ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Telekom'un satılmasının engellenmesi halinde 1-2 yıl sonra bugün verilen rakamın zerresinin bulunamayacağına belirterek, "Artık uydu yayıncılığı başlıyor. Artık kimse sizin kapınızı bile çalmaz" dedi.
Başbakan Erdoğan, ASO 2. Meslek Komiteleri Toplantısı'nda 15 komite temsilcisini dinledi ve sektörlerde yaşanan sorunlar hakkında bilgi aldı. Başbakan Erdoğan, sektör temsilcilerinin ardından kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. Uluslararası rekabette geleneksel mal ve hizmet üretimine yönelik talebin giderek azaldığına işaret eden Başbakan Erdoğan, bunun yerine bilgiye dayalı yeni endüstrilerin ikame edilmeye başlandığını ifade etti. Erdoğan, artık emek yoğun dönemin yavaş yavaş kapandığını ve teknoloji yoğun dönemin açıldığını dile getirdi. Sanayi sektörünün sorunlarının, ancak sektör temsilcilerinin öneri ve öncelikleri gözetilerek, sektör odaklı planlamalarla çözülebileceğine işaret eden Erdoğan, devletin bazı stratejik konular dışında sanayiden çekildiğini ifade etti. Bu noktada özelleştirmeye çok önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, Ereğli Demir Çelik ve İskenderun Demir Çelik tesislerinin özelleştirilmesi konusundaki eleştirileri değerlendirdi. Ereğli ve İskenderun'un dünya piyasalarında belirleyiciliği bulunmadığına dikkat çeken Erdoğan, dünya piyasalarında belirleyici rolü olan devler bulunduğunu kaydetti. Ereğli'nin, teknolojisini yenilemekte güçlük çeken, kararsızlık içinde bur kuruluş olduğunu kaydeden Erdoğan, Ereğli'nin AK Parti iktidarı döneminde kara geçtiğini ancak bunun dünya piyasalarındaki olumlu gelişmelerin bir yansıması olduğunu kaydetti. Dünyada son zamanlarda olumsuz gelişmeler yaşandığını ve bunun fiyatların düşmesine neden olduğunu ifade eden Erdoğan, yarın bunun daha olumsuz olmayacağını kimsenin garanti edemeyeceğini vurguladı. Erdoğan, "Peki niçin o zaman biz devlet olarak böyle bir yükü sürekli olarak sırtımızda taşıyalım" diye konuştu. Geçen yıl İskenderun Demir Çelik Fabrikası'na gittiğini hatırlatan Erdoğan, tesisleri gördüğü zaman bir Türk vatandaşı olarak utandığını ifade etti. Erdoğan şunları söyledi:
"Zerre kadar teknolojiyi takip etmemiş, bitmiş tükenmiş. Camlarını bile takamayacak kadar düşmüş. Pislik içinde. Rezillik. Burası para kazanır mı? Kazanmaz. Öyle yaklaşımlar ortaya koyuluyor ki sanki buralar para basıyor. Çok ciddi istihdamlar sağlıyor. Sağlıyor doğru. Ne kadar siyasetçi varsa oraya ahbabı yaranını dolduruyor. Nitelikli eleman mıdır, değil midir? Buna gerek yok. Çevrende ne kadar insan varsa doldur oraya. Bunlar dolgu yerleri. Ülke batıyormuş, şu kadar paraya oraya veriyorsun, vermiyorsun, hiç bunları düşünmek diye bir şey yok. Niye? Çünkü canı acımıyor ki. Özel sektöre sorsam, 'Sen burada bu kadar eleman çalıştırır mısın?' desem hiçbirisi kalkıp da 'çalıştırırım' diyemez."
Karabük Demir Çelik Fabrikası'nda çalışan bin 500 kişiye "Siz işe gelmeyin, paranızı verelim" dendiğini hatırlatan Erdoğan, Karabük'te yönetim anlayışını değiştirdiklerini ve tesisin kara geçtiğini söyledi. Bu tesislerin teknolojiyi takip eden kuruluşlar haline gelmesi isteniyorsa yapılacak tek şeyin özelleştirme olduğuna işaret eden Erdoğan, bu kuruluşları alacak olan yerli veya yabancı sermayenin, kuruluşu rekabete açık hale getireceğini vurguladı. Bu kuruluşları alanların gerektiğinde gece uykularının bile kaçacağını dile getiren Erdoğan, "Ama devlette memurun gece uykuları, kusura bakmayın. İstisnaları bir tarafa bırakalım, bürokratların öyle uykusunun falan kaçtığı yok. Bu hesap meselesi. En uygun fiyatı kim verirse gelir burayı alır" şeklinde konuştu.
Özelleştirmeler sırasında bazı şartlar koyduklarına da değinen Erdoğan, bunların başında mevcut personelin korunması ve yeni teknoloji şartının bulunduğunu kaydetti. Seydişehir Alüminyum tesislerinde 110 milyon Dolar yatırım yapma şartı koyduklarını hatırlatan Erdoğan, bu tesisi yerli bir vatandaşın aldığını, orada hem teknolojinin artırılması hem de yatırımların artırılması yönünde gayretler içinde olunacağını bildirdi. Erdemir ve diğer kuruluşlar için de bunun geçerli olduğunu belirten Erdoğan, buralarda üretimin ve ihracatın artacağını, devletin de bu kuruluşlardan vergi alacağını ifade etti. Erdoğan, iç piyasanın ihmale uğramasının söz konusu olmadığını da vurguladı.
Telekom özelleştirilmesiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, Türk Telekom'un özelleştirilmesinin önüne geçmek istendiğini belirtti. Erdoğan, "Türk Telekom zamanında satılmış olsaydı fiyat neydi. Ama şimdi hala direnenler var. Eğer bu Türk Telekom'un satılması engellenecek olursa, 1-2 yıla kalmaz bu rakamın kenardan, köşeden zerresini bulamazsınız. Artık uydu yayıncılığı başlıyor. Artık kimse sizin kapınızı bile çalmaz. İnanın bu ülkeye bu noktada çok ciddi bir insaf dışı yaklaşım olur" şeklinde konuştu. Bu özelleştirme ile Türkiye'ye çok ciddi bir yabancı sermaye girişi olacağını dile getiren Erdoğan, buna karşı yaklaşım tarzını doğru bulmadığını belirtti. Erdoğan, yanlış bilgilendirmeler soncunda Erdemir'le ilgili söylenenlerin de doğru olmadığına işaret ederek, bu konunun, ülke satılıyormuş havasında yansıtılmasını eleştirdi. Erdoğan, Erdemir'in kurulmasına karşı olanların şimdi de satılmasına karşı çıktıklarını belirtti.