Başbakan Tayyip Erdoğan, Müslümanların Masumiyeti filmiyle ilgili BM toplantısında önemli mesajlar vereceğini söyledi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Afyonkarahisar’da patlamayla ilgili “Yüzde 99 sabotaj. Asıl sululuk ‘Merak saikiyle patladı’ açıklamasıdır” sözleri için de “Bu adamla konuşulmaz” diyen Erdoğan, TÜSİAD Başkanı'nı "işine baksın" diye eleştirdi.
Erdoğan Saraybosna’dan dönerken uçakta gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı. Hürriyet'in haberine göre Erdoğan şunları söyledi.
**İŞİNE BAKSIN**
**TÜSİAD Başkanı’nın “Vatandaş, Uludere’de ne olduğunu anlamak, Afyon’daki patlamanın arka planını, sebeplerini öğrenmek, bunların sorumlularını bilmek ister” yönünde açıklaması oldu...**
- Öğrenmek hakkımızdır falan. Kimin hakkı nedir, nereye kadardır? Onun ölçüsünü Ümit Boyner belirlemeyecek. O, işine baksın.
**MESAJI TAZELEDİK**
**Filmden sonra ortam gerilecek gibi gözüküyor. Türkiye’nin yapabileceği bir şey var mı?**
- Biz zaten buradan yola çıktığımızda benzer açıklamayı yaptık. Baktık süreç ilerliyor. Bunu tazeleyelim, daha kuvvetli mesaj verelim istedik. Yalta’dan uluslararası katılım olduğu ve uluslararası medya olduğu için orada mesajımızı tazeledik. Çok da artarak (eylemlerin) devamı istikametinde bir şey yok. Özellikle Muhammed Mursii’nin açıklamaları da etkili oldu.
**İSLAMAFOBİ SUÇ OLMALI**
**Türkiye’nin inançlara hakaretin nefret suçu kapsamına alınması için çabası olacak mı?**
- Birleşmiş Milletler’de (BM) bunu gündeme getireceğim. BM’de bu konuda önemli mesajlar vereceğim. Sebep netice ilişkisidir, dedim. Tahrik biçiminde olduğu zaman insanların kutsallarına, dini inançlarına saldırıların tanzim edilmesi konusunda uluslararası düzenlemelerin yapılması gerekir. Uluslararası hukuk noktasında değerlendirmeler yapılabildiği gibi ulusal hukuk açısından da bir şey yapılabilmeli. Türkiye olarak biz başı çekelim. Fikir düşünce ve inanç özgürlüğü; farklı insanların fikir, düşünce, inanç özgürlüğünün sınırına kadardır. Sen fikir, düşünce inanç için her şeyi söyleyebilirsin, ama onunkinin sınırına gelince orada duracaksın. Varşova’da uluslararası toplantıya katılmıştım. Ben nihai metne İslamafobiya’yı bir nefret suçu olarak soktum.
**PARATONER GİBİ OLDUK**
**Arap sokağı ayaklandı, ama Türkiye sakin. Bizi, diğerlerinden ayıran ne?**
- Bizim verdiğimiz mesajlar var. Toplum bu mesajlara bakıyor. Sizin mesajınız yoksa ne oluyor? O zaman halk sokağa dökülüyor. Son 10 senede aşırılıklar törpülendi. Bir anlamda paratoner gibi olduk, gaz aldık. Biz de 1980 öncesi dönemleri geçtik. Her geçen gün, her alanda atılan adımlarla, çıkan yasalarla ilerleme sağlandı. Burada (Bosna’da) üniversitelerde kızlar yanımıza geliyor ağlıyorlar. ‘Siz, üniversitelerin, imam hatiplerin önünü açtınız’ diyorlar. Buradaki üniversitelere gelen kız öğrencilerin oranı yüzde 60-70’lerden yüzde 35-40’a düştü. Artık başörtülü kızlar buraya gelmiyor, erkek öğrenciler geliyor. Görüntüde sayısal olarak az görülebilir, ama gerginliği alıyor. Bu konuda Ömer Çelik’e talimat veriyorum.
**BM’de mesajınız ne olacak?**
- Batı, İslamafobia’yı insanlık suçu ilan edememiştir, teşvik etmiştir. Örneğin Avrupa’da Almanya…
**İSRAİL BİR ZENGİNİ GÖNDERDİ**
- İsrail, İslam dünyasında iyi bir yere oturamamıştır. Bir normalleşme sürecine girmesi için de gayretleri yoktur. Senin sadece Türkiye ile münasebetin var. Böyle münasebetin olan ülke yok ki. Gel bu münasebetini iyi tut. Sen kalkıyorsun böyle bir dostunu kaybediyorsun. Normalleşme için Yahudilerin dünyadaki en zengin adamını bana gönderdiler. Birkaç ay oldu. Neymiş? Normalleşme için arabulucu olacakmış.
Dedim ki 3 şartımız var:
**1-** İsrail özür dileyecek.
**2-** Tazminatı ödeyecek.
**3-** Filistin-Gazze üzerinden ablukayı kaldıracak.
**ABD BEKLENENİ YAPMIYOR**
**İsrail’in son zamanlarda artan çabasını neye bağlıyorsunuz?**
- Yalnızlığa itildiler. Şu anda ciddi manada köşeye sıkıştılar. İran’la atışmalarına bakmayın, bu blöf. Ben şu anda İsrail’in, İran’a saldırması gibi şu anda bir ihtimal görmüyorum.
**Suriye konusunda ABD’nin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?**
- ABD şu anda işe daha müdahil olmuş değil. Şu anda etkili olan Rusya’dır, İran’dır. Olumsuz yaklaşımı nedeniyle Rusya... Çin Rusya’nın yanında hareket ediyor. İkisinin takındığı tavır İran’ın oradaki tutumu etkiliyor.
**ABD, bizi destekliyor mu?**
- ABD destekliyor desteklemeye de, ama seçimler midir nedir, bilemiyorum. Şu anda kendisinden bekleneni yapmıyor.
**Müsteşar Oslo’da imza attı mı?**
**CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Oslo görüşmeleri için “Federasyon sözü verildi” dedi.**
- Çıksın bana şunu ispat etsin: Benim gönderdiğim istihbarat teşkilatının başındaki müsteşarımın veya yardımcısının altında imzası var mı yok mu? Böyle bir şeyi gösteremiyorsa bu adamlar namerttir. Oradaki konuşulanlar için sen ‘anlaşmadır’ diyebilir misin? Terör örgütü mensupları orada konuşulanların bir yere aktarmışsa, burada yazılı taahhüt söz konusu değilse bunun geçerliliği olabilir mi? Benim bilgim olmadan böyle bir şeyi bu adam yapacak, ben onu orada tutacağım; öyle şey olur mu ya?
**Operasyon ağır olur**
**İl Başkanımız (Hakkâri) ile ilgili yeni bilgi var mı?**
- Durumlarıyla ilgili tahminler var. Ama ‘kesin’ diyemiyorsunuz. Oralarda operasyonlara girdiğinizde bedeli ağır olur.
**CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Afyon patlamasının üzerine gitmekte kararlı...**
- Bu öyle bir adam. Ben Genelkurmay Başkanımı dinlerken ‘Bir personel merak saikiyle Almanların getirdiği fünyesi üzerinde olan el bombalarından birini eline almıştır, ondan olabilir. Bu ihtimal var’ diyor. Bu adamla (Kılıçdaroğlu) bir şey konuşulmaz.
**İran ‘Destek yok’ diyor**
**İran’ın, son saldırılarda PKK’ya destek verdiği iddiaları vardı.**
- İranlı yetkililerle yaptığımız görüşmelerde İran, ‘Desteğimiz söz konusu değil. İşbirliğini sürdürmeye hazırız’ diyor. İran’la da istihbarat konusunda MİT Müsteşarımız yoğun bir çalışma içinde. Geçen gün oradaydılar. Onlar da algılasınlar. Biz belli şeylerin farkındayız. Buralardan destekler gelmiş filan… ‘Sizlerden hassasiyet göstermenizi istiyoruz’ diyoruz.
**İran’dan gelen örgüt mensupları...**
- Bir ara öyle bir şey ağırlık kazanmaya başladı. PJAK’ın oraya kayması gibi. Ama sonradan tekrar toparlandı.