Konuşmadan satırbaşları şöyle:
Terörün karanlık tüneline sokmak isteyenlere karşı siz sesinizi yükselttiniz tavrınızı ortaya koydunuz. Siz bedeniyle Avrupa'da yaşayan, fakat sonuna kadar yerli, sonuna kadar milli kardeşlerimizsiniz.
Hem bu milletin ekmeğini yiyip, hem de bu milletin birliğine bütünlüğüne saldıranları asla affetmeyeceğiz. Türkiye terör meselesini eninde sonunda çözecek bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Bu defa geçmiş dönemden farklı olarak teröristle değil terörle de mücadele ediyoruz. Biz terörle mücadele ediyoruz, bölgede yaşayan kardeşlerimizle değil. Bizim sorunumuz benim Kürt kardeşlerimle değil, terörledir, teröristledir. Terör örgütü de, sırtını ona yaslayan parti de kesinlikle Kürt kardeşlerimin temsilcisi değildir.
Terör örgütünün ve onu maşa olarak kullananların hedefi işte bizim bu birliğimizi bozmaktır. Asıl tehlike terör örgütünün eylemleri değildir. Onların üstesinden geliyoruz, geleceğiz. Öyle 'bu kadar yetti, ara verelim' yok. Milletimizin birliğini tesis edinceye kadar devam. Asıl tehlike milletimizin beraberliğinin, bin yıllık birlikteliğimizin zarar görmesidir. Milletimizin arasına ayrılık sokulmasına asla izin vermeyeceğiz.
Yüreklerimiz yine toplu vuruyor. Allah’ın izniyle yine toplu vurmaya devam edecek. Devletimize sıkılan kurşunların, atılan roketlerin aslında birliğimizi, kardeşliğimizi hedef aldığını biliyoruz. Şu anda bu devasa salonun içinde 10 bini aşkın siz kardeşlerimle birlikte bu oyunu bozacağız. Bu tezgahı kuranların başına evelallah geçireceğiz. Bu arada tabii ki şehitlerimiz oluyor. Ama şunu da bileceğiz, az önce Cumhurbaşkanlığı Beştepe camiinin imamı hocamız sizin bu söylediklerinizi (şehitler ölmez vatan bölünmez) okudu ve onlar Allah tarafından rızıklandırılırlar ama bunu biz anlayamayız, onlar diridir ölü değil ama bunu da biz anlayamayız.
Tek millet diyoruz. Tek millet demek sadece Türk anlamına gelmez, bunu biliniz. Tek millet kavramının içinde ülkemde yaşayan 81 milyon var. Kimse bunu sağa sola çekmesin. Tek millet bu. İkincisi tek bayrak. Bizim bayrağımızın dışında başka bir bayrak yok. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa atandır. Üç, tek vatan, 781 bin kilometrekareyle tek vatan. Vatanımızın üstünde kimse bir operasyona giremez. Adım adım takip ediyoruz. Biz bu ülkeyi çapulculardan teslim almadık. Onun için de üç beş çapulcuya asla teslim etmeyeceğiz. Ve dördüncüsü tek devlet. Devlet içinde devlet yok. Paralel devletmiş yok.
Bu Paralel Devlet ve terör örgütü birlikte iş tuttular. Değerli kardeşlerim onlar da evelallah bak sürekli Türkiye’den kaçıyorlar. Niye kaçıyorsunuz. Suçlu değilseniz neden kaçıyorsunuz. Bunların derdi başka onun için savruldular şimdi de kaçıyorlar. Ne demiştim hatırlayın. İnlerine gireceğiz demiştim. Şimdi de giriyoruz. Legal görünümlü illegal faaliyet gösteren bütün bu girişimlerin karşısındayız. Birliğimizi bozmaya çalışıyorlar. O yüzden bunlara bu fırsatı vermeyeceğiz.
Biz millet olarak Anadolu’da çok şeyleri yaşadık biliyoruz. Sevgili Cem Karaca’nın şarkısından ilham alarak söyleyelim. Biz bu coğrafyada suyumuzu kazandık da içtik. Ekmeğimizi böldük de yedik. Alkışı da gördük ihaneti de. Sesimiz de oldu sessizliğimiz de ama hep birlikte olduk. Bu şekilde dünyanın en büyük devletini kurduk. Bu şekilde her inançtan her meşrepten her insanı barış içinde refah içinde yaşatmayı başardık.
Bizim kimsenin malında mülkünde zenginliğinde gözümüz yok kimsenin de bizim üzerimizde hesap yapmasına tahammülümüz yok. Hele de birliğimize kardeşliğimize saldırılmasına hiç tahammülümüz yok. Terör örgütleri akrep gibidir. Eninde sonunda kendilerini destekleyenleri de sokarlar. Gelin teröre karşı sesimizi hep birlikte yükseltelim. O zaman çok daha güvenli bir Türkiye’ye değil çok daha güvenli bir Avrupa’ya ve dünyaya kavuşacağız.
Özellikle Fransa’da yaşayan kardeşlerime sesleniyorum. Fransa çifte vatandaşlığı veriyor. Burada yaşayan 650 bin Türk’ün 300 bini çifte vatandaş. Peki geriye kalan 350 bin kişi neden ikinci vatandaşlığa başvurmuyor. Siz müracaatınızı yapın. Konuştuğum kişiler ‘ben kendi pasaportumdan başkasını taşımak istemiyorum” dediler. Siz müracatınızı yapın. Fransa meclisinde ve senatosunda tek bir temsilcimiz bulunmuyor bu durumu değiştirmek mecburiyetindeyiz. Gerek ulusal gerek yerel meclislerde çok daha fazla sayıda ve etkin olarak temsil edilmelisiniz. Fransa’da vatandaşlarımızın kurduğu 500 dernek var. Haklarımıza sahip çıkmak için bu derneklerin hepsinin birlikte çalışması gerekiyor. 650 bin kişiyi temsil eden güce kimse karşı çıkamaz. Avrupa’nın çok yerinde olduğu gibi Fransa’da da dini ve etnik temelli ayrımcılığın yaygınlaştığını biliyoruz. Birlikte olursanız çok daha etkili bir mücadele gösterebilirsiniz.
Yaşadığı ülkenin dilini öğrenemeyen burada istediği hayatı yaşamakta zorlanır. Her alanda varlık göstermek için çalışmalısınız. Siz artık göçmen sığınmacı değil, Avrupalı Türklersiniz. Türkiye sizin anavatanınız. Avrupa ise geleceğinizi inşa ettiğiniz yer.