Erdoğan'dan Baykal'a küfürbaz göndermesi

HATAY (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, 'Telefonda rahat küfür edemiyoruz' sözlerini eleştirerek, "Milletim bu ülkede küfürbazdan başbakan yapmaz" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin Hatay mitinginde yaptığı konuşmasına Hataylılar'ı selamlayarak başladı. Başbakan Erdoğan, Medeniyetler İttifakı konusunda Hatay'ın önemli bir yeri bulunduğunu belirterek, "BM çatısı altında İspanya ile birlikte bu projeyi Türkiye yürütüyor. 81 ülke, 14 ululuslarası örgüt çağrımıza cevap verdi. 6-7 Nisan'da İstanbul'da ittifakın 2. forumunu yapıyoruz. İstanbul'dan dünyaya çağrıda bulunacağız. Medeniyetler, kültürler çatışmasın, diller, dinler, mezhepler çatışmasın diyeceğiz. Gelin birbirimizi anlayalım, birbirimizi dinleyelim. Dünyada yeniden Kerbelalar, Bosna Hersekler, Kosavalar yaşanmasın, Halepçeler, Beyrutlar Gazzeler yaşanmasın, Türkiye'den, Hatay'dan bütün dünyayla Mevlana'nın diliyle, Yunus'un diliyle sesleniyorum gelin barış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz. Biz bin yıllar boyunca bir ve beraber yaşadık. Tarihin her döneminde aramıza nifak sokmaya çalışanlar oldu. Bugün de aramıza fitne tohumları serpmek için gayret gösterenler var. Bu ülkenin Türkü, Kürdü, Arabı, Ermenisi, Rumu, Lazı, Çerkezi, Arnavutu, Boşnağı, Gürcüsü birdir beraberdir. Bu ülkenin müslümanı, Hristiyanı, Musevisi kader ortaklığı yapmıştır. Hepimiz Türkiye'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf vatandaşlarıyız. Bu özgür ülkede herkes kendi kimliğini, inancını dilediği gibi yaşayabilir. Bizler 70 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak daha güçlü bir millet olmanın sevdasındayız. Siz biz ayrımı olmadan hepimiz bu ülkede evsahibiyiz. Asla ayırım yok. Niye çünkü biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü severiz" dedi.

Reklam
Reklam

Hizmet üretirken ve hizmet götürürken asla ve asla ayrımcılık içinde olmadıklarının altını çizen Erdoğan, "Çağdışı, insanlık dışı uygulamaları elimizin tersiyle ittik. Önce insan dedik. Hangi etnik kökenden olursa olsun hangi mezhepten olursa olsun önce insan dedik. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Ayrım gözetmeden tüm insanlara hizmet götürmenin gayreti içerisinde olduk. Bütün illerimizi adil biçimde kalkındırmanın içerisinde olduk, yine aynı gayretle yola devam edeceğiz. Hatay'a Başbakan olarak 5. gelişim. Şimdi size soruyorum. Ben buraya 5 kez geldim. Peki Baykal kaç kere geldi. Buranın yolunu bilmiyor mu, hiç uğramadı mı, yolu düşmedi mi buraya. Daha ne deyim bir şey anlatmaya gerek var mı? Benim vatandaşım diyor zaten edebi muhalefet açıların çocuğu küçük Baykal diyor. Sayın Bahçeli hiç Hatay'a geldi mi? O da bilmiyor mu yolunu. Niye gelmezler. Bu kardeşinizden işleri daha mı yoğun biz hem memleketimizi hem partimizi yönetiyoruz. Hem dünyayı dolaşıyoruz hem de ülkemizi dolaşıyoruz. Bu Başbakanızın gitmediği bir il yok. En az gittiğim ile 3 kez gittim. Gideceksin yerinde göreceksin, ne var yerinde göreceksin. Biraz gecikmeli geldim. Sebebi bugün ABD Dışişleri Bakanı ile görüşmem vardı. Görüşmemiz biraz uzadı bundan dolayı biraz gecikmeli gledim. Yoksa başka bir konu değil. Sevmem gecikmeyi, hepsini birlikte götürüyoruz. Sizler bizi biliyorsunuz anlıyorsunuz boşa vakit geçirmeyi sevmeyiz. Vaktimiz bu millete feda olsun. 29 Mart'ta onlara hesabı siz sormalısınız. Neden bizim halimizi hatırımızı sormuyorsunuz diye sormalısınız. Bakın, eğer adres şaşırıp da gelirlerse Hatay'a onları bir gezdirin, gezip görsünler. Hatay'ın felsefesini, tarihini anlatın üslupları dilleri değişir. Belki Hatay'ın hoşgörüsünden ve kardeşlik ikliminden onlara pay düşer. Belki Hatay'ı gördükten sonra Başbakan'a nasıl hitap edileceği konusunda bir fikir edinirler".

Reklam
Reklam

"SEN BENİM MİLLETİME KÜFÜR ETME DERSİ Mİ VERİYORSUN"

Konuşmasında, muhalefet liderlerini eliştiren Başbakan şunları söyledi: "Bir tanesi çıkıyor bizi mahkemeye verdi diyor. Hakaret ettiğiniz için mahkemeye verdi. Ben sana meydanlarda aynı dille konuşmam buna edebim adabım müsaade etmez. Hukuk devletinde yaşıyoruz. Avuktalarıma siz hakeret eden bir şey buldunuz mu götürün oraya diyorum. Yargıda gereken hesabı görsünler. Önce iftirayla üzerimize geldiler ama tutmadı. Şimdi başka aşamaya geldiler. Bunlar, hizmetlerimizi eserlerimizi karaladılar çamur attılar ama tutmadı. Ellerine geçirdikleri bir dosyayı sallayarak bizi itham ettiler. Yalanları yatsı olmadan söndü. Şimdi başka bir kampanya başlattılar. Bir kez daha ezberlerini ortaya dökmeye başladılar. Sayın Baykal ne diyor. Diyor ki telefonlarımız dinleniyor. Çok daha çirkin olanı şu. Biz diyor telefonlarda ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyoruz. Aynaya bak aynaya kim olduğun ortaya çıktı. Kim diyor bunu ana muhalefet lideri, yazıklar olsun, sen benim milletime küfür dersi mi veriyorsun. Milletimi küfürbaz olmakla mı niteliyorsun. Benim milletim bu ülkede küfürbazdan başbakan yapmaz küfürbaza da prim vermez. Bu ülkede ahlak değerleri var. Bunları bileceksin, karşındakine saygı göstermesini bileceksin. Biz bu tuzağa gelmeyiz. Biz böyle yetişmedik böyle terbiye almadık. Bizim öğretmenlerimiz bize böyle bir ders vermediler. Sayın Baykal böyle ders veriyordu. Şimdi de millite böyle ders veriyor. Merak etme milletim sana 29 Mart'ta dersini verecek. Aynı Baykal Tunceli Valimizi çirkin bir yaklaşımda bulunuyor. AK Parti ile gelen APS ile gider diyor. Sayın valimiz biz göreve gelmeden önce de bu ülkede yöneticiydi. Ama sen belli ki şirket yöneticisi oldun, olamazsın ya oldun ancak APS ile şirket yöneticiliğindeki muameler, evrak göndermeler olur. Devlet yönetiminde biz APS'yi aracı olarak kullanmayız, bunu da öğren. Bir iktidar eğer göreve getirecekse kararname yolları vardır. Bu yöneticiler 3'lü kararname ile alınır, APS ile değil bunu da öğren. İdeolojik yaklaşımlarla valilerimizi karalama hakkınız yok. Biz kalkıp filanca valimiz şu partilidir biz meydanlarda bunları mı konuşacağız. Bu ne saygısızlık. Bir grup çıkıyor, biz AK Partili vali istemiyoruz diyor. Ne demek bu. Vali kendi işini yapıyor. Diğerleri de kendi işini yapsın. Bu ülke bir hukuk devletidir. Gereği neyse bunların hepsi yapılır. Ben başbakan olarak valimi başkalarının eline avucuna bırakmam, hepsine de sahip çıkarım. Bu da benim asli görevim. Valilerimi Baykal'a da Bahçeli'ye de yedirtmem bu görevde olduğum sürece. Sandıktan çıkamayacaklarını anlayınca ağız değiştirdiler. Padişahlık, rejim demeye başladılar. Bu millete bunu defalarca yaptınız, her seferinde bu millet size sandıkta gereken cevabı verdi. Yüreğiniz yetiyorsa yaptıklarınızla yapacaklarınıza konuşun. Milletin diliyle konuşun, gelin milletle konuşun. Benim milletim artık bu tehditleri yutmuyor. Bu karanlık senaryolara artık pabuç bırakmıyor. Milletim bu medyanın neler yaptığını iyi görsün. Türkiye'yi nerelere süreklemek istediğini iyi görsün".

Reklam
Reklam

Sivas'ın ötesine geçemezler sözüne Bahçeli'nin bozulduğunu belirten Erdoğan, "Sivas'ın ötesine git. Belki oradan da oy çıkar. Vatandaşınla kaynaş, oralar da bu vatanın toprakları, Orada yaşayanlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Dertlerini bir dinle, yollarını gör. Türkiye nasıl şantiyeye dönmüş bir gör. İnanın mutlu, memnun olurum. Türkiye'de siyaset çok güzel yapılıyor diye. Türkiye o zaman çok farklı bir ülke olur" diye konuştu.