Erdoğan: Laiklik üzerinden siyaset yapılamaz

İstanbul AA- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik rekabetin elbette siyasette farklılaşmayı gerektirdiğini ama bu farklılaşmanın, demokrasi, laiklik ve din gibi insanların ortak değerleri üzerinden yapılamayacağını dile getirerek, "Din üzerinden yapılamayacağı gibi laiklik üzerinden de siyaset yapılamaz" dedi.

Uluslararası Basın Enstitüsünün (IPI) Dünya Kongresi ve 56. Genel Kurulunun Hilton Oteli'nde gerçekleştirilen kapanışında konuşan Erdoğan, Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği atılımlar değerlendirildiğinde, bunların AB üyelik sürecinden bağımsız düşünülemeyeceğini belirterek, şöyle konuştu:

Reklam
Reklam

"Türkiye AB'ye üye olmakta kararlıdır. Bu çerçevede gerçekleşen reformları bazen AB ile beraber, bazen kendi başımıza ama her halükarda büyük bir titizlik
ve azimle gerçekleştirdik. AB'ye katılım yolunda inişler ve çıkışlar olacaktır.

Bu yolculuğun sıkıntılı olduğunu biliyoruz. Engellerin olabileceğini biliyoruz. Ama bunları sabırla, kararlılıkla aşmaya da ant içmiş durumdayız. Önemli olan Türkiye'nin bu kararlılığının Avrupa'da da karşılık bulmasıdır. Türkiye'nin AB üyeliği 21. yüzyılın aslında en büyük küresel barış projesidir. Medeniyetler arası ittifak eğer kurulabilecekse Türkiye'nin AB içinde yerini alması şarttır."Erdoğan, bu hedefin stratejik anlamının gözden kaçırıldığı ve Türkiye'nin içinde bulunduğu büyük resmin hesaba katılmadığı bir Avrupa Birliğini düşünmenin mümkün olamayacağını ifade ederek, böyle bir Avrupa Birliğinin stratejik vizyondan yoksun, dünyanın gidişatını okuyamayan ve küresel aktör olma yolunda kararsızlık taşıdığı izlenimini vereceğini vurguladı.

Türk insanının demokrasiyi tüm özgürlükleriyle taviz vermeden yaşama konusundaki iradesini her fırsatta sergilediğini söyledi.Ancak, "zaman zaman dünya medyasında Türkiye'yle ilgili geçmişten gelen, ön yargılara dayalı, klişeleşmiş haberlerin yayınlandığını ve yorumların yapıldığını da üzülerek gördüklerini" ifade eden Erdoğan, bu örneklerin bir kez daha Einstein'ın ne kadar haklı olduğunu gösterdiğini belirtti.

Reklam
Reklam

"Demek ki, gerçekten de ön yargıları kırmak, atomu parçalamaktan daha zormuş. Bunu görüyorum" diyen Erdoğan, bunu hem ulusal bazda hem de uluslararası
camiada gördüklerini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:"Yazılanları gördüğümde çoğu zaman, 'bu bahsettikleri hangi ülke? Çünkü Türkiye olamaz' diyorum. Dünyanın başka yerlerinde, mesela Fransa'da kitlesel gösterilerin yapıldığına hep beraber tanık olduk. Sizler benden daha iyi biliyorsunuz, yakından takip ediyorsunuz. Kimse bu görüntülere bakıp kaç tane Fransa olduğunu sormadı, sormuyor. Bizde insanlarımız, demokratik olgunluk içinde, taşkınlık ve şiddete başvurmadan toplanıp miting yapınca hemen 'iki Türkiye var' denmeye başlandı. Bunu kabul etmek mümkün değil.

Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Öyle de kalacaktır. Bu ülkede hepimiz demokrasiden, laiklikten ve sosyal bir hukuk devletinden yanayız. Bu bizim ortak paydamızdır. Bundan kimse taviz veremez. Bütün meydanların, bütün mitinglerin ortak noktası da budur. Bundan da taviz vermemiz mümkün değildir. Bu böyle biline... Bazıları anlamak istemese de, bu ülkede hepimiz din üzerinden siyaset yapmaya karşıyız. Laikliği hepimizin yaşam biçimleri için bir güvence olarak gördük, görüyoruz."Başbakan Erdoğan, demokratik rekabet ve siyasi farklılaşmanın bu alanın dışında cereyan etmesi gerektiğini belirterek, kendilerinin dün olduğu gibi bugün de bunu savunduklarını söyledi.

Reklam
Reklam

Erdoğan, "Belki son mitinglere bakılınca siyasi muhalefet sorunu ya da boşluğu olduğu sonucu çıkarılabilir. Ama kimse olup bitenlere farklı saiklerle bir araya gelen heterojen kitlelere bakıp, Türkiye'de bir kamplaşma yaşandığını düşünmemelidir" diye konuştu.

Demokrasinin, tanımı gereği özgürlükçü ve çoğulcu olduğunu belirten Erdoğan, "Eğer iki Türkiye'den kasıt bu çoğulculuksa, Türkiye'de iki değil daha çok ses
olduğunu söyleyebilirim size. Türkiye'de çok sesli bir demokrasinin kökleşiyor olması, bu bakımdan kimseyi ne şaşırtmalı ne de korkutmalıdır" dedi.