Erdoğan'dan AB'ye mesajlar

ANKARA (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Berlin'de bugün gerçekleştirilecek Türkiye-Almanya-Fransa üçlü zirvesi öncesinde Avrupa Birliği (AB)'ne önemli mesajlar verdi.

Türkiye'nin tam üyeliğin dışında hiçbir seçeneği kabul etmeyeceğini belirten Erdoğan, Türkiye'ye özgü müzakere sürece işletilmesine de razı olmayacaklarının altını çizdi. "Kimse ipe un sermeye kalkmasın" uyarısında bulunan Erdoğan, müzakere sürecinin sonunda 'tam üyelik' kararının verilmesi gerektiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Berlin'de bugün Chirac ve Schröder ile yapacağı üçlü zirvede 17 Aralık Zirvesi öncesinde gelinen noktayı bir kez daha müzakere etme fırsatı bulacaklarını belirten Erdoğan, Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan raporun ardından Türkiye'nin AB'ye katılım sürecini etraflı bir şekilde değerlendirecekleri zirvenin dış politika hedefleri açısından büyük önem taşıdığını kaydetti. "Türkiye'nin AB'ye katılımı sadece bizim açımızdan değil AB açısından da artık belirsiz bir süreç olmaktan çıkmış adeta geri dönülmez bir mecraya girmiştir" diyen Erdoğan, AB üyesi ülkelerin kamuoylarını bilgilendirmenin, Türkiye tezlerini herkese anlatmanın sadece hükümetin değil bütün sivil toplum örgütlerinin, medyanın ve siyasi partilerin katkıda bulunması gereken dinamik bir süreç olduğunu dile getirdi.

YENİ AİRBUS ALIMLARI

Erdoğan, Berlin'de bugün imzalanacak airbus alım sözleşmesine ilişkin görüşlerini de açıkladı. Türkiye'nin her alanda hızla büyüyen bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, Türk Hava Yolları (THY)'nın ihtiyacı olan 36 airbus uçağının satın alınması anlaşmasını bugün sonuçlandıracaklarını bildirdi. Bu alımlarla birlikte THY'nin , Avrupa'nın en büyük filosuna sahip olacağına işaret eden Erdoğan, geride bırakılan krizin ardından 2003 yılında THY dış hatlarda yüzde 25, iç hatlarda yüzde 100 yolcu sayısında artış sağlandığını söyledi. Bugün anlaşması yapılacak 36 airbus uçağa ek olarak daha önce de anlaşması imzalanan 15 boeing ile birlikte THY filosuna 51 uçak katılmış olacağını açıklayan Erdoğan, "Bunların yarısı filo yenilemede, yarısı filoyu genişletmede kullanılacak. Projenin toplam bedeli 2.8 milyar dolardır. Bu Türkiye'nin artan gücünü ve pazarlık gücünü ortaya koymuştur" dedi.

Reklam
Reklam

'KİMSE, TÜRK İNSANINA DEMOKRASİYİ LAYIK GÖRMEME HAKKINA SAHİP DEĞİLDİR'

Avrupa Komisyonu tarafından 6 Ekim'de yayımlanan İlerleme Raporu'ndan sonra Türkiye'de ivme kazanan AB tartışmalarını yakından izlediklerinin altını çizen Erdoğan, toplumsal mutabakat açısından bu tartışmaları son derece faydalı bulduğunu söyledi. Bu süreçte söyleyecek sözü olan herkesin kulak vermek zorunda olduğunu ifade eden Erdoğan, özellikle AB üyeliğinin sadece hükümetin değil Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak hedefi olduğunu vurguladı. 1961 yılından bu yana devam eden sürecin çeşitli safhalardan geçerek bugüne ulaştığını hatırlatan Erdoğan, "Bizim hükümetimizin bu süreçteki başarısı Türkiye'nin tam üyelik hedefinin önünü açacak reformları kararlılıkla gerçekleştirmesi ve bu hedefe içtenlikle sahip çıkmasıdır" şeklinde konuştu. AB'nin ne olduğu ya da ne olmadığına ilişkin konunun da büyük önem taşıdığına dikkat çeken Erdoğan, AB'nin siyasi, ekonomik ve kültürel değerleri olan uluslararası bir birlik olduğunu söyledi. "AB, ne her meselenin anahtarı, ne her karmaşanın adresidir" diyen Erdoğan, bunun iyi tespit edilmesini istedi. AB'nin ortak değerlerinin demokrasi, özgürlük ve çoğulculuk olduğunu kaydeden Başbakan, Türkiye'nin zaman zaman kesintiye uğrasa da 150 yıla yaklaşan parlamento ve demokrasi tecrübesiyle bu değerleri zaten içinde barındırdığını ifade etti. Erdoğan, "Kimsenin bu ülkenin insanlarına demokrasiyi, özgürlükleri layık görmeme hakkına sahip değildir" uyarısında bulundu.

Reklam
Reklam

'KÖKLERİMİZDEN UZAKLAŞMAYACAĞIZ' MESAJI

Erdoğan, AB hedefinden bağımsız olarak nihai hedeflerinin demokrasiyi en iyi şartlarda ihya etmek ve yaşatmak olduğunu söyledi. Erdoğan, "Demokrasinin 'başkalarına göresi, bize göresi' olamaz. Bu millet demokrasinin standartlarını yükselttikçe hem kendi kimliğine daha iyi sahip çıkacak, hem de kendi potansiyelini daha rahat biçimde ortaya koyabilecek. Zira, AB bir kültürel asimilasyon birliği olarak da telakki edilemez. AB'ye giren bir Türkiye kendi kimliğinden kendi köklerinden uzaklaşan bir ülkeye olmayacaktır. Aksine bizim sahibi olduğumuz medeniyet ve kimlik ekseninde başkalarına söyleyecek sözümüz olduğundan eminim. Kendi kimliğimizle endişelere kapılmamız ve güvensizlik içinde olmamız bütünüyle yersizdir. Bu topraklarda yaşayan insanlara ve medeniyetine, yani kendisine güvenmeden ne AB içinde ne AB dışında bir başarı elde etmemiz mümkün değil" değerlendirmesini yaptı.

AVRUPALI MUHATAPLARINA UYARI

Erdoğan konuşmasının sonunda Avrupalı muhataplarına seslenerek, Türkiye'ye objektif gözle bakmalarını istedi. Türkiye'nin tam üyeliğin dışında hiçbir seçeneği kabul etmeyeceğini deklare ettiğini hatırlatan Erdoğan, "Tecrübe edilen müzakere sürecinden farklı Türkiye'ye özgü üzakere sürece işletilmesine razı olmayacağımız bilinmelidir. Böyle bir sürecin sonucu bir üyelik neyse o verilmelidir. AB'nin de üyelik şartlarındaki nihai sonuç tam üyeliktir. Bu müzakere sürecinin gereği neyse yapılmalıdır. Buna kimse un sermeye kalkmasın" uyarısında bulundu. Türkiye'nin ülkelerden bir ülke olmadığını, AB'nin genişleme sürecinde Türkiye'nin tarihi bir önem arzettiğini dile getiren Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Nasıl biz aynada kendimize bakıyorsak, Avrupa muhataplarımız da kendi üzerine düşeni yapmalıdır. Biz bugüne kadar kendi adımıza Avrupa Komisyonu taraüzerimize düşeni yaparak uyum sürecini gerçekleştirdik, atılması gereken adımları attık. Bundan sonrası şimdi Avrupalı dostlarımızdadır. Özgürlük, çoğulculuk, demokrasi ortak değerleridir. AB bu değerleri dışlayıcı tutum içinde olamaz. Türkiye'nin üyeliği AB'nin yaslandığı bu değerler açısından da kriter teşkil etmektedir. AB'nin çoğulcu yapı olup olmadığı ilk kez Türkiye'nin üyeliği çerçevesinde test edilecektir. Türkiye'nin uluslararası camiada hak ettiği onurlu yeri daha da pekiştireceğine inanıyorum".