Erdoğan'a suikast girişimi davasında 'tuhaf' iddia

Erdoğan'a suikast davasında astsubay Abdulhamit Gülerden, "Bizden önce saat 00.30 sıralarında birkaç kez gelerek bölgeyi silahla tarayıp giden birileri var." iddiasında bulundu.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın sanıklarından Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibinden eski astsubay Abdulhamit Gülerden, duruşmada, "Mermi çekirdeği ya şehit polisin vücuduna öldükten sonra konuldu ya da öldükten sonra biri ateş etti. Bizden önce saat 00.30 sıralarında birkaç kez gelerek bölgeyi silahla tarayıp giden birileri var." iddiasında bulundu.

Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'na gerçekleştirilen duruşmada dinlenen sanık Gülerden, 15 Temmuz günü MAK Timi Komutanı Binbaşı Taner Berber'in kendisini mesaiye çağırdığını söyledi.

Reklam
Reklam

Birliğe gelince "Yavru Baykuşlar" adını verdikleri WhatsApp grubundan mesaj geldiğini ve depoda toplanmalarının istendiğini belirten Gülerden, "Burada Taner Berber bize bir terör örgütü liderini almak için görevlendirildiğimizi ve sonunda ölüm olabilecek bu göreve gelmek istemeyen olup olmadığını sordu." dedi.

Bulunduğu hiçbir ortamda "darbe" veya "suikast" gibi kelimeler duymadığını iddia eden Gülerden, alınan silah ve mühimmatların da görevin bir suikast olmadığını kanıtladığını öne sürdü.

"Neden etkin pişmanlık göstermediniz" sorusuna yanıt veremedi

Marmaris'e giden helikopterlerde 40 bine yakın mermi bulunduğunun iddia edildiğine değinen Gülerden, "Ben silah uzmanıyım. Helikopterdeki MG4 silahlarla 2 binden fazla ateş edemezsiniz. Namlu ısınır ve şişer. Ya namluyu değiştireceksiniz ya da 35-40 dakika namlunun soğumasını bekleyeceksiniz. Biz zaten orada en fazla 40 dakika kaldık ve helikopterlerde yedek namlu da yoktu. 40 değil, 100 bin mermi alınmış olsa, atma imkanı olmadığı için bir işe yaramazdı." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Hedefteki kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu otelde koruma polisleriyle karşılaşınca anladığını ileri süren Gülerden, müşteki avukatının, "Hedefin Cumhurbaşkanı olduğunu öğrenince neden etkin pişmanlık göstermediniz" sorusunu cevapsız bıraktı.

Gülerden'den "tuhaf" savunma

Gülerden, şehit polis Nedip Cengiz Eker'in hastane raporunda saat 00.43'te hayatını kaybettiği yazdığını öne sürdü. Kendilerinin o saatte Çiğli'de bulunduklarını iddia eden Gülerden, "Raporda polisin 5 santimetre uzunluğundaki kesici alet darbesi nedeniyle öldüğü yazıyor. Faili meçhul cinayete gitmiş
polisin hesabını bizden soruyorlar. Daha sonra düzenlenen raporda ise mermi çekirdeği olduğu belirtiliyor. Mermi çekirdeği ya şehit polisin vücuduna öldükten sonra konuldu ya da öldükten sonra biri ateş etti. Bizden önce saat 00.30 sıralarında birkaç kez gelerek bölgeyi silahla tarayıp giden birileri var. Bunların hepsi daha önceden kurgulanmış bir tezgahtı." iddialarında bulundu.

Reklam
Reklam

Gülerden'in bu iddiaları üzerine söz alan davanın savcısı, söz konusu raporda ölüm saatinin 00.43 değil, 03.43 yazdığını kaydetti.

AA

Anahtar Kelimeler: