Zirveden çıkacak sonuçların tüm dünya tarafından sabırsızlıkla beklendiğini ifade eden Erdoğan, alacakları kararlarla beklentileri boşa çıkarmayacaklarına inandığını söyledi. Başkan Erdoğan, "İdlib, sadece Suriye'nin siyasi geleceği için değil milli güvenliğimiz ile bölgenin barış ve istikrarı bakımından da hayati öneme sahiptir." dedi.
'ERDOĞAN'DAN ATEŞKES ÇAĞRISI
Erdoğan, İdlib'deki bombardımanların durdurularak bir ateşkes sağlanmasının büyük önem arz ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib'deki bombardımanların durdurularak bir ateşkes sağlanmasının büyük önem arz ettiğini söyledi.
Erdoğan, "Burada bir ateşkes ilanı yapabilirsek zirvenin en önemli adımlarından biri bu olacak ve sivilleri ciddi manada huzurlu kılacak, rahatlatacak." dedi.
Başkan Erdoğan, Anayasa ile ilgili çalışmalar da hız kazandığı takdirde Suriye halkının genel itibarıyla beklentilerine doğru gidildiğini görmüş olacaklarını söyledi.
PUTİN 'HAKLISINIZ' DEDİ AMA...
Erdoğan'ın ateşkes açıklamasına Putin'den de destek geldi.
'Erdoğan'ın dediği gibi bu son derece zor konuyu hep birlikte çözüme ulaştırmamız gerekiyor ama şunu anlamamız gerekiyor Suriye tüm toprakları denetlemelidir. Esad üzerine düşeni yapmıştır.'
Ancak Erdoğan'a 'haklısınız' diyen Putin 'ateşkes' ifadesinin bildiride yer almasına gerek olmadığını söyledi.
Putin 'Rusya, Türkiye ve İran, Suriye'de koordinasyonu geliştirmeli. Putin, Nusra Cephesi ve IŞİD görüşme sürecinin bir parçası olmadığı için Türkiye'nin İdlib'de ateşkes yapılması önerisine karşı çıktıklarını' ifade etti.
ORTAK BASIN TOPLANTISINDA MUTABAKATA VARILDI
Ateşkes konusundaki fikir ayrılığının ardından üç lider bildirinin yayımlanması öncesi düzenledikleri basın toplantısında 'ateşkes' ifadesi yerine 'silah bırakma çağrısı' ifadesini kullanarak mutabakata vardıkllarını açıkladılar.
ERDOĞAN'DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Bugün gerginliği azaltma bölgelerinden geriye sadece İdlib'in kaldığını belirten Erdoğan, "Tabii burada muhalefet, bölgelerin tesisinin ardından yaşanan gelişmeler sebebiyle kendileri bu konuda aldatıldıklarını düşünüyorlar. Türkiye olarak şehitler verdiğimiz ve ciddi özveride bulunduğumuz bu sürecin şu an itibarıyla çok riskli bir yere geldiğini görüyoruz." diye konuştu.
İdlib gibi her şeyin iç içe olduğu bir yerde teröristlere karşı etkili mücadeledenin, zaman ve sabır gerektiren farklı yöntemlere ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Astana ruhunun özünde asgari müştereklerde buluşma iradesi göstermemiz vardır. Bu asgari müşterekler ise Suriye'nin siyasi birliğinin sağlanması, toprak bütünlüğünün korunması ve ihtilafa barışçıl bir siyasi çözüm bulunmasıdır."
'İdlib'de makul bir çıkış yolu bulmalıyız'
İdlib'in kan gölüne dönmesinini asla istemediklerini, dostlarımızdan da bu çabalara destek olmasını beklediklerini dile getiren Erdoğan, "İdlib'de ortak kaygılarımızı dikkate alan makul bir çıkış yolu bulmalıyız." dedi.
"Bu bölgenin ve ülkemizin sağladığı örtülü güvencenin, kendi halkına yönelik katliamları hala hafızalarımızda olan Esed rejiminin insafına bırakılmasına rıza gösteremeyiz." diyen Erdoğan, Türkiye'nin, özellikle Suriye'nin siyasi, coğrafi ve sosyal bütünlüğü gerçek anlamda sağlanana kadar bölgedeki varlığını korumakta kararlı olduğunu bildirdi.
'PYD/YPG'ye ortak tavır almalıyız'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "PYD/YPG dahil Suriye'den kaynaklanan terörün her türlüsüne ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne kasteden girişimlere ortak tavır almalıyız." diye konuştu.
Garantörlerin Suriye'de yeni bir şiddet dalgası, insani kriz yaşanmasına izin vermeyeceği mesajının bu zirveden uluslararası kamuoyuna verilmesi gerektiğinin önemine değinen Başkan Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz konvansiyonel silahlarla öldürülenlere karşı veya öldürenlere karşı tavır almakta gecikiyoruz ama kimyasal silahlara karşı tavır koyuyoruz. Neticesi ölüm olduktan sonra kullanılan kimyasal olsa ne fark eder, konvansiyonel olsa ne fark eder."
Erdoğan, Zirveden çıkacak sonuçların Suriyeli kardeşlerimiz için hayırlı olmasını, barış ortamının tesisine katkıda bulunmasını temenni etti.
YANGINI SEYRETMEK YERİNE SÖNDÜRMENİN YOLLARINI ARIYORUZ
"Yangını seyretmek yerine söndürmenin yollarınıa arıyoruz. İdlib'e saldırılar siyasi süreci çökme noktasına getirir. İdlib adeta tüm Suriye'nin küçük bir modeli konumundadır. İdlib meselesi Astana ruhuna sadık kalınarak çözülmeli."
3 BUÇUK MİLYON SURİYELİYE DAHA EV SAHİPLİĞİ YAPAMAYIZ
"3,5 milyon Suriyeliye daha ev sahipliğine gücümüz yetmez. 12 maddelik sonuç bildirisinde göç konusu etraflıca ele alındı."
'Amerika'nın bir diğer terör örgütünü güçlendirmesinden rahatsızız'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD tehdidi ve tehlikesinin kalmamasına rağmen Amerika'nın bölgede bir diğer terör örgütünü güçlendirmeye devam etmesinden fevkalade rahatsız olduklarını da belirterek, şöyle devam etti:
"Bizler İdlib'e odaklanırken ve dünya gözlerini buraya çevirmişken Fırat'ın doğusunda arzu etmediğimiz gelişmeler yaşanıyor. Birtakım yabancı güçlerin bölgede IŞİD'le mücadele bahanesiyle attığı adımların artık bambaşka bir istikamete yöneldiği gizlenemez bir gerçektir."
Ruhani'nin açıklamalarından satırbaşları;
Biz Suriye’deki savaşın alevlerini söndürmek için bütünlüğünü korumak için, geleceğini kendi belirleme hakkına saygı duymak için ortak bir kalıp belirlemek çok önemliydi. Biz Suriye krizini çözmek için askeri seçeneğin işe yaramadığını vurgulamıştık. Bu çalışma Astana sürecinin devamı niteliğindedir.
İran cumhuriyeti Suriye hükümetinin isteği üzerine bu ülkede bulundu. Bu bulunma ne gelecekte ne geçmişte kendi karar ve görüşümüzü zorla kabul ettirmek yönünde olmamıştır. Biz bölgedeki bazı ülkelerin terör ve ayrılıkçı endişelerini anlıyoruz. Ama bunu için en etkili yöntemin Suriye hükümetiyle işbirliği yapılması olduğuna inanıyoruz. Biz barış için savaşıyoruz. Bu mücadele sivillere zarar vermemeli. İşgalci bir rejim olan Siyonist rejim terörizmle mücadele ettiğini iddia edemez. Bu rejimin işgal ettiği Suriye topraklarını derhal terk etmesi gerekir. Kanunsuzca Suriye’de bulunan siyonist rejimi destekleyen ABD hükümetinden olumlu ve yapıcı bir rol alacağı beklenemez. Suriye’nin geleceği için ilk ve son rol Suriye halkına aittir.
Ruhani'nin ardından Putin Suriye'de toprak bütünlüğü mesajı verdi.
'Suriye'de kalan teröristler İdlib'de bulunuyor.'
'Daha önce gerçeklerştirilen zirvelerde alınan kararlar başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini belirtti. Suriye topraklarının büyük bir bölümünün kontrol altına alındı. Bölgede kimyasal silahların kullanılması gibi yollarla provokasyonlar gerçekleştirildi,"
Daha sonra mikrofonu Cumhurbaşkanı Erdoğan teslim aldı.
Erdoğan'ın ardından Ruhani yeni mikrofonı alarak açıklamalarına devam etti.
Ruhani, ABD'yi Fırat'ın doğusundan çıkmaya zorlayalım çağrısı yaptı.
Ruhani ayrıca Tahran bildirisinin tüm başkanlar tarafından onaylandığını açıkladı.
İŞTE TARİHİ ZİRVENİN SONUÇ BİLDİRGESİ
1- Astana formatının Ocak 2017’den bu yana sağladığı başarılardan, özellikle de Suriye Arap Cumhuriyeti genelindeki şiddetin azaltılmasında katedilen ilerlemeden ve ülkede barış, güvenlik ile istikrara yapılan katkıdan duydukları memnuniyeti ifade etmişlerdir.
2- Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile BM Şartı’nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli ve devam eden taahhütlerini vurgulamış ve bunlara herkes tarafından saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizmişlerdir. Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğini yinelemişlerdir. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.
3- Sahadaki güncel durumu ele almışlar, 4 Nisan 2018 tarihinde Ankara’da yapılan son toplantılarının ardından Suriye Arap Cumhuriyeti’yle ilgili meydana gelen gelişmeleri değerlendirmişler ve aralarındaki mutabakat uyarınca üçlü eşgüdümü sürdürmek hususunda hemfikir kalmışlardır. Bu çerçevede, İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki durumu görüşmüşler ve bu konuyu yukarıda belirtilen ilkelere ve Astana formatını tanımlayan işbirliği ruhuna uygun olarak ele almayı kararlaştırmışlardır.
4- BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ’la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terörist grupların ateşkes rejimine katılmış veya katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından da dahil olmak üzere büyük önem arzettiğinin altını çizmişlerdir.
5- Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inançlarını yinelemişlerdir. Siyasi sürecin Soçi’de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin kararları ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak ilerletilmesi amacıyla aralarındaki aktif işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir.
6- Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde bir siyasi çözüme ulaşma sürecini ilerletme amaçlı ortak çabaları sürdürme konusundaki kararlılıklarını yinelemişler ve Anayasa Komitesi’nin kurulması ile çalışmalarının başlatılmasına yardımcı olmaya yönelik taahhütlerini vurgulamışlardır. Kıdemli memurları ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi arasındaki yararlı istişarelerden duydukları memnuniyeti vurgulamışlardır.
7- Bütün Suriyelilerin normal ve huzurlu bir hayata yeniden kavuşmalarına ve acılarının hafifletilmesine yönelik tüm çabalara destek olma ihtiyacını vurgulamışlardır. Bu bağlamda, ilave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, sosyal ve ekonomik tesisler de dahil olmak üzere temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta Birleşmiş Milletler ve insani ajansları olmak üzere uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır.
8- İhtiyaç duyan tüm Suriyelilere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma yoluyla, sivillerin korunması ve insani durumun iyileştirilmesini hedefleyen ortak çabaları sürdürmedeki kararlılıklarını yinelemişlerdir.
9- Sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacının altını çizmişlerdir. Bu amaçla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve diğer uluslararası uzmanlık kuruluşları da dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflar arasındaki eşgüdüm ihtiyacını vurgulamışlardır. [Suriyeli mülteciler ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler hakkında uluslararası bir konferansın toplanması fikrini değerlendirmek hususunda mutabık kalmışlardır.]
10- BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) uzmanlarının katılımıyla yürütülen, alıkonulanlar/kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti Çalışma Grubu’nun faaliyetlerindeki ilerlemeyi memnuniyetle karşılamışlardır.
11- Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin’in daveti üzerine, bir sonraki toplantılarını Rusya Federasyonu’nda yapmayı kararlaştırmışlardır.
12- Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanları, Tahran’daki Üçlü Zirve’ye evsahipliği yapmalarından ötürü İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Hasan Ruhani’ye içten teşekkürlerini sunmuşlardır.