Erdoğan: TL yeni simgesi ile dünyada itibar kazanacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TL'nin yeni simgesi ile dünyada itibar kazanacağını söyledi.

Merkez Bankası'nda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın da katıldığı Türk lirasının (TL) yeni simgesinin açıklanması toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Türk lirasına verilen yeni simge ile tarihi bir adım atıldığını kaydetti. Erdoğan, “Tıpkı euro ve ABD dolarında olduğu gibi, artık TL’nin de yeni bir simgesi var. Simgenin bir çıpaya benzemesi paramızı bir kıymet aracı olarak saklanması için güvenli bir liman olduğunu yukarı doğru çizgilerde paramızın yükselen bir değerinin olduğunu gösteriyor. İnşallah başta merkez bankamız olmak üzere, sivil toplum ve vatandaşlarımızın gayreti ile bu simgeyi tüm dünyada tanıtan bir hale getirebiliriz. Bilgisayarlarda arık bu simgeyi kullanacak tuşlar da bulunacak. Yılbaşından sonra yürütülecek kapmayla, bu simge zihinlere yerleşmiş olacak.” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, simgenin belirlenmesi için düzenlenen yarışmaya 8 binin üzerinde katılımın sağlandığını da söyledi. Cezaevlerinden bile bu yarışmaya katılımın olduğu bilgisini veren Erdoğan, “Ülkemizde vatandaşlarımızın meselelerimize ne derece duyarlı olduğunu göstermesi açısından da bu katılım önemlidir. Sayın başkan ve ekibine de ayrıca teşekkür ediyorum. Böyle bir simge belirleyerek aslında yürüttüğümüz operasyonun önemli bir aşamasını da geride bırakıyoruz.” şeklinde konuştu.

“GENÇ NESİLLER BOL SIFIRLARI GERİDE BIRAKTI”

2005 yılında 6 sıfır altılan banknotları piyasa sürdüklerini aktaran Erdoğan, 1 Ocak 2009 itibarıyla da 'Yeni' kelimesi tedavülden kaldırdıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“O günleri hepimiz hatırlıyoruz. Eminim vatandaşlarımız da hatırlayacaktır. Biz 6 sıfırı kaldıracağımızı söylediğimizde kimse inanmamıştı. O zaman ‘Enflasyon artlar.’ diyorlardı. ‘Ben Taksim’de böyle, şöyle yaparım.’ diyenler de vardı. Halkımızın bu değişikliğe ayak uyduramayacağını söylüyorlardı. Olumsuz yorumlara aldırmadık. Büyük bir koordinasyonla sıfırları kaldırdık. Halkımız, yeni para birimine çok hızlı şekilde adapte olduk. Ekonomimiz de çok hızlı adapte oldu. Şu anda yeni para birimimize de hala ‘1 lira yerine, 1 milyon’ diyoruz. Ancak genç nesiller başta olmak üzere artık bol sıfırı geride bırakmış durumdalar.”

“GERİDE KALAN SON 9 YILIN ÖZETİ TÜRK LİRASIDIR”

1980’den 2002 yılına kadar her iki yılda bir yeni banknot basıldığını da belirten Başbakan Erdoğan, “Bizim dönemimizde enflasyon baskısı ile tedavüle hiçbir banknot girmedi.” ifadelerini kullandı. Paranın, tıpkı bayrak gibi milli marşı gibi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Para ülkenin bağımsızlığını ve gücünü simgeler. Paranın itibarı milletin itibarıdır. Maalesef ülkemizde para ile milletin itibarını yerle bir ettiler. Ülkemize gelen turistler, paramızı gördüklerinde de şaşkınlık yaşadılar. Bayılan turistlerle ilgili de haberler bile yapıldı. Uluslararası alanda bol sıfırdan dolayı işlem yapılmadı. Bol sıfırdan dolayı, Türkiye ile alay geçtiler. Vatandaşlar yurt dışına çıktıklarında paralarını sakladılar. Bu geldiğimiz noktada ise geride bıraktığımız 9 yılın özetini şu anda kullandığımız paralada görüyorduk.” dedi.

Türk Lirası’nın değeri olmadığından dolayı bir dönem her köşe başında döviz bürolarının olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, şimdi ise bu döviz bürolarının kapandığını, çünkü artık Türk lirasının gücünün olduğunu söyledi.

“PARANIN DEĞERİ İLE OYNANMASINA MÜSAADE ETMEDİK”

Başbakan Erdoğan, konuşmasında çeşitli vesilelerle dile getirdiği 11. yüzyılda devlet yetkililerine öğütler veren Yusuf Has Hacib’in sözlerine de yer verdi:

"Halk devletine güvenecek, vergi verecek, dosta dost düşmana düşman olacak. Bunun gerçekleşmesi için de halka sorumlu olan devlet yolları açacak, adaletle hüküm edecek ve paranın ayarını koruyacak. Biz 11. yüzyıldan gelen bu nasihati 9 yıl boyunca şiar edindik. Yolları açtık, çetelerle mücadele verdik, adaleti tesis ettik, paranın değeri ile oynamadık. Oynanmasına da müsaade etmedik.”

“FİYAT, MALİ VE FİNANSAL İSTİKRARI KORUYACAĞIZ”

Erdoğan, konuşmasında faizin ve karşılıksız para basmanın modern hırsızlık olduğunu da söyledi. Faizi yüksek bulduğunu ifade eden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Faizin daha da düşmesi lazım. Biz enflasyonu da faizi de düşürdük. Enflasyon 30’lardan 9,5 düşürdük. Karşılıksız para basılmasına müsaade etmedik. Seçimler boyunca popülizme girmedik. Bol para dağıtalım demedik. Görevi devir aldığımızda merkez bankamızda 27 milyar dolar vardı. Bu gün altın dahil kasamızda 88 milyar dolar var. IMF’ye 23 buçuk milyar dolar olan borcumuz, şu an 2 milyar dolara düştü. Önümüzdeki dönemde 3 alandan taviz vermeyeceğiz fiyat, finansal ve mali istikrarı koruyacağız.”

“KÜRESEL KRİZ SAĞLAM DURUŞUMUZU İSPAT ETTİ”

Konuşmasında AB’nin yaşadığı ekonomik krize de değinen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

“AB ülkeleri birbirileri ile kapışıyor. En büyük sıkıntıları ise popülizm. Hükümetler oy kaygısı ile kararlar almaktan çekiniyor. Biz temkini elden bırakmadan kararlı ir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Küresel kriz, bizim sağlam duruşumuzu ispat etti. Paranın itibarını koruma tek başına hükümetin görevi değildir. Hep birlikte korumak mecburiyetindeyiz. Hükümetin olduğu kadar, kurumların, muhalefet partilerin ve medyanın da görevidir. Siyasi çıkarları nedeniyle ülkede kriz duasına çıkanlar da var. Bu tür çalışma içinde bulunanların amacı; hükümeti yıpratmak. Biz bu tür anlayışlara rağmen istikrarı koruyor güveni sağlıyoruz.”

TÜSİAD'A GÖNDERME: KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKTI

Erdoğan konuşmasında, yeni eğitim sistemi ile ilgili eleştirilerde bulunun TÜSİAD’a da üstü kapalı eleştirilerde bulundu. “Bazı sivil toplum örgütlerinin asli vazifelerinin dışında hareket ediyor.”diyen başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“Biz böyle taleplerle istikrarı hedef alan sivil toplum örgütlerine rağmen istikrarı sürdürüyoruz. Elbette görüş açıklamak herkesin hakkıdır. Elbette ilgi ve uzmanlık alanları ile ilgili görüşlerini söylerler. Biz de bu durumdan memnuniyet duyarız. Ancak ilgi alanlarının dışında farklı ideolojik yansımalarının bulunması manidardır. Geçmişte hazırlanan bir kısım raporlar, anti demokratik uygulamalarla raporlara geçtiyse, çok ağır faturalar ödetti ise çıkar bunu eleştiririz. Kesintisiz eğitim, topluma büyük zarar verdi. Ama bütün bunlarla birlikte ekonomimize zarar verdi. İş adamlarımızı temsil eden bir örgüt, eğitim sistemine kendi ideolojisini dayatarak adeta kendi ayağına kurşun sıktı. 28 Şubat kararlarından dolayı bu ülkenin meslek liseleri adeta yok olma noktasına geldi. Zararı ekonomi, millet sanayici gördü. Geçmişte yaptıkları hataları tekrarlamak istiyorlar. Bizim eğitimle ilgili yaptığımız çalışmaları aynı kör ideoloji ile zihinleri bulandırıyorlar. Biz buna izin vermeyiz. Biz seçkinlerin elitlerin, patronların iktidarı değiliz. Biz işçisi ile patronu ve yoksulu ile 75 milyonun hükümetiyiz. Bu zihniyetin, bu muhalefetle birlikte hareket ettiklerini göreceksiniz. Bizim karşımızda durmaları anlam ifade etmez, yeter ki millet bizim karşımızda olmasın. Biz milletin taleplerine bakarız. İstikametimize ona göre bakarız. Kimse eski Türkiye’nin refleksleri ile hareket etmesin. Millet iradesi her kararın üzerindedir. Bunu herkes hazzetmesi lazım."

“TERÖRLE MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK”

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, konuşmasına sabah saatlerinde İstanbul Sütlüce’de yapılan saldırıyı kınayarak başladı. Motosikletle yapılan saldırı sonucunda 15 polis ve 1 vatandaşın yaralandığını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Yaralanan kardeşlerimize, geçmiş olsun, diyorum. Bu saldırıyı gerçekleştirenler, emellerine ulaşamayacaklardır. 9 yıldır burada istikrarının sonucu tanıtmak için bir araya geldik. Ekonomideki küresel başarımızı hep birlikte değerlendiriyoruz. Türkiye ekonomisi büyürken böyle saldırıların yapılması çok ama çok manidardır. Sabah yapılan saldırıyı yapanların kısa sürede yakalanacağına inanıyorum.” diye konuştu.

“İŞSİZLİK GİDEREK AZALIYOR YENİ RAKAMLAR UMUDUMUZU ARTTIRDI”

Başbakan Erdoğan sabah saatlerinde açıklanan TÜİK İstihdam oranları ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. 2011 yılına ilişkin işsizlik oranının 9,8 gerçekleştiğinin ifade eden Erdoğan, “Bu bir önceki yıla göre 2.1 oranında düşün anlamına geldi. Bu rakam umutlarımızı arttırdı.” dedi.

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da birincilik ödülüne layık görülen tasarımın Tülay Lale'ye ait olduğunu belirterek, teşvik ödülüne layık görülen tasarımların ise Hamdi Akgözlü, Özlem Özkal ve Hüseyin Artuk'un olduğunu bildirdi. Başçı, ödül kazanan tasarım sahiplerinin gelecek ay yapılacak banka genel kuruluna davet edilerek sertifikalarının kendilerine takdim edileceğini kaydetti.