'Erdoğan Reyhanlı'ya gidemedi, ABD'ye gitti'

Hükümete yüklenen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ''Sizin Suriye politikanız yok. Egemen güçlerin isteğine göre politika yaparsanız duvara çarparsınız'' diye konuştu.

ANKARA (ANKA)- Başbakan'ın ABD ziyaretini değerlendiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Alayı vala ile gitti. Beş konuda duvara çarptı. Beyzbol sopasını görerek değişirsin tabi ki sen, ben onu bilmez miyim. Sen Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı olamazsın" dedi. **-"TÜRK ASKERLERİNİN GİYDİĞİ ELBİSELERİ SEN KİME GİYDİRİYORSUN"-** CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Başbakan'ın ABD ziyaretini değerlendirerek özetle şöyle dedi: "Büyük bir alayı vala ile ABD'ye gitti. Reyhanlı'ya gidemedi, ABD'ye gitti. Şöyle söylüyor, gazetelerin genel yayın yönetmelerine Suriye konusunda, "Suriye muhalefeti milli egemenlik mücadelesi veriyor. Biz elimizden gelen lojistik desteği veriyoruz'. Terör örgütüne Türkiye Cumhuriyeti'nin yataklık yapması doğru mudur? Ne demek lojistik destek. Türk askerlerinin giydiği elbiseleri sen kime giydiriyorsun. Terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti Devletinin görevi oldu? **-"BEŞ KONUDA DUVARA ÇARPTI"-** Alayı vala ile gitti. Beş konuda duvara çarptı. Bir; ne diyordu "gideceğim, Obama'yı ikna edeceğim ve şunu söyleyeceğim, Beraber müdahale edelim, niye silahlı müdahale yapmıyorsunuz?' Ne dedi Obama, bir dakika dedi, neden bahsediyoruz, ne silahlı müdahalesi dedi. Birinci taş düştü, birinci duvara çarptı. Buradan giderken ne diyordu. Koltuğumun altında bir dosya var, orada kimyasal silahlar kullanılıyor, Obama'yı ikna edeceğim diyordu. Gitti, kafasını tekrar çarptı, dediler ki, ne kimyasal silahı, bizim elimizde böyle bir bulgu yok, nereden çıkarıyorsun, bir çıkar dosyayı, açtı kapağı içinde beyaz sayfa var, hiçbir şey yok. Üç; Suriye'de yasak bölge ilan edelim, muhalefet orada güçlensin yani Suriye bölünsün demek istiyor dolaylı yollardan. Ne oldu, Obama dedi ki, bir dakika kardeşim biz Suriye'nin bütünlüğünden yanayız, parçalanmasından değil. **-"BEYZBOL SOPASINI GÖREREK DEĞİŞİRSİN TABİ Kİ SEN, BEN ONU BİLMEZ MİYİM"-** Dört; giderken şunu söylüyordu, Cenevre ipe un sermek demektir yani uluslar arası konferans olur mu kardeşim bu ipe un sermek demektir. Gitti, bunu da söyledi, ipe un sermektir diye. Obama bir dakika dedi kardeşim ne konuşuyorsun sen. Biz kendi dışişleri bakanımız Rusya'nın dışişleri bakanı anlaştı bir uluslar arası konferans düzenleyeceğiz. Bu sorunu çözmek için çaba harcayacağız. Recep Tayyip Erdoğan toplantıdan çıktı ve şunu söyledi, görüşüm gelişti ve değişti dedi. Görüş olsa diyeceğim gerçekten görüşü var. Beyzbol sopasını görerek değişirsin tabi ki sen, ben onu bilmez miyim. Sizin Suriye politikanız yok. Defalarca söyledim egemen güçlerin istekleri üzerine politika oluşturursanız gelir duvara çarparsınız. Havuç sopa politikası gösteriyorlardı, bu kez havuç da vermediler. Sadece sopa sopa politikası Gazze'ye gideceğim diyordu. Ne dediler. Hele önce bir Amerika'ya gel. Gitti. Dediler ki, Gazze nereden çıktı, gideceksen hem Gazze'ye hem Batı Şeria'ya gideceksin. Ne dedi, görüşüm değişti dedi, emredersiniz dedi, başüstüne dedi. Sen Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı olamazsın. **-"SEN HANGİ ÜLKENİN PAZARLIĞINI YAPIYORSUN?"-** Özel bir toplantı yapıyorlar. Gazetelerde fotoğraflarını gördünüz. O toplantı Türkiye Cumhuriyeti açısından yüz kızartacak bir toplantı. O toplantıda Dışişlerinin müsteşarı yok, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'nın müsteşarı yok ve büyükelçi yok. Siz kiminle toplantı yapıyorsunuz. Devletin arşivine hangi bilgiler girecek? Kendi ülkesini kendi malı gibi gören anlayıştır bu. Devlet yönetiminden bihaber olan anlayıştır bu. Kafasında sağlıklı bir Türkiye Cumhuriyeti çerçevesi olmayan bir anlayıştır bu. Devlet yönetimi farklı bir şey. Siz Büyükelçiyi, Dışişleri Müsteşarını çıkaracaksınız dışarıya, oturup baş başa pazarlık yapacaksınız. Ben sana sormayacak mıyım, sen hangi ülkenin pazarlığını yapıyorsun?"
Anahtar Kelimeler: