Erdoğan: 'İsraf ekonomisi var'

ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, verimliliğin sağlanması için kaynakların rasyonel kullanılması ve tüketim şuurunun yerleştirilmesinin şart olduğunu belirterek, "Yüksek verimlilik, küresel rekabette avantaj elde edebilmenin yolu, ekonomik kalkınmanın itici gücü olduğu gibi, hiç şüphesiz toplumsal huzurumuzun da anahtarıdır" dedi.

Milli Prodüktivite Merkezi'nin (MPM) 46. Genel Kurulu'na Başbakan Erdoğan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, TİSK Başkanı Tuğrul Kutadgobilik, TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, Türk-İş Başkanı Salih Kılıç ve kurul delegeleri katıldı. Genel Kurul'da bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, MPM'nin Genel Kurulu'na katılan ilk başbakan olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Reklam
Reklam

Verimliliğin ülkelerin özellikle gelişme ve kalkınmasında temel bir faktör olduğuna işaret eden Erdoğan, bunun tarihsel gelişim içinde defalarca ispat edilmiş bir gerçek olduğunu kaydetti. Günümüzde küresel rekabete öne çıkmış ülke ekonomileri incelendiğinde başarının sağlanan verimlilik artışları ve kaynakların etkin kullanımı ile ilişkili olduğunun açık ve net olduğunu ifade eden Erdoğan, "Maalesef ülke olarak yakın zamanlara kadar verimlilik konusundaki başarı notumuz pek yüksek değildi. Yılların ihmalleri ile birikerek büyüyen sıkıntıların ağır faturasını her birlikte ödedik. Yine de geçmişte yaşanan bu sıkıntılı dönemlerden, bunalımlardan, krizlerden toplum olarak dersler çıkarmayı başardık. Hem toplam verimlilik bazında hem de firmalarımız, kuruluşlarımız düzeyinde verimliliğin ölçülmesi ve artırılması için gerekli tedbirlerin alınmasının gerekli olduğu bugün iyice anlaşılmıştır" diye konuştu.

Yaşananlardan böyle bir dersi çıkarmayı sağlayan bir diğer hususun da önlenemeyen çevresel tahribat, küresel ısınma ve bunların sebep olduğu iklim değişikliği tehlikesi olduğuna dikkat çeken Erdoğan, kaynakları hoyratça ve bilinçsizce kullanmanın neden olduğu yerel-mevzi sorunların adeta bır çığ gibi büyüyerek yerini küresel sorunlara ve sonuçlara terk ettiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Gelecek açısından tehlike sinyalleri veren bu tehdit karşısında ekonomik sınırların, siyasi sınırların hiçbir öneminin kalmadığını da vurgulayan Erdoğan, "Sonuçları küresel boyutta hissedilen bu tehlikeye karşı yine özellikle küresel çapta önlemler alınmazsa, gelecek nesillerin en önemli sorunu, insan hayatı için zaruri olan oksijen ve su sorunu olacaktır. Dünyamızın karşı karşıya bulunduğu bu sorunların temelinde insanoğlunun günlük çıkarları, bitmek tükenmek bilmeyen hırsları uğruna doğal kaynakları bilinçsizce tüketmesi vardır. Peki bütün bunlara karşı herhangi bir tedbir alınmış mıdır derseniz; ne yazık ki bu tür tedbirlerin de alınmadığını görüyoruz" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin her zaman su zengini olarak takdim edildiğini de belirten Erdoğan, "Aslında Türkiye su zengini bir ülke değil" dedi. Kişi başına gerekli olan sunun 10 bin metreküp, Türkiye'de kullanılan su miktarının yaklaşık bin 700 metreküp ve bütün kaynaklar değerlendirildiğinde ulaşılabilecek suyun da 3 bin metreküp olduğunu hatırlatan Erdoğan, bunun da verimlilik denilen zenginliği sağlayarak elde edilen su olmadığını söyledi. Gelişmiş ülkelere bakıldığında, içme suyunun bir kere kullanılıp atılmadığını, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci hatta altıncı kez geri dönüşümle kullanıldığını ifade eden Erdoğan, "Ama biz arabayı yıkamaktan, park bahçe sulamaya varıncaya kadar içme suyunu kullanıyoruz. Bunun adı tüketim ekonomisidir, israf ekonomisidir" dedi.

Reklam
Reklam

Verimliliğin sağlanması için kaynakların rasyonel kullanılması ve tüketim şuurunun yerleştirilmesinin şart olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "Yüksek verimlilik, küresel rekabette avantaj elde edebilmenin yolu, ekonomik kalkınmanın itici gücü olduğu gibi, hiç şüphesiz toplumsal huzurumuzun da anahtarıdır" dedi. Yüksek verimliliğin Türkiye ekonomisinin dünya ekonomileri arasında sağlam bir yer edinebilmesi, pazar payını sürekli arttırabilmesinin de ön koşulu olduğunu vurgulayan Erdoğan, birçok sosyal ve ekonomik sorunun çözümünde, gelişmenin sağlanması ve yaşamın her alanda daha mutlu bir çizgide sürdürülmesinde yüksek verimliliğin sağlanmasının bir zorunluluk olduğunu dile getirdi.

DÜNYANIN İLK 10 EKONOMİSİ İÇİNDE YER ALMA HEDEFİ

Türkiye'de son yıllarda elde edilen istikrar ve güvenin kazanılmasının, milli iradenin güçlü ve tutarlı bir şekilde ortaya konmasıyla gerçekleştiğini ve Türkiye ekonomisinin 19 çeyrektir üst üste büyüdüğünü belirten Erdoğan, "Önümüzdeki hafta açıklanacak rakamlarla inşallah 20. çeyreği de yine büyüme trendiyle geçmiş olacağız" dedi. Verimlilik arttıkça Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü, Türkiye büyüdükçe da verimliliğin arttığını kaydeden Erdoğan, verimliliğin en büyük engellerinden birinin de on yıllardır bilinen ve kahredilen yüksek enflasyon olduğu söyledi. Erdoğan, "Çok şükür enflasyon da düştü. Enflasyonu dize getirmek suretiyle bu büyük engeli önemli ölçüde ortadan kaldırmış olduk" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kaynakların etkin ve verimli kullanımının başarıya ulaşmanın temel şartı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Biz çok daha ileri verimlilik ve çok daha ileri bir büyüme çıtası belirledik. Allah'ın izniyle ve milletimizin desteğiyle önümüzdeki dönemde bu hedefleri yakalayacak, ekonomimizin geldiği seviyeleri daha da yükselteceğiz. Ekonomimizdeki bu olumlu gelişmenin sürekliliğinin sağlanması için tüm kesimlerin üstün bir sorumluluk örneği sergilemesi gerekiyor" dedi. Millet olarak en büyük gücün birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bunu kuru ideolojilere asla kurban etmemeliyiz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, verimliliğin artışı için gereken doğrultudaki politikalar eğer hayata geçirilirse Türkiye'nin aynı hızla gelişmeye devam edeceğini de belirterek, "Bizler Cumhuriyetin 100. yılında dünyada ilk 10 ekonomi arasında yerimizi niye almayalım? Buna mani bir hal var mı? İnanın buna mani hal var diyorsanız; bu biziz, kendimiziz, ülke insanımız. Biz ilk 10 ülke arasında yerimizi alırız, bundan hiç endişe etmeyin" dedi.

Reklam
Reklam

Erdoğan ayrıca, MPM'nin kuruluş yasasının üzerinde çalıştıktan sonra hızla meclise sevk edileceğini bildirdi. Erdoğan, MPM'nin adının da yasa değişikliği ile Milli Verimlilik Merkezi haline dönüştürülmesinin düşünüldüğünü ancak, 'Türkiye Verimlilik Merkezi' isminin daha şık olacağını düşündüğünü söyledi.

Konuşmasın ardından Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun Başbakan Erdoğan'a, MPM'ye verdiği destekten dolayı bir hediye sunmak istediklerini belirtti. Coşkun, "Takdim edeceğimiz hediyenin asıl nedeni, başbakan olduğunuzdan beri ülkenin bağımsızlığını herşeyin üzerinde tutma yolundaki çizdiğiniz hedef ve çalışmalarınızdır" diyerek, kendisine çerçeve içinde bir Türk bayrağı sundu.