Erdoğan'dan bazı belediyelere suçlama

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, son dönemde artan terör saldırılarına değindi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı belediyelerin TOKİ'ye, ''Burada niçin yatırım yapıyorsunuz, biz size destek veremeyiz' dediklerini belirterek, ''Hem bu çatının altında olacaksın hem de benim vatandaşımı ev sahibi yapmak için yatırım yapan kuruma; imarda, planda 'biz size destek vermeyiz' diyeceksin. Böyle bir mantık, anlayış olur mu?'' dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, son dönemde artan terör saldırılarına değindi.

Reklam
Reklam

Tunceli'de sivil araca yapılan saldırı sonucu 13 askerin ve bir çocuğun yaralandığını, Osmaniye'de lojmana yapılan alçakça saldırıda Üsteğmen Cumhur Akdağ'ın eşi Pınar Akdağ'ın hayatını kaybettiğini belirten Erdoğan, ''Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum'' dedi.

Başbakan Erdoğan, terör eylemleri ile cana kastetmek ve insanları katletmenin, hiçbir gerekçeyle meşrulaştırılamayacak kadar ''büyük bir vahşet, vicdansızlık, insanlıktan nasibini alamamak'' olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

''Oradan nemalanarak siyaset yapmak, hiçbir zaman barışı getirmeyecektir. 'Barış, barış' demekle barış gelmiyor. Terör örgütüyle direkt veya indirekt irtibatı olanlar, bu ülkeye barış getiremezler. Milleti aldatmak mümkün değil. Millet nerede, neyin nasıl yürütüldüğünü gayet iyi biliyor. Zannediliyor ki millet bizi anlamıyor. Millet sizi çok iyi anlıyor, millet kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Ama terör yöntemiyle bir yere ulaşacağınızı zannediyorsanız, hiçbir yere ulaşmanız mümkün değil. Eğer demokratik bir mücadele verecekseniz, bunu demokrasinin kuralları içerisinde veriniz. Ama yok demokratik mücadele değil de bölücü terör örgütünün verdiği desteklerle bir yere gelmek istiyorsanız, bu ülkede buna fırsat verilmeyecektir, bu millet buna fırsat vermeyecektir. Teröre gözyuman sessiz kalan, terörden nemalanan, siyasi fayda sağlamaya çalışanlar en az teröristler kadar, terörün bu kanlı yüzüne ve bu cinayetlere ortaktırlar. Onlara destek verenler de ortaktırlar. Terör örgütü yıllarca kan döktü, huzur bozdu. Gelişmenin, demokrasinin ve yatırımın önünde en büyük engel oldu.

Reklam
Reklam

Eğer bugün bu ülkede dışarıdan veya içeriden, yatırım yapmak isteyip de yatırım yapamayan girişimciler varsa, eğer güneydoğuda, doğuda yatırım yapamıyorlarsa, bunun tek sebebi vardır. Terör örgütü ve onun yandaşları, olay budur. Çünkü girişimci yatırımcı huzur dolu bir bölge ister. Onların kalkıp da intihar edecek halleri yok. Eğer bir yere yatırım yapacaksa o yerin huzur içinde olmasını ister, huzur yoksa oraya yatırım yapmaz. Bunun bedelini geçmişte çok ağır ödediler. Her şeyleri çalındı, tehdit edildi, paraları alındı, bunlar yaşandı bu ülkede. 'Terör var' diye yatırım yapılmadı.''

-''TERÖR ÖRGÜTÜ HALKI İSTİSMAR EDİYOR''-

Erdoğan, terör örgütünün, ''Yatırım ve hizmet yok'' diye halkı istismar etmeye çalıştığını belirterek, ''Şu anda güneydoğuda öyle belediyeler var ki TOKİ'ye, 'burada niçin yatırım yapıyorsunuz, biz size destek veremeyiz' diyorlar. Bunu da bugün burada açıklıyorum. 'Burada yatırım yapmayın' diyorlar. Böyle bir mantık, anlayış olur mu? Hem bu çatının altında olacaksın, bu çatının yerel yönetimde siyaset yapanı olacaksın, hem de benim garip gureba, fakir fukara vatandaşımı ev sahibi yapmak için yatırım yapan kuruma; imarda, planda, şunda, bunda 'biz size destek vermeyiz' diyeceksin. Ama bütün bunlara rağmen biz bu yatırımları devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz'' diye konuştu.

Reklam
Reklam

-BÖLGE HALKINA ÇAĞRI-

Bu bölgelerdeki sosyal, siyasal ve ekonomik sorunların, yanlış politikalardan daha ziyade terör örgütünün doğurduğu, büyüttüğü, yaşattığı sorunlar olduğunu ifade eden Erdoğan, terör örgütünün asıl hedefinin taşeronluk ve tetikçilik olduğunun bölge vatandaşları tarafından da görülmesini istedi. Erdoğan, ''Artık bölge halkının rahatsızlığını ve tepkisini daha gür sedayla ortaya koymasını bekliyorum'' dedi.

Dış politika, ekonomi, demokratikleşme adımlarında, ''Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi''nde sorunun çözümü için güçlü bir iradeyi ortaya koyduklarını belirten Erdoğan, ''Çözümden kimlerin rahatsız olduğuna aziz milletim baksın, değerlendirmesini ona göre yapsın'' diye konuştu.

İstismar zeminini kaybeden terör örgütünün, çözüme karşı direndiğini anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''Silah tüccarları, savaş baronları çözüme karşı direniyor. Türkiye'nin istikrarsızlığından, huzursuzluğundan çıkar sağlamaya alışmış eli kanlı çevreler, çözüme karşı direniyor. Şunu da özellikle söylüyorum: Şehitleri istismar edenler, şehit cenazeleri üzerinden siyasi rant peşinde koşanlar çözüme karşı direniyor. Türkiye'nin bölgede etkinliğinin artmasından daha önemli roller üstlenmesinden rahatsız olanlar terör örgütünün saldırılarından umut arıyor.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin acziyet içine gireceğini düşünerek ellerini ovuşturuyor ve bunlar, beyhude beklentiler olduğunu hala anlamıyorlar. Türkiye her türlü sorunun üstesinden gelebilir. Her türlü engeli aşabilecek büyüklükte bir ülkedir. Tabii ki bunun bir bedeli var... Ama inancımız, azmimiz, kararlığımızdan bir şey kaybetmedik. Türkiye bu sefer bu kirli oyunu, bu kısır döngüyü bozacak ve bozuyor.

Türkiye artık çetelerin değil, terör örgütlerinin değil, milletten kopuk siyasetin, statükonun, vesayetçi anlayışın değil, milletin rotasındadır. Milletimden yaşananlara karşı uyanık olmasını rica ediyorum. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesine kimler karşı çıkıyor bunu görsünler.

Anayasa değişikliğine kimler karşı çıktı? Kimler karşı çıkıyor bunu görsünler. Bu çok önemli: Anamuhalefet partisi CHP, Onun yanında MHP, onun yanında BDP, onun yanında bölücü terör örgütü, onun yanında İmralı... Karşıda AK Parti. Bunu müzakerelerde yaşadık gördük. Hepsi belgeli... Artık hepsi tescil edilmiş vaziyette. Gelen talimetler her şey ortada.

Reklam
Reklam

Daha da ileri gittiler. Anamuhalefet partisinin lideri talimat veriyor, 'Sakın oy kullanmayın...' Ve oy kullanmadılar. Kendi milletvekillerine bile güvenmiyorlar. Aynı şeyi BDP'de gördük. Onlar da oy kullanamadı. 20 kişilik bir grup... Düşünebiliyor musunuz, kendine güvenemiyor ve oy kullanamadı. Niye? Olur ya bir yanlışlık olur. Bütün bunlar gözlerimizin önünde, dünyanın önünde televizyon ekranlarında izlendi. Hepsi birlik halinde hem Anayasa değişikliğine hem Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ne karşı çıkıyorlar.''

Erdoğan, bu ittifakın ne anlama geldiğini, bu örtüşmenin ne anlama geldiğini bütün vatandaşların en iyi şekilde değerlendireceğini ve kararını da ona göre vereceğini söyledi.

-EKSENİMİZ BARIŞ EKSENİ-

Erdoğan, Türkiye'nin birçok alandaki birikiminin ve derinliğinin, dünya barışı ve Orta Doğu bölgesinin, huzur ve istikrarı için mutlaka değerlendirilmesi gereken bir kazanım olduğunu belirtti ve ''Bu büyük bir şanstır'' dedi.

Erdoğan, Türkiye'nin, Orta Doğu ülkeleriyle ne zaman bir yakınlaşma içine girse, hemen olumsuz bir propagandaya başlanıldığını belirterek, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

Reklam
Reklam

''Bakınız, burada bir kez daha rakamlarla önemli bir gerçeği sizlerle paylaşmak istiyorum; bizim Arap ülkeleriyle, Arap dünyasıyla, Orta Doğu ile ilişkilerimiz ne zaman yakınlaşsa, başta o manşetler olmak üzere belli bir propaganda kampanyası başlatılıyor. Bunu defalarca gördük, yaşadık. Bu ülkelere gelen Arap turistlere karşı basın yoluyla ırkçılık yapıldığı zamanlar oldu. Af edersiniz, bu ülkede köpeğine veya köpeklerine 'Arap' ismi takanlar oldu. Çağırırken 'Arap, Arap, Arap' diye çağıranlar oldu. Bunları hep yaşadık gördük. Bu akımları gördük, en küçüğündün en büyüğüne karşı Arap sermayesine ayrımcılık yapıldı. 'Yeşil sermaye Türkiye'ye geliyor' dediler.

Ne zaman bir yatırım sözkonusu olsa, Birinci Dünya Savaşı olayları sırasında yaşanan lokal olaylar çarpıtılarak gündeme taşındı. 'Araplar bizi arkadan vurdu...'. Hemen bu söylem devreye girdi. Dikkat edin, o dönemde bizi arkamızdan vuran hiçbir ülke bu şekilde manşete taşınmadı, taşınmaz. Ama sözkonusu Araplar olunca. Bizim eksenimiz barış eksenidir. Bizim eksenimiz dayanışma eksenidir. Bizim eksenimiz, hukuk eksenidir. Bizim bu eksenlerimiz tarih boyunca değişmedi, bundan sonrada değişmeyecek.''

Reklam
Reklam