ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, AB konusunda hükümetin yaklaşımlarını farklı zeminlere kaydırma gayreti içinde olduğunu belirterek, "Mal bulmuş mağribi gibi bunlara saldırarak, buralardan farklı yorumlar çıkarma gayreti içine giriyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye'nin, meseleleri birkaç başlık altında toplanamayacak bir ülke olduğunu belirterek, meselelerin büyük çoğunluğunun birbiriyle bağlantılı olduğunu ifade etti. Erdoğan, bir mesele çözüldüğünda ona bağlı düğümün de çözülmüş olduğunu kaydetti. Millet iradesini temsilin her zaman milletle birlikte olmaya bağlı olduğunu söyleyen Erdoğan, AK Parti'nin, milletin taleplerinin ve ihtiyaçlarının temsilcisi olarak her zaman milletten güç aldığını dile getirdi. Erdoğan, "Ülkemizi temsil etmede asla zaafa düşmedik, bundan sonra da düşmeyeceğiz. Yola çıktığımız ilk gün halkımıza nasıl açık konuştuysak yarın da aynı şekilde açık konuşacağız" diye konuştu.
Türkiye'de istikrar ve güven duygusunun oturmasıyla içte ve dışta ezberi bozulan bazı çevreler olabileceğine işaret eden Erdoğan, bu çevrelerin eski ezberlerini hatırlama telaşıyla, "Acaba zaaf alanları doğar da bize de de rol çıkar mı?" derdinde olabileceğini kaydetti. Erdoğan, "Sizin ezberinizi milletimiz bozdu. Artık denenmiş, demode numaralarla kendinize yer açamazsınız. Artık bu ülkenin aklı selimi, ülkeyi zaafa uğratacak odaklara fırsat vermeyecektir. Türkiye'de herkes kazanımlarının farkındadır. AK Parti de ülkeye neler kazandırdığını biliyor. Yıllar yılı tartışılan konu başlıklarını yeniden gündem maddesi haline getirmeye çalışanlara kaptıracak tek bir dakikamız bile yoktur" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin gözünü gelecek hedeflerinden çevirmek isteyenlerin her zaman olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu tür bilinçli, bilinçsiz maniplasyon girişimleriyle mücadele etmek ve Türkiye'nin görüş mesafesini korumak zorunda olduklarını vurguladı. Bu ülkenin boşa harcadığı yılların kayıplarını telafi edecek bir hızla gelişme yolunda mesafe alınması gerektiğini kaydeden Erdoğan, demokrasi çerçevesinde söylenen her çözüm önerisini değerlendireceklerini, ancak kendilerini bu seslere sağırlaştıran kuru gürültülere pabuç bırakmamayı da bileceklerini ifade etti. Ekonomik kazanımları geliştireceklerini, bunu tabana yaygınlaştıracaklarını, gülmeyen yüzleri güldüreceklerini, kaybolan umutları geri getirmek için çalışacaklarını, siyasi ve ekonomik yönden Türkiye'yi dünyanın en itibarlı, en aktif ülkesi haline getireceklerini, sokaklara asayiş getireceklerini anlatan Erdoğan, Türkiye'yi dünyanın birinci ligine taşıyacak olan büyük değişimi yorulmadan, aksamaya uğratmadan tamamladıklarını ve tamamlayacaklarını vurguladı.
Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusunda samimi gayretlerinin devam ettiğini ifade eden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, hükümete AB konusunda yönelttiği eleştirilere tepki gösterdi. Erdoğan şunları söyledi:
"Muhalefet partisinin genel başkanı, bunu farklı zeminlere kaydırma gayreti içinde. Bizim AB konusundaki yaklaşımlarımızı, değerlendirmelerimize, mal bulmuş mağribi gibi, buna saldırarak buna sarılarak buralardan farklı yorumlar çıkarma gayreti içine giriyor. Boşuna bu gayretler içine girmesin. Biz nasıl adım atmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. Bunun dersini onlardan alacak halimiz de yok. Biz 'AB müktesebatı içinde yapılması gerekenleri iktidarıyla, muhalefetiyle yapıyoruz' dedik. Verdikleri destek için iltifatımızı bir kenara koymadık. Şükran duygularımızı ifade ettik. Çünkü bu bizim ulusal bir meselemizdi. Buna böyle bakarak yola çıktık. Şimdi ise bakıyorsunuz zaman zaman olumsuz yaklaşımlar içinde adeta bu attığımız adımlardan sanki geri adım atıyormuşuz gibi bir ifadeyle suçlama içine giriyorlar. Kendileri de yaptıklarından sanki pişmanlarmış gibi bir edanın içine girmektedirler. Bunlar yanlış şeyler. Biz mevcut takvimi bütün hassasiyetimizle izliyoruz. Önümüzde açık bir takvim var. 3 Ekim'de başlayacak müzakerelere en iyi şekilde hazırlanmamız gerekiyor. AB'nin resmi makamlarıyla yaptığımız görüşmelerde şu an arızi bir problem olmadığını söylüyorlar. Bu tür problemler varmış gibi bazı gayretler içine girmek, kusura bakmayın, yakışmıyor. Olmayan problemi varmış gibi göstermek ülkemize zarar veriyor. Yapılacak bir şey varsa tribünlere oynayarak değil, bunu hep birlikte yapmak gerekir. Bu tür şeyleri tribünlere taşımak isteyenler bugüne kadar o tribünlerden gerekli cevabı almışlardır. Karşımızda tek sesli, yekpare bir AB olmadığı için zaman zaman bazı AB ülkelerinde kendi kamuoylarını etkilemeye yönelik olumsuz sesler duyuluyor. Bu sesler bizim metanetimizi, soğukkanlılığımızı, dikkatimizi asla dağıtamaz. Biz ne istediğimizi çok iyi biliyoruz."
AK Parti'nin Türkiye'de 2.5 yıldır sürdürme gayreti içinde olduğu değişimin, milletin ortak iradesinin bir tezahürü olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'nin dostu olduğunu söyleyen herkesin bunu iyi düşünmesi ve buna göre beyanat vermesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin AB üyeliğinin uzun ince bir yol olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu yolda zaman zaman güçlüklerle karşılaşılabileceğini belirtti.
Türkiye'nin 17 Aralık sürecinde çok iyi bir sınav verdiğine işaret eden Erdoğan, "Bu başarı ülkemizin başarısıdır, diyerek herkesi bu başarıya katmamıza rağmen bu rahatsızlık niyedir, ben bunu anlayamıyorum. Yaklaşan müzakere sürecini hem AB, hem de Türkiye'nin geleceği için bugünden etkilemeye çalışan iyi niyetli herkes bu sürece olumlu katkılarda bulunmak durumundadır. Nihai hedef olan Türkiye'nin AB üyeliği, sadece Türkiye'nin kazançlı çıkacağı bir sonuç olmayacaktır. AB de bu sonuçtan büyük kazanımlar elde edecektir" şeklinde konuştu.