Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılım" anlatmak için spor adamları ile İstanbul'da bir araya geldi.
Başbakan Erdoğan, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde bir araya geldiği Yıldrım Demirören, Fatih Terim, Ali Şen, Aziz Yıldırım, Faruk Süren, Ertuğrul Sağlam ve Rıdvan Dilmen'in de aralarında bulunduğu davetlilerin tek tek ellerini sıktı.
Toplantıya, Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay da katıldı. Erdoğan, yaptığı konuşmada, "Konuşmaktan, dinlemekten, tartışmaktan kimseye zarar gelmez. Konuştukça Türkiye değişti, değişecek" dedi.
"SPORUN NELERİ ETKİLEDİĞİNİ GÖRDÜM"
Erdoğan," Geçen hafta Brezilya'da Yıldırım Demirören de benim gözlemlerimi paylaşmıştır. Gecekonduları, kumsalı, top sahası aynı. Çocukluk günlerimi hatırladım. Bebeto, Bobo, Ziko gibi isimler bu gecekondulardan çıktı. Sporun neleri etkilediğini gördüm.
Türkiye özellikle son dönemde spor alanında çok büyük değişimler yaşadı, büyük atılımlar yaptı. Sporun bir çok alanında Türkiye adından başarıyla söz ettirdi. Biz de bu konudaki yatırımlarımızı sürdürüyoruz.Türkiye'nin her iline stadyumlar, kapalı havuzlar, spor salonları inşa etmek istiyoruz. Biz en büyük 10 ekonomi arasında yer almayı hedefliyoruz. Türkiye bölgesinde ve küresel ölçekte adından bahsedilen bir ülke haline geldi. Ülkede büyük yatırımlar yapıldı. Bizim ufkumuz sonsuz derecede açıktır.Artık dünün parametreleriyle, yakın tarihin ayağımıza bağladığı prangalarla geleceğe yürüyemeyiz" diye konuştu
"DURDUĞU İDDİALARI DOĞRU DEĞİL"
"Kısa paşlaşmalar yapma ve netice alma yani gol atma zamanı" diyen Erdoğan, "Şehit cenazelerindeki o kalabalıklar evlerine dağıldığında şehidin anne ve babası kimsenin hissedemeyeceği yalnızlığı, büyük acıyı onlar hissediyor . Çocuklar spor salonlarına gitmek yerine elleirne aldıkları taşı güvenlik güçlerine atıyor. Zaman anlık tepkiler verme zamanı değil" diye konuştu.
"Bu ülkede bir terör sorunu var" şeklinde konuşan Erdoğan, "Bizim demokratik açılım dediğimiz süreç terörle mücadelenin sadece güvenlik tedbirleriyle çözülemeyeceğini söylediğimiz, ekonomik ve sosyal tedbirlerin de uygulanmaya başlanması gereken süreç.
Demokratik açılım durmadı, kesintiye uğramadı. Durduğu iddiaları doğru değil. Benim ülkemde Kürt kökenli halkımın temsilcileri PKK değildir. PKK benim Kürt kökenli halkımın istismarını yapıyor. Benim partimde 60 kadar Kürt kökenli vekil arkadaşım var.
Biz dinsel milliyetçiliğe de karşıyız. Herkes inancını istediği gibi yaşar ve bizim güvencemiz altındadır.
Bölgesel milliyetçiliğe de karşıyız. Bize gelene kadar iktidarlar hep Batı'yı görmüş. Ama biz KÖYDES projeleri ile mezralara kadar ulaşıyoruz. Batı ne ise Doğu da aynı olacak. Artık üniversitesi olmayan ilimiz yok" ifadesini kullandı.
"MUSALLA TAŞLARI SİYASİ İSTİSMAR TAŞLARI DEĞİLDİR"
"Bu kanlı süreçte uyuşturucu satarak, insan kaçırarak kendisine gelir sağlayan bir terör örgütü var" diyen Erdoğan, "Türkiye çözüme en fazla yaklaştığında siyasetçiler çözümden kaçıyor. Başlarına risk almak istemiyorlar. Bizim dinimizde hangi cepheden olursa olsun musalla taşında yatan her kimse sadece dua bekler, slogan beklemez. Herkes kendisine göre bir din uydurmuş, ona göre hareket ediyor. Musalla taşları siyasi istismar taşları değildir. Alevi kelimesini, azınlık kelimesini ağızlarına alamayanlar var.
Bu gözyaşlarına çok daha fazla seyirci kalamayız. Sizin kendinizi ötekinin yerine koyarak düşünmenizi istiyorum. Terör bizim güvenlik güçlerimize saldırıp kan dökerken esasen öfke istiyor. Biz 1000 yıl bir arada yaşadık, bu tuzağa düşmedik. Bugün de bu tuzağa düşmeyeceğiz. Biz bu senaryoyu beraber, birlikte bozarız. Hiç kimsenin bu ülkenin herhangi bir vatandaşına kırmızı kart gösterme hakkı yoktur. Milli birlik süreci de sadece terör meselesini çözmeye yönelik bir süreç de değildir" ifadesini kullandı.
"SPOR DÜNYANIN ORTAK DİLİDİR"
Sporu ayrımcılığın panzehiri olduğunu ifade eden Erdoğan, "Brezilya'da önce beyazlar, siyahları futbola sokmadılar, engellediler Fakat daha sonra kıpırdanmalar başlayınca bir takım iki zenciyle başladı, takım da çok başarılı oldu. Sonuçta önünde duramadılar.
Bu ülkede barışın önünde kimse duramayacak. Spor dünyanın ortak dilidir. Sporda geride rekabetler, husumetler, kavgalar kalmıyor. Geride centilmenlik kalıyor. Bugün dostluklar, jestler her şeyden daha fazla hatırlanıyor. Yıllar önce FB-GS maçı. Yer Fenerbahçe Stadı. Stadın balkon kısmı çöküyor. Penaltı atacak olan Cafer Çağatay topu kaleciye teslim ediyor. Her zaman bu centilmenliği hatırlamak zorundayız. Aykut Kocaman 96'daki Trabzon maçından sonra 'Biz kazandık ama kaybeden arkadaşlara üzülüyorum'' dedi ve bu sözüyle hep hatırlanacak. Daha fazla sporcu yetiştirebiliriz. Zaman zaman federasyon başkanlarıyla aramızda bu konuları müzakere ediyoruz. Bir stadyum tüm şehrin çehresini değiştirebiliyor" dedi.