız zekidir. Hayata bir an önce katılımlarını istiyoruz. Öğretmenlerimizin imkanları, göreve geldiğimiz döneme oranla artmış durumdadır. Yeterli değil ama ekonomimiz güçlendikçe öğretmenlerimiz laik olduğu imkanlara kavuşmasına gayret edeceğiz. Ben inanıyorum ki benim öğretmenimin her şey paradır diye bir bakışı yok. Onlar için o yavrular birer zenginliktir” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Terör olaylarının eğitimde bazı sıkıntılara yol açtığını anlatan Erdoğan, “Geçen gece Şemdinli’nin Altınsu köyündeki ilköğretim okulumuz bölücü terör örgütü mensupları tarafından ateşe verildi. Bölgenin kalkınmasına, huzuruna kasteden terör örgütü küçük büyük genç yaşlı demiyor, öğrenci salonlarına okul binalarına saldırıyor. Adeta eğitime savaş açıyor. Cehaleti ve geri kalkmışlığı istismar zemini gören bölücü terör örgütü, kendi çarpık ideolojisi için öğretmenleri ve öğrencileri hasım olarak konumlandırıyor. Bölgede görev yapan hemşire, asker, polis ve tüm kamu görevlilerinin yanındayız. Eğitim sistemimiz içinde büyük bir özveri ile görev yapan öğretmenlerimiz bilsinler ki bizler onları büyük Türkiye idealimizin yapı taşları olarak görüyoruz. Yavrularımızı emanet ettiğimiz eli öpülesi kutsal şahsiyetler olarak algılıyoruz” dedi.

Başbakan Erdoğan, ABD’de yapılan ve Hz. Muhammed’e hakaret içeren sinema filmi ile ilgili olarak ise şöyle konuştu:

“Sizlerin de yakından takip ettiği gibi şu anda İslam coğrafyasının tamamında ABD’de yapılan bir film dolayısıyla kitlesel gösteriler yapılıyor Bu gösterilerin birinde Libya’da ABD büyükelçisi hedef alındı. Şu an İslam coğrafyasında yaşanan gösterilerde can kayıpları devam ediyor. Bu olaylarla ilgili olarak iki hususu birbirinden ayırmak durumundayız. Hangi gerekçe ile olursa olsun bir Müslüman’ın masum bir cana kıyması tek başına infaza girişmesi bizim asla kabul edebileceğimiz bir durum değildir. Biz hakkı söylemek ile mükellefiz. Bizim medeniyetimizde bizim inancımızda öfke ile hareket edip şiddet uygulamak yakmak yıkmak taşlamak katletmek yer almaz. Müslümanlar tepki koymakta haklı oldukları konuda elim hadise neticesinde haksız konuma da düşmüşlerdir. Hiç kimsenin Müslümanları böyle göstermeye hakkı yoktur.”

Reklam
Reklam

İslam dünyasına yönelik bu tür provokasyonların ilk olmadığına dikkat çekin Erdoğan, “Dinimiz peygamberine, bir dinin peygamberine hakaret etmek düşünce özgürlüğü kategorisinde değerlendirilemez. ABD’de film ve karikatür yoluyla Müslümanları rencide edenlerin düşünce özgürlüğü bahanesi altına sığınmaları aslında düşünce özgürlüğüne yapılmış bir saldırıdır. Yaşanan hadiselere rağmen bu tür girişimlerin ardı arkası kesilmiyor. Şimdi Amerika’da Müslümanları barbar olarak niteleyen bir kampanyaya ilişkin afişlerin metro istasyonlarına asılması söz konusu. Irkçılıkla ilgili yayınlar örgütlenmeler gösteriler düşünce özgürlüğü kapsamında görülmüyor. Irkçı yayınlar kapsamında kimse düşünce özgürlüğü bahanesi ardına saklanamıyor. Bu yaklaşımın artık İslamofobi konularında da sergilenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunlar antisemitizmi uygulamaya alıyorlar ama islamofobi olunca görmezlikten geliyorlar. İslamofobi ırkçılık kadar tehlikelidir. Hz. İsa, Hz.İbrahim, Hz. Musa, bizim Müslümanlar olarak iman ettiğimiz peygamberlerdir. Peki Hristiyan dünyası, Musevi dünyası ne yapmak istiyor? Bunlar nereye kadar bir taraftan dünyada barışı konuşurken, diğer taraftan da dünyayı barış karşıtı haline getirme sürecini nereye kadar sürdürecekler. Biz bu hasiyeti kendi dinimize, kendi dinimizin değerlerine yönelik olarak da aynen görmek istiyoruz. Bu bizim hakkımız. Konuyla ilgili şu anda nasıl Lahey Adalet Divanı varsa biz bununla ilgili gerekirse Lahey Adalet Divanı içerisinde bir birim oluşturulması girişimde bulunuyoruz. Önce Türkiye’de bunu nefret suçları kapsamına alacağız. Meclis açılır açılmaz bunu yapacağız. İslam Peygamberine ne yolla olursa olsun hakaret edilmesini ardından Müslümanların başı üzerinde boza pişirilmesini de sineye çekemeyiz. İslam coğrafyasında protestolar ölçülü olmak durumundadır ama Batı da İslamofobi karşısında artık kararlı bir duruş sergilemek durumundadır” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: