İşte Başbakan Erdoğan'ın iş Başkanları toplantısındaki açıklamaları:
Demokrasi tarihimizin bu büyük başarısının mimarı sizlersiniz. Sizleri bütün teşkilatlarımızı kadın ve gençlik kollarımızı bir kez daha yürekten tebrik ediyorum. Ayrımcılık yapmadığınız için, bütün evlatları kucakladığınız için, herkesin gönlüne girmeyi başardığınız için sizleri tebrik ediyorum. Siz etnik ayrımcılık, mezhepsel ayrımcılık, inanç ayrımcılığı yapmadınız. Siz yaradılanı yaradandan ötürü sevdiniz. Onun için tebrik ediyorum.
Sözde analistler güney doğu Anadolu bölgesi dediğiniz zaman sadece bir ili görüyorlardı. Diğer illeri görmüyorlardı. Onlara göre sadece Diyarbakır. Ama bize göre öyle değil. Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Siirt Güneydoğlu Anadolu bölgesi değil mi? Biz bütün vilayetleri kucakladık. Ak Parti bütün Türkiye’nin partisidir. Siz bakmayın Türkiye’nin huzurunu bozmak için bir bardak suda kopardıkları fırtınaya. Ne acıyı ne sevinci paylaşabiliyorlar. Biz işimize bakalım. Daha çok gönül kazanmaya bakalım. Gözümüzü Türkiye’nin büyük hedeflerinden ayırmayalım.
GECEKONDULARI VERİN TOPLU KONUT YAPALIM
Dün gece, dün akşam Keçiören’in şöyle arka sokaklarında iftar sofrasına iştirak ettik, bazı evlere misafir olduk. Tabi hali gördük. Burası başkent Ankara ama tabi durumumuz iyi değil. Çünkü oraların hali bizim insanca yaşayabileceğimiz bir manzarayı ifade etmiyor. Tabi kardeşlerimize söylüyoruz, gelin bize yardımcı olun, biz buraları sizden anlaşarak alalım ve toplu konut olarak buralara girelim ve size buralarda insanca yaşayabileceğiniz her şeyiyle güzel imkanlar hazırlayalım. Olumlu yaklaşanlar var ama bakıyorsunuz bir kısmı da ben müteahhitlere vereceğim diyor. Tamam ver de müteahhit buraya her zaman gelmiyor. Bütüncül bir anlayışla yaklaşıp buraları değiştirmek istiyoruz. Seçim boyunca da bize yardımcı olun dedim. Çünkü vatandaşlarımızı buralarda, biz inanın görmek istemiyoruz ama burada tabiî ki devlet millet kaynaşması çok önemli. Ha bu İstanbul’da İzmir’de yok mu? Maalesef her ilimizde var.
İLK KEZ ABD'NİN KREDİ NOTUNU DÜŞÜRDÜLER
En sağlam bilinen ülkeler bile çok ciddi depremler yaşadılar. Borç durumuna baktığınız zaman ilk sırada ABD, ikinci sırada Japonya, üç de İtalya. Nasıl iflasın eşiğine geldiklerinin haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Euro bölgesinin ülkeleri bugün, bozulan bütçe dengeleri nedeniyle, ciddi sıkıntılarla karşı karşıya.
İşte dünyanın en büyük ekonomisi diyeceğimiz ABD ekonomisinde büyük sarsıntılar yaşanıyor. Daha birkaç gün önce kredi derecelendirme kuruluşlarından biri ilk kez ABD’nin kredi notunu düşürdü.
Dokuz yıl boyunca elde ettiğimiz kazanımların nasıl kalıcı hale geldiğinin göstergesidir. Bu gerçek dile getiren sadece bizler değiliz. Dünyanın en saygın ekonomi otoriteleri de bunu söylüyor.
"BUNLAR ÇIRAK BİLE OLAMAZ "
Ana muhalefet lideri çıkıyor diyor ki ''Madem ekonomi bu kadar iyi gidiyor. Toplantıyı niye yapıyorsunuz?'' Aman yarabbi, evlere şenlik bir ana muhalefet. Bu toplantılar yapılmasa o zaman da der ki ''hükümet nerede, niçin bir araya gelmiyor?'' Bu toplantıların yapılması bunlar gibi dar persfektikte bir anlayışla değil, biz dünyayı mercek altına yatırmak suretiyle, bunların bize etkisi olabilir mi? Tedbirimizi önceden almak zorundayız. Ama dedim ya bunlar çırak bile olamaz. Bunlar ülke falan yönetemezler.
BU DÖNEMDE LÜKS EVE GİRME
Bizim yaptığımız bu toplantılar, bu etkileri minimuma indirerek, büyüme hızının devam etmesi, milletimizin cebinden tek bir kuruş bile çıkmaması içindir. 2008 krizinin teğet geçecek dediğimde, krizden medet umanları mahçup etmiştik. Onları bir kez daha mahçup edeceğimizi memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Kriz bu kez inşallah teğet bile geçmeyecektir. Ramazan ayını da bir imkan bilerek lütfen israf etmeyelim.
Harcama yapmayalım falan demiyorum, tabiî ki harcama yapacaksınız. Ama israf etmeyelim. Biz verim ekonomisinden yana olacağız. Diyelim ki iki seçenek çıktı. Bir araba, bir de satın almak istediğiniz bir ev. Arabayı almayın diyorum. Sizin için israf olur. Evi alacaksınız, kiradan kurtulacaksınız. Bence bu dönemde lüks bir eve girme. Verim ekonomisinin gerekliliği bunu ifade ediyor. Bu süreç bizler için artı yazacaktır. Firmalarında verimliliği esas alan ihracat odaklı bir üretim pazarlama ve stratejileri izlemeleri Türk ekonomisinin de trendini koruması bakımından da yararlı olur.Ak Parti hükümeti Türk ekonomisini istikrar ve güven zemini üzerinde asla taviz vermeden büyütmeye devam edecektir
SURİYE'DE YAŞANANLAR YÜREĞİMİZİ DAĞLIYOR
Biz kendimiz için istediğimizi komşumuz için de isteriz. Bölgesel barış için ne fedakarlıklarla çalıştığımızı cümle alem biliyor Biz komşularımızla özellikle düşmanlıkta sıfırlama sürecini düşünürken muhalefet sıfırlanmış gibi konuşuyor. Biz barış istiyoruz, biz daha fazla adalet istiyoruz. Konuştuğumuz herkese adaletin yönünü işaret ediyoruz Şu mübarek günlerde yanı başımızda yaşanan acılar yüreklerimizi dağlıyor. Devlet kendi insanına tank, top, silah doğrultmakla öldürüyor
Biz de bölücü terör örgütü böyle bir ayın içerisinde bile durmuyor. Utanmadan bunların siyasi uzantıları da barış diyor, özgürlük diyor
Nerede bunun barışı, özgürlüğü.
YAZIKLAR OLSUN...
İç meselemiz derken kardeşliğimizin ve aile hukukunun gereği olarak söylüyoruz İnsanlığın vicdanı olarak atılan adımı "romantizm" olarak yorumladılar yazıklar olsun! Kardeş Suriye'ye Dışişleri Bakanımızın oraya Türkiye'nin mesajını değil de başka bir ülkenin mesajını götürdüğünü iddia etmek, bir büyük gafletin değilse, şifa bulmaz bir cehaletin ilanı değil midir?
DAVUTOĞLU ESAD'A SADECE TÜRKİYE'NİN MESAJINI GÖTÜRDÜ
Bu ülkeyi İsrail'e ve sosyalist enternasyonele şikayet edecek kadar alçaldılar. Türkiye'nin ilettiği mesaj: Kanı durdurun. Her şeyden önce akan kan dursun Dışişleri Bakanı sadece Türkiye'nin mesajını götürmüştür
Suriye halkının talebine kulak verilmeli. Yapılması gereken halk iradesinin özgür şekilde tecelli etmesini sağlamak.
BÜYÜKELÇİMİZ HAMA'DA... TANKLAR ÇEKİLİYOR
Büyükelçimiz Hama'ya gitti ve tankların çekilmeye başladığını söyledi.
AK PARTİLİ VEKİLLER YARDIMDA BULUNACAK
Ak Partili vekiller alınan grup kararıyla Afrika'ya 500'er TL yardımda bulunacaklar
AİLEMİZLE SOMALİ'YE GİDECEĞİZ
Birkaç gün içerisinde Dışişleri Bakanı ve ailemizle birlikte Somali'ye gideceğiz. Yardım kervanlarımız sürekli olarak devam edecek. Bizim ne devlet ne de millet olarak bu acıya seyirci kalamayız. Kargo uçağımız Somali'ye indiği an secdeye kapanıyorlar ve "Türkiye geldi" diyorlar. Biz hiç kimse yokmuş gibi Afrika'da olacağız. Unutmayın veren el, alan elden her zaman daha hayırlıdır. İnşallah bu örnek gayretimiz dünyayı da harekete geçirecektir. Hem ülkemizin hem de dünyanın meselelerine dikkat kesileceğiz. Ülkemiz artık sözü dinlenen ve barışın teminatı olan lider bir ülke. Eylül ayındaki BM toplantısında sorunları gündeme getireceğiz
İHA