Erdoğan'dan AB'ye çağrı

ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, asıl hedeflerinin, dünyanın 21. asrın başlarında yaşamakta olduğu sıkıntıları, medeniyetler arası çatışmaya götüren bu yolculuğu değiştirmeye yönelik olduğunu ifade etti. Medeniyetler uzlaşmasını bunun için istediklerini kaydeden Erdoğan, "Mademki AB bir çelik kömür birliği değildir, bir ekonomik birlik değildir. bir Hristiyan kulübü değildir, o zaman medeniyetler uzlaşmasının adresi olarak gelin bunu Türkiye'nin katılımıyla ilan edin diyoruz. 17 Aralık bu" diye konuştu.

Reklam
Reklam

AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, AB'nin medeniyetler uzlaşmasını istediğini, Türkiye'yi birliğe alarak ispatlayacağını dile getirdi. AB'nin kendi temellerini zayıflatacak, bunun tam tersi bir hataya asla imza atmayacağına inandıklarını vurgulayan Erdoğan, AB'nin kendine ait iddialarının, üzerinde yer aldığı zeminin, Türkiye konusunda takınacağı tavırla test edileceğini bildiren Erdoğan, Türkiye'ye ilişkin kararın, küresel düzeyde AB'nin nasıl bir güç olmak istediğinin de belirleyicisi olacağını ifade etti. Erdoğan, "AB hakikaten çoğulcu bir yapıysa, belli evrensel normlara dayalı bir ortaklık ise, insanlığın bütününe dair kaygıları var ise Türkiye'nin tam üyeliğine evet diyecektir. Bu anlamda Avrupalı dostlarımızın Türkiye üzerinde yürüttükleri tartışmalar, aslında kendilerine ilişkin tartışmalar olarak da değerlendirilebilir" açıklamasında bulundu.

Türkiye'deki tartışmalara da değinen Erdoğan, AB ekseninde sürdürülen tartışmaların müzakere tarihine kilitlenmiş durumda olduğunu ifade etti. Tartışma vizyonunun belli bir tarihle sınırlandırılmaması, bugünden 17 Aralık sonrasının konuşulması gerektiğini dile getiren Erdoğan, mazisi insanlık tarihi kadar eski bu milletin asırlara sığmadığını, tek bir tarihe hiç sığamayacağını vurguladı. Bütün toplum kesimlerini kısır siyasi tartışmalara takılmadan bakış açısını genişletecek tartışmalar yapmaya davet eden Erdoğan, müzakerelerin hemen başlatılmasının her şeyin halledileceği anlamına gelmediğini belirtti. Kimsenin, Türk milletinin kendi iradesinden başka sihirli değnekler aramaması gerektiğini dile getiren Erdoğan, milletin iradesinden daha büyük, sihirli siyasi iradeler vehbedilmesine hayır dediklerini vurguladı. Erdoğan şunları söyledi:

Reklam
Reklam

"Elbette dahil olduğumuz uluslararası teşkilatlar olacak; ancak kimsenin bu ülkeyi bizim adımıza kalkındırmasını, refahımızı artırmasını bekleyemeyiz. Bu ülkeyi kalkındıracak olan güç, bu milletin sarsılmaz medeniyet aşkı, bu ülkenin o büyük potansiyeli, zengin tarihi tecrübesidir. Biz bu kimyayı bozmazsak, bu milletin insanlığın geleceğinde alacağı öncü role kimse engel olamaz."

"BU TARİHİ SÜREÇTE KİMSE YANLIŞ ROLLERE HEVES ETMESİN"

Erdoğan, hükümet vatandaşların huzur ve mutluluğu, ülke çocuklarının ekmeği ve aşı için eşi görülmemiş bir diploması ile zirveden zirveye koşarken, milletin Meclis'i, muazzam bir enerji ile demokrasinin önünü açarken, bazılarının da bu stratejik görevde yanlış rollere heveslendiklerini söyledi. Bu oyunun geçmişte oynandığını; ancak milletin aklı selimi ile sahnelenen oyunların bittiğini anlatan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sezon kapandı. Bitmiş, tedavülden kalkmış bir oyundan kimse yeni roller çıkarmaya çalışmasın. Kimse halkın huzurunu kıskanmasın. Türkiye bütün demokrasi adımları ile bütün dünyanın gündeminde. Bu tabloyu gölgeleme çabaları ise beyhude çabalardır. Bu süreçte kimileri yabancı gazetelere ilan vermek suretiyle kendilerine iş arayabilirler; ama gazete ilanı ile bin yıllık medeniyetin, bin yıllık kardeşliğin yara alacağına inananların muradı bir sabotajla medyada haber olmakta. Evet, kendileri haber olabilirler; ama unutmayalım ki yel kayadan ne koparabilirse onların hisselerine düşecek olan da o kadardır. Demokrasi ve hukuk şemsiyesinin dışında tek bir vatandaşım kalırsa onun acısını yüreğimde hissediyorum. Şimdi soruyorum, milletin yeniden tesis ettiği bu huzuru gölgelemek kimin yararına? Arife günü yalan söyleyenin bayram günü yüzü kara çıkar. Ülkemize bir katkınız olacaksa ülkenizi, kendinizi küçük düşürecek sözler lütfen söylemeyelim. Bu ülke bizimdir. Biz hepimiz bu ülkenin vatandaşlarıyız. Vatandaşlık haklarımız, hukukumuz demokrasinin, hukuk devletinin güvencesindedir. Hangi vicdanla bu aziz milleti, bu coğrafyanın ruhuna, hamuruna, birikimine 7 kat yabancı örneklerle mukayese etmeye kalkışıyorsunuz. Bu hazmedilebilir bir şey mi? Ülkenin hangi şehrinde, hangi köyünde hangi vatandaşımızın meselesini hanginiz yüreğinizde hissetmiyorsunuz? Bizim ülkemiz haksızca başkalarıyla kıyaslanıyor. Bu yanlış hesaplar, aynı kaderi paylaşmış, birlik içinde yaşayan, ekmeğini aşını paylaşmış, aynı türküleri söyleyen insanımıza reva mıdır Allah aşkına? Bu aziz milleti hangi tarihi, sosyolojik, coğrafi, siyasi ölçüyle, hangi vicdan terazisiyle birbirinden ayırabilirsiniz? Bin yıllık önce inşa edilen bu binayı sarsacak, bin yıl içinde kaynaşan bu tertibi bozacak bir hayali kurabilirsiniz. Buradan bir kere daha ilan ediyoruz. Demokratikleşme adımlarımızı istismar etme cüretinde bulunarak bu devletin rejimini, Anayasal düzenini, birlik ve beraberliğini, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olmasını, sosyal barışını, birlikte yaşama iradesini sulandırmaya çalışmak, bu milletin tüm fertlerine tek tek ve milletin varlığına topluca siyasi suikaste yeltenmek demektir. Kuruluşumuzdan bu yana bu milleti din milliyetçiliği, bölge milliyetçiliği ya da etnik milliyetçilikle birbirinden ayırmaya çalışanların siyasi suikastlerinin milletin çelik iradesi karşısında darmadağın olacağını söylemiştik. Bu milletin huzurunu bozmak isteyenler şunu iyi bilmelidirler ki etle tırnak birbirinden ayrılmaz. Din milliyetçiliği, bölge milliyetçiliği ve etnik milliyetçilik adına üretilen siyasetlerin son kullanma tarihi geçmiştir. Aziz milletimiz bu siyaset biçimlerinin siyasi kanserojen madde taşıdığını çok iyi bilmektedir."

Reklam
Reklam

AB'nden doğru bir karar vermesini beklediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, çıkacak karar ne olursa olsun kazananın Türkiye olacağını vurguladı. Borsada korkunç bir tırmanmanın yaşandığını, bölgede yaşanan bütün gelişmelere rağmen trendin yükselmeye devam ettiğini anlatan Erdoğan, güven ve istikrar taşıyan bir iktidarın millet iktidarı olarak işbaşında olduğunu belirtti. Bunun bütün dünyaya güven verdiğini kaydeden Erdoğan, dünyadan işadamlarının gruplar halinde uçaklarla Türkiye'nin bütün bölgelerine gelmeye başladıklarını söyledi. 17 Aralık'tan sonraki sürecin çok daha farklı olacağına inandığını belirten Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı:

"Yaşasın milletimizin bekası, yaşasın milletimizin selameti, yaşasın Türkiye. Her şey Türkiye için."