Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Gel bütün tuvaletleri gez

Iğdır'da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Erdoğan, "Gel bütün tuvaletleri gez. Bakalım bir tane altın kaplama klozet bulabilecek misin?" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı sarayının altın kaplama klozeti olduğunu öne sürerek eleştiride bulunan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu Genel Sekreterlik aracılığı ile davet ettiğini açıkladı.

Erdoğan, "Bu sabah Genel Sekreterim kanalıyla yazılı olarak kendisine bildiride bulundum ve cumhurbaşkanlığı külliyesine davet ettik. Gel bütün tuvaletleri gez. Bakalım bir tane altın kaplama klozet bulabilecek misin? Eğer bulursan ben cumhurbaşkanlığı makamından çekileceğim. Ama bulamazsam şu CHP'nin başına bela olmaktan çekilecek misin?"

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ana uçağı ile geldiği Iğdır'da, Zübeyde Hanım Bulvarında yaklaşık 7 bin kişiye hitap etti. Kürt, Azeri, Sünni, Caferi olabilineceğini, hep birlikte Türkiye olduğumuzu unutmamız gerektiğini anlatan Erdoğan, konuşmasında Hacı Bektaşı Veli, Mehmet Akif'in öz deyişlerinden söz etti. Dün Abdulhamit, Adnan Menderes için söylenenleri, bugün kendisi için söylendiğini anlatan Erdoğan, 12 yılda vesayetle çarpışa çarpışa bu günlere geldiklerini belirtti. Muhalefetin imam hatip, dini müesseselere ve millete karşı ortaklık kurduğunu iddia eden Erdoğan, Beştepe'deki Cumhurbaşkanı külliyesinde klozetlerin altın kaplama olduğunu savunan ana muhafelete dün akşam TRT'den hodri meydan dediğini hatırlattı. Bugün sabah Genel Sekreter kanalıyla tuvaletleri gezip görmesi için Cumhurbaşkanlığı külliyesine davet ettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"GEL BÜTÜN TUVALETLERİMİZİ GEZ"

"Klozetler altın kaplamaymış. Dün akşam TRT'de canlı yayındaydım, oradan hodri meydan dedim. Ve bu sabah da Genel Sekreterim kanalıyla yazılı olarak kendisine bildiride bulundum ve cumhurbaşkanlığı külliyesine davet ettik. Gel bütün tuvaletleri gez. Bakalım bir tane altın kaplama klozet bulabilecek misin? Eğer bulursan ben cumhurbaşkanlığı makamından çekileceğim. Ama bulamazsam şu CHP'nin başına bela olmaktan çekilecek misin? Eğer zerre kadar kişilik varsa, haysiyet varsa bu yazılı davetime uyar gelir orayı gezer. Aksi takdirde söyleyeceğim başka şeyler var. Şimdi onlara girmiyorum. Bunların kılavuzu karga. Şu hale bak. Günlerdir söylediği laf bu, altın klozet. Yahu bir siyasetçi bir partinin genel başkanı olduğunu iddia eden kişi bu tür yalan yanlış şeyler söyler mi ya? Biz geldiğimizden beri bardak çanakla uğraşıyor. Geldiğimizden beri ne bardak aldık, ne çanak aldık. Ama iftira atacak ya, tutmasa iz bırakır. Mantık bu. Hepsi aynı."

Reklam
Reklam

"ONLAR KAÇACAK BİZ KOVALAYACAĞIZ"

7 Haziran bir milat olduğunu ve unutulmamasını isteyen Erdoğan, 6-8 Ekim olaylarında insanları sokağa döken, 50 kişinin ölümüne yol açan eş başkanın bir eline saz diğer eline mikrofon verdiklerini belirtti. İstanbul elitlerin seferber olduğunu ileri süren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şimdi küçük imamlar buradan başladı. Onlar da kaçıyor. Niye? Dedik ya 'inlerine gireceğiz' diye, onlar kaçıyor. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Hukuk içinde ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bakın şunu söylüyorum Iğdırlı kardeşlerime, Iğdır bu oyuna gelir mi? Ama o zaman 7 Haziran bir milattır unutmayın. 6-8 Ekim olaylarından insanları sokağa döküp 50 kişinin ölümüne, HDP'nin eş genel başkanını eline saz tutuşturarak, bar sanatçısı havasında pazarlıyorlar. Bir eline saz veriyorlar, bir eline mikrofon. Bunları da artık görmeye başladık. Böylece pazarlamaya çalışıyorlar. Söylüyorum bugüne kadar Kürt kardeşlerimin tarihi kültürü inancı için tek söz çıkmamış olanların barajı geçmesi için İstanbul'daki elitler seferber olmuş durumda. Aydın maydın geçinenler var. Bunlar ne aydın? Bu ülkede 50 kişinin ölümüne neden olan bir insana aydın denilebilir mi? Bunlar kandan besleniyor kandan. Yaptıkları iş bu. Arkalarında terör örgütü olmasa bu olayları yapmaları mümkün değil."

Reklam
Reklam

ARKALARINI DÖNEREK PROTESTO EDENLERE TEPKİ VERDİ

Havalimanından miting alanına otobüsle geçerken Dörtyol kavşağında 15-20 kişilik bir grubun sırtlarını dönerek protesto etmelerini değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çok enteresan şurada bir grup, afedersiniz edebim müsade etmiyor sırtlarını dönerek işaret yapıyorlar. Ya siz de zerre kadar nezaket, haysiyet varsa, zerre kadar kabiliyetiniz varsa siyasette yer parlamentodur. Orada konuşursunuz, meydanlarda konuşursunuz. Bu tür afedersiniz ahlaki olmayan yöntemlerle bir yere varamazsınız. 40 yıldır siyaset yapıyorum ben. Bunun içinde dini ahlaki terbiyem hiçbir zaman böyle bir yönteme tevessür etmeye müsade etmemiştir" diye konuştu.

"DAĞA KAÇIRDIKLARI YAVRULARA ZERDÜŞTLÜK EĞİTİMİ VERİYORLAR"

Eleştirilerine devam eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

"Çıkmış 'Taksim bizim Kabe'mizdir' diyor. İnançlı dindar Kürt kardeşim 'Taksim benim kabem'dir der mi?' Bir zamanlar CHP'liler hangi zihniyeti konuşuyordu? 'Kabe arabın olsun bize Çankaya yeter.' Birbirlerinden farkı yok. Ama bizim Kabe'miz Mekke. Ben inançlı, dindar Kürt kardeşlerime sesleniyorum: Bunların dağa kaçırdıkları yavrular var. Hangi dini eğitimi veriyorlar bunlara. Zerdüştlük eğimini veriyorlar. Nerede dağlarda. Dağdakilerin İslamla mislamla alakası yok. Ateizm, Marksizm bunların çıkış yolu. Böyle bir noktanın içindeler. Ve inanıyorum ki ülkemde benim dindar Kürt kardeşlerim bu oyunu bozacak. Çünkü biz Diyanet'i kaldıracağız diyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığından bir Kürtçe mealli Kuran'ı Kerim aldırttım onu gösterdim meydanlarda."

Reklam
Reklam

"EY BAHÇELİ"

Bu tür eleştirilerden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, MHP'nin lideri Bahçeli'nin "Ya istifa et ya mercedes'i iade et" dediğini ileri sürdü. Beyefendinin eseri antika, eski araçlar kullandığını, bu taşıtlarının fiyatına bir mercedes alınamayacağını iddia eden Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi eleştirirken şöyle konuştu:

"Daha dün sırf 'Kürtçe türkü okuyacağım' dediği için Ahmet Kaya'yı lince tabi tutanlar bugün birden bire eş başkan sevdalısı oldular. Şimdi var güçleri ile bölücü örgütün partisinin barajı aşması için çaba sarf ediyorlar. Neymiş bu parti barajı geçemezse kaos olurmuş, erken seçim olurmuş. Bu MHP değil mi bizi IMF'ye borçlu kılan iktidarın ortağı? Kendin gittin, 5 yıl yönetemedin. Kimden aldık biz hükümeti DSP, MHP, ANAP'tan aldık. IMF'ye bu borçları kim ödedi, biz ödedik. Milliyetçilik bu. Bitmedi. Dış borç neydi bilyor musunuz? Yüzde 73-74 idi. Ama şimdi yüzde 30'a kadar geriledi. Bitmedi 25 tane banka hangi dönemde iflas etti. Ey Bahçeli senin döneminde."

Reklam
Reklam

"VAR MI ARTIRAN?"

Muhalefetin vermeyi planladığı zamları eleştirirken Erdoğan, "Tüm muhalefete sesleniyorum: Memurdan işçiden zorunlu tarasarruf altında kesilen para neydi? 15 katrilyon. KEY dediler. Onun altında kesilen neydi 3.5 katrilyon. Ne yaptı: 18.5 katrilyon bugünün rakamıyla 18.5 milyar. Bu borçları biz ödedik. Hala kalkmışlar, birisi memura şunu veriyorum, öbürü bunu vereceğim diyor. Ben de diyorum ki var mı artıran? Dürüst olun. Siz maaş ödemeyediniz ya. Gittiniz zorunlu tasarrufla memurun, işçinin maaşını kestiniz. Biz geldik ödedik. Bununla da kalmadık. Devletin enflasyon olarak durumu neydi 2002 sonunda, yüzde 30'du. Şimdi tek haneli rakam" diye konuştu.

Muhalefete gönül verenlere seslenen Erdoğan'ın dili sürçtü ve 7 Haziran yerine "7 Mart" dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"MHP'ye, CHPye, HDP'ye gönül veren kardeşlerime özelikle Kürt kardeşlerime sesleniyorum. 7 Mart bu ülkenin miladı olacaktır. Ben milletin tarafındayım. Partilere eşit mesafedeyim. Doğruyu söylemek zorundayım.Çözüm süreci bölücü örgüte, onun güdümündeki partiye rağmen bugünlere geldi. Van'da billboardlara kan akan musluklar koymuşlar. Böyle bir şey olabilir mi? Ama bunlarda var. Şunu bilmeleri lazım; zulüm ile abad olunmaz. Eninde sonunda sandık muzaffer çıkacaktır." (DHA)

Reklam
Reklam