ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, devlet ile toplum arasındaki iletişim sağlandığı zaman halkın sorunlarının çözülebileceğini belirterek, "Çözümün adresi birliktir, bütünlüktür" dedi. Erdoğan, fildişi kulelerden ne ülkenin ne şehirlerin ne ilçelerin ne de beldelerin yönetilemeyeceğine işaret ederek, valilerden toplumla dayanışma içinde olmalarını istedi.
Başbakan Erdoğan, İçişleri Bakanlığı'nın düzenlediği "Valiler Toplantısı"na katıldı. 81 il Valisi'nin hazır bulunduğu ve 3 gün sürecek toplantının açılışına İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Devlet Bakanı Beşir Atalay ve Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner de katıldı. İçişleri Bakanlığı Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin ertelenen meselelerini telafi etmek için bütün valilerin yoğun bir çalışma temposu içinde olduklarını belirterek, Türkiye'nin uzun yıllar boyunca güven, istikrar, büyüme ve kalkınmanın özlemini duyduğunu söyledi. Bu süreci yöneten esas aktörler olarak valilerin Türkiye'nin içinde bulunduğu büyük değişim ve dönüşümü çok iyi bildiklerini kaydeden Erdoğan, "Merkezden çevreye, çevreden merkeze aynı yöne bakmak hepimizin rüyasıdır" diye konuştu.
Uzun süre daha çok adaletin, daha çok demokrasinin ve daha çok refahın hasretini çektiklerini, zaman zaman büyük iletişim problemleri yaşadıklarını ve birbirlerine seslerini duyuramadıklarını kaydeden Erdoğan, yaşanan bu sorunların bir yandan zaaf alanlarını büyüttüğünü, bir yandan da merkezden çevreye sorunların çözülmesine çalışıldığını anlattı. Çevreye ait sorunların merkezden çözülemediğine işaret eden Erdoğan, artık meseleleri bir bütünlük içinde çözme zamanının geldiğini söyledi.
Erdoğan, artık devletle toplum arasındaki iletişim bozukluğunu giderme zamanı olduğunu dile getirdi. Meselelerin çözümünün, tek tek sorunlara eğilmekle mümkün olmadığını kaydeden Erdoğan, bütünlüğü ve her yapılan işin sosyal faydasını gözeterek sorunları çözmek zorunda olduklarını dile getirdi. Dünyanın hiçbir yerinde ne asayiş, ne de emniyet sorunlarının tek bir kuruma havale edilerek çözülemediğine dikkat çeken Erdoğan, sosyolojinin ve siyasetin bütün verilerinin, sorunları da çözümün de iç içe olduğunu gösterdiğini vurguladı.
2.5 yıllık iktidarları döneminde her alanda büyük mesafeler aldıklarını anlatan Erdoğan, bu dönemde, Türkiye'nin 40 yıldır bir devlet politikası olarak yürüttüğü AB hedefinde önemli yol alındığına işaret etti. Erdoğan, "AB yörüngesinde bir ülke olmak için değil AB'ye tam üye olmak için sessiz devrim gerçekleştirdik" şeklinde konuştu. Türkiye'nin önünün açık olduğunu ancak makasın da açıldığını ifade eden Erdoğan, "Ufkumuz çok geniş. Güven ve istikrarın doğrudan topluma yansıması için AB süreci başta olmak üzere önümüzdeki süreci iyi yönetmemiz, kamu yönetiminin katkılarıyla olacaktır. Toplumla birlikte düşünmek ve toplumla birlikte yönetmek daima gücümüze güç katacak. Fildişi kulelerden ne ülke yönetilir, ne şehirler yönetilir, ne ilçeler yönetilir, ne beldeler yönetilir. Halkımızla iç içe, el ele bunu yönetmek zorundayız" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin demokratik standartlarını yükseltmek yönünde dev adımlar attıklarını dile getiren Erdoğan, bu adımlardan geriye dönüş olmayacağını vurguladı. Erdoğan, konuşmasında Valilere isteklerini ve tavsiyelerini de aktardı. Erdoğan, "Maiyetinizdeki devlet görevlilerinin topluma daha yakın olmaları yönünde daha etkin katkılar sağlayınız. Heyecanınızın vatandaş tarafından bizzat görülmesi, hissedilmesi, takibinizin vatandaş nezrinde bilinmesi çok önemli. Muhatabınızla empati kurmanız, onu doğru anladığınızı muhatabınızın bilmesi çağdaş yönetim anlayışının bir gereğidir" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, yurt içi gezilerinde vatandaşlarla sohbet ederken, vatandaşların yöneticilere ulaşamamaktan yakındıklarını anlattı. Bu ifadeye hak vermemenin mümkün olmadığını bildiren Erdoğan, zaman zaman Milletvekili, Kaymakam, Belediye Başkanı seviyesinde kendisine gelip de ulaşamayanlar olduğunu bildiğini kaydetti. "Onlar bana ulaşamazsa halk nasıl yöneticilerine ulaşacak" diyen Erdoğan, bu iletişimin sağlanabilmesi halinde halkın sorunlarının çözülebileceğini ifade etti.
"Ben Valime ulaşabiliyorum" söylemi halk arasında yayılmaya başladığı gün Türkiye'nin çok güçlü bir Devlet haline geleceğini vurgulayan Erdoğan, halk ile devlet arasında bütünlüğün de tam olarak sağlanmış olacağını ifade etti. Vatandaşın gücünün hiçbir zaman istatistiklere sığmayacağını ve istatistiklerle ölçülemeyeceğini kaydeden Erdoğan, halkın bu enerjisinin, onlarla birlikte bir iş yapmadan tam olarak test edilemeyeceğini vurguladı. Erdoğan, bunu hayata geçirmenin hem akıl hem de yürek işi olduğunu söyledi.
Ne her şeyi Devlet'ten bekleyen ülkelerin ne de her şeyi toplumdan bekleyen toplumların çözüme ulaşamayacaklarını belirten Erdoğan, "Çözümün adresi birliktir, bütünlüktür" dedi. Sosyal Devlet ilkesini hayata geçirmek için herkesin üzerine yeni bazı sorumluluklar düştüğüne dikkat çeken Erdoğan, kamu yönetiminde başarının yegane kriterinin üretim olması gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Bakanların, Valiler'in, Emniyet Müdürleri'nin başarısını ölçmek zor değil. Bulundukları şehre ne kadar katma değer sağladıklarını görmek yeter" diye konuştu.