Erdoğan'dan AB'ye kıbrıs mesajı

ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bilim ve Araştırma faslının müzakereleri sırasında Türkiye'nin karşısına Kıbrıs meselesinin getirilmesi halinde güceneceklerini söyledi. Erdoğan, "Bununla Kıbrıs'ın ne alakası var? Siyaseti buna niye karıştırıyorsun? Sözünde durmayanlar sözünde durduğu anda bizden karşılığını aynen bulacaklar" dedi.

AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidarının, Türkiye'ye vaat ettiği adalet ve kalkınma çizgisi üzerinde yürüyüşünü kararlılıkla sürdürdüğünü ifade etti. AK Parti'nin iktidar sürecini başarıyla yöneten aktörlerin AK Parti kadroları olduğunu belirten Erdoğan, bugüne kadar ürettikleri siyasetin, Türk siyasi tarihi içindeki yerini, Türkiye'nin acil meseleleri yüzünden anlatma ihtiyacı duymadıklarını kaydetti. Erdoğan, nasıl iş gördüklerini Türk milletinin bizzat kendisinin görerek, yaşayarak takdir etmesini istediklerini anlattı. "Bizim için aslolan iş yapmaktır, laf üretmek değil" diye konuşan Erdoğan, siyaseti laf üretmek olarak düşünenlerin AK Parti iktidarında fazlasıyla açığa düştüklerini söyledi. Boş tartışmalara zaman ve emek ayırmak yerine işlerine yoğunlaştıklarını dile getiren Erdoğan, bundan sonra da doğru bildikleri yolda tökezlemeden Türkiye'ye hizmete devam edeceklerini ifade etti. Başbakan Erdoğan, "Haksızlığa maruz bırakılsak da kimseye asla haksızlık yapmayacağız. Milletimizin, ülkemizin menfaatlerini her zaman kendi menfaatlerimizin üzerinde tuttuk, üzerinde tutacağız. AK Parti'ye muhalefet edeyim derken ülkeye muhalefet edenleri halkımız gayet iyi tanıyor. Demokrasinin olmazsa olmaz gereklerinden biri demokratik muhalefettir. Ama muhalefet de ancak demokrasi içinde varolabileceğini bilmeli, bindiği dalı kesmemelidir. Siyasetin alanını daraltan tartışmalardan hepimiz özenle kaçınmalıyız. Hükümete muhalefet edeyim diye Türkiye'ye muhalefet etmeyin. Demokrasiye, Cumhuriyet'e, hukuka, güvene, istikrara muhalefet etmeyin. İktidara muhalefet edeyim diye hukuk devletini zaafa uğratma çabalarına girmeyin. Bundan hepimiz zarar görürüz. Bu ülkede bazı meseleleri kişisel menfaatlerin üzerinde tutmayı öğrenmeliyiz. Siyasetin esas zemini ahlaktır. Ahlaki zemini zayıf olan siyasetten Türkiye çok çekti. Kimsenin hükümete muhalefet edeyim diye millete muhalefet etmeye hakkı, selahiyeti yoktur, olamaz" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

AK Parti iktidarı olarak bundan sonra da Türkiye'yi büyüterek büyüyeceklerini belirten Başbakan Erdoğan, 3.5 yıllık iktidarlarının sonuçlarının ve Türkiye'nin aldığı mesafenin ortada olduğunu belirtti. 12 Haziran'da Lüksemburg'da yapılan AB zirvesinde Bilim ve Araştırma faslıyla ilgili müzakerelerin açıldığını ve geçici olarak kapandığını hatırlatan Erdoğan, böylelikle Türkiye'nin 12 Haziran 2006 tarihi itibariyle AB ile fiili müzakerelere başladığını bildirdi. AB ile katılım sürecinin resmi olarak 3 Ekim 2005'te başladığına işaret eden Erdoğan, 20 Ekim 2005'te Bilim ve Araştırma faslıyla ilgili tarama sürecine geçildiğini söyledi. 25 fasılda tanıtıcı taramanın bitirildiğini söyleyen Erdoğan, "Hani rehavet, artık bu iş iyice ihmale uğradı diyenler var ya, onlara bu süreci anlatma bakımından bunları ifade ediyoruz" dedi. Ayrıntılı taramada da 19 faslın şu ana kadar bitirildiğini dile getiren Erdoğan, bugüne kadar sadece ayrıntılı tarama çalışmalarında görev alanların sayısının bin 200 olduğunu açıkladı. Erdoğan, bu çalışmalarda bakanlıkların, sivil toplum örgütlerinin, meslek kuruluşlarının, akademisyenlerin görev aldıklarını ve çalışmalara katkıda bulunduklarını ifade etti. Bunun neticesinde bu sürecin bu hızla devam ettiğini kaydeden Erdoğan, ayrıntılı tarama dokümanlarının 10 bin sayfanın üzerinde bir hacme ulaştığını anlattı.

Reklam
Reklam

"2006 SONUNA KADAR 30 KANUN, 103 İKİNCİL DÜZENLEME YAPILACAK" 20 Ekim 2005'ten bugüne kadar sadece 17 fasla ilişkin olarak 16 kanuni düzenleme ve 79 ikincil mevzuat düzenlemesini yaptıklarını belirten Erdoğan, 2006 yılı sonuna kadar 30 kanun, 103 ikincil düzenlemenin yapılmasını da hedeflediklerini ifade etti. Erdoğan, 2007 içinde ise 24 kanun, 151 ikincil düzenleme yapılmasının öngörüldüğünü bildirdi. Diğer fasıllar için de ayrıntılı tarama çalışmalarının akabinde aynı çalışmaların yapılacağını ve müktesebat uyum programının hazırlanacağını açıklayan Erdoğan, 7.5 ay gibi çok kısa bir dönem içinde müzakereler için çok yoğun bir emek sarf edildiğini, önemli ölçüde mesafe kat edildiğini vurguladı. TBMM, kamu kuruluşları, özel sektör ve sosyal tarafların, bu sürecin içinde olduklarını anlatan Erdoğan, ortak bir heyecan, ortak bir gayret ve işbirliğiyle kısa zamanda katılım sürecinde çok önemli mesafeler kat edildiğini dile getirdi. Önlerinde 34 fasıl daha bulunduğunu bildiren Erdoğan, bu fasıllarda da tek tek müzakerelerin açılacağını söyledi. Türkiye'nin gerekli düzenleme ve uyumu ne kadar sürede gerçekleştirebileceğinin belirleneceğini ve Türkiye'nin yolunda ilerlemeye devam edeceğini ifade eden Erdoğan, bu sürecin kolay olmadığını ve karşılıklı olarak birçok açıklamaların yapılacağını kaydetti. Erdoğan, bu açıklamaların zaman zaman hoş olacağını, zaman zaman ise hoşa gitmeyecek açıklamalar yapılacağını ifade etti. Türkiye'den önceki dönemlerde de birçok ülkenin bu sancıları yaşadığına dikkat çeken Erdoğan, aynı sıkıntıları o ülkelerin de yaşadığıneutmayı öğrenmeliyiz. Siyasetin esas zemini ahlaktır. Ahlaki zemiı belirtti. Erdoğan, İngiltere'nin 11 yıl, İspanya'nın 8.5 yıl bu süreci yaşadığını anlattı.

Reklam
Reklam

Şu anda adeta bu filmin tekrar ettiğini söyleyen Erdoğan, bundan rahatsızlık duyanlar olacağını, kendilerinin de rahatsız olacağını kaydetti. Erdoğan, buna karşın Türkiye'nin üzerine düşeni yapacağını vurguladı. 'O ülkelerde seçim var, o yüzden bu açıklamalar yapılıyor' şeklinde değerlendirmeler yapıldığını hatırlatan Erdoğan, "Eğer seçime göre bu açıklamalar değişiyorsa bizim de seçime göre açıklamalar yapmamız gerekiyor. Biz diyoruz ki burada bu tür yalpalamalar olmasın. Türkiye çizdiği çizgide, verdiği sözde her zaman sözünün sahibi olarak yerinde durur. Bundan kimsenin endişesi olmasın" şeklinde konuştu.
Hükümetin kararlılığı ve samimiyetinin hep ortada olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Bizi üzen şudur. Diyelim ki Bilim ve Araştırma faslını görüşüyoruz. Burada önümüze Kıbrıs gelirse güceniriz. Bununla Kıbrıs'ın ne alakası var? Siyaseti buna niye karıştırıyorsun? Biz bu konuda tavrımızı 24 Nisan 2004'te 15 AB üyesinin isteğiyle ortaya koyduk. Ama Güney Kıbrıs tam tersi bir tavır ortaya koydu. Bu tavra rağmen Güney Kıbrıs ödüllendirildi, Kuzey Kıbrıs ise Annan Planı'na ters olarak dışarıda bırakıldı. Samimi olan kim? Her şey açık ortada. Sözünde durmayanlar sözünde durduğu anda bizden karşılığını aynen bulacaklar. Verilen sözler yerine gelmezse kimse bizden ne limanları ne havaalanlarını beklemesin. Siyasi tanıma noktasında onu bir kenara koymak suretiyle, tüm izolasyonların kalkması gerçekleşmedikçe bizden bu beklenmesin. Tüm izolasyonların kalkması lazım. Kalktığı anda bir gereğini yaparız, verdiğimiz sözü aynen tutarız. Bizim amacımız Türkiye verdiği sözü nasıl yerine getirdiyse karşımızdakiler de sözlerini yerine getirsinler. Bu gelmedikçe kusura bakmasınlar. 'Türkiye zor bir ülke', bu yakıştırmalar çirkin. Türkiye zor bir ülke değil. Türkiye dürüst bir ülke. Bizim AB'ye ihtiyacımız mı var diyenler var. Bu, olayı çok basit bir daire içine mahkum etme, Türkiye'yi dünyadan izole etme anlayışının basit bir mantığıdır."

Reklam
Reklam

Öte yandan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'na Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, Galatasaray Başkan Yardımcısı Adnan Potan ve yöneticiler de katıldı. Canaydın ve Polat, konuşmasının sonunda Başbakan Erdoğan'a üzerinde 'Recep Tayyip Erdoğan' yazılı 9 numaralı Galatasaray formasını hediye etti.