Erdoğan'dan TÜSİAD'a sert tepki

ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın gözaltı süresinin uzun tutulmasını eleştiren TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç'un "Anayasa'yı ihlal suçu" işlediğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde gerçekleştirilen 2005 yılı son TOBB Yönetim Kurulu toplantısına katıldı. Erdoğan toplantının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. TÜSİAD'ın seçim barajının düşürülmesi yönündeki talebini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Erdoğan, seçim barajının AK Parti iktidarı döneminde yükseltilmediğini, 1987 yılında yükseltildiğini kaydetti. "Bunu indirme talebinde bulunanlara şunu hatırlatmak isterim, 1987'den bu yana bu talebinizi neden gündeme getirmediniz?

Reklam
Reklam

Bu çok faziletli, çok faydalı bir işse, bugüne kadar neden bunu konuşmadınız da Türkiye'nin tam istikrar ortamını yakaladığı bir zeminde bunu gündeme getiriyorsunuz?" diye konuşan Erdoğan, bugün için seçim barajını indirmek bir gündemlerinin olmadığını vurguladı. AK Parti iktidarı olarak şu andaki mevcut baraj sistemiyle seçimlere gitmeyi hedeflediklerini belirten Erdoğan, sıfırdan kurulmuş bir parti olarak, bu barajın kendileri için de geçerli olduğunu ancak bu barajı aştıklarını dile getirdi. Türkiye'nin yakın siyasi geçmişine bakıldığında koalisyonlar döneminin Türkiye için hep gerileme dönemi olduğunun, tek partili iktidar dönemlerinin ise hep çıkış dönemi olduğunun görüldüğüne işaret eden Erdoğan, Türkiye'yi yeni bir koalisyonlar dönemine itme yanlışına düşmek istemediklerini kaydetti.

Türkiye'nin bir istikrar ihtiyacı olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bu istikrarı öyle dar çerçeve içinde siyaseti değerlendirmek suretiyle kurban edemeyiz. Biz bu işi yaşayarak geldik. Bu işteki geçmişimiz çok eskidir. Ülkemizin menfaati şu anki menfaati mevcut durumdadır. Bu mevcut durumu koruyarak da geleceğe yürüyeceğiz" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Erdoğan, "İstikrara ihtiyacı olan bir işadamı kuruluşu sizce neden böyle bir talepte bulundu?" sorusu üzerine, "Şu anda istikrara ihtiyacı olduğunu söylediğiniz iş çevresi o istikrarı zaten bizim dönemimizde yakaladı. Fakat şu anda yakaladıkları için farklı bir havanın içine girmelerini ben anlamakta zorlanıyorum. Bunu daha önce aynı iş çevresi niye söylemedi diyorum. TÜSİAD bugün mü var. 1987'den bu yana niçin bunu gündeme getirdi. Niçin şimdi söylüyor bunu anlamakta zorluk çekiyorum" açıklamasında bulundu.

Gündeme getirilen bazı konuların kendilerini üzdüğünü belirten Erdoğan, TÜSİAD'ın bir sanayici ve işadamları derneği olduğuna işaret etti. Sanayici ve işadamları derneğinin kendi ilgi alanları içinde değerlendirmelerini yapmasının ülke için çok daha faydalı olacağını kaydeden Erdoğan, hükümetin ekonomik alanlarda ne gibi eksikleri olduğunun ortaya konmasını ve bu eleştirilerden istifade etmeyi istediklerini belirtti. Erdoğan şöyle konuştu:

"Kalkıp da Van'daki yargılama sürecine Anayasa'yı çiğnemek suretiyle oradan müdahale ederseniz bu yanlış olur. Bunu söylemeye TÜSİAD İstişare Kurulu Başkanı'nın söylemeye hakkı yok. Ben bunları söylemek istemem ama söylemek zorunda bırakıyorlar. Anayasa'nın 138. maddesi çok açık, net bunu söylüyor. Adalet Bakanım bunu kaç kez söyledi. Hiçbir organ, makam, mercii veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.

Reklam
Reklam

Bunu Anayasamız söylüyor. Bu bir suçtur ve bu suç işlenmiştir. Bunu TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı söylediği gibi başkaları da söylüyor. Anamuhalefet Partisi de aynı suçu işledi. Başka kuruluşlar da aynı suçu işledi. Bunun hakkında da devreye girilmesi lazım. Bunun adımlarının atılması lazım. Bu bir Anayasa suçudur. Ben yürütme olarak bunu hatırlatma bakımından söylüyorum. Aynı şey 58. maddeyle ilgili de yapıldı. Sanal gündemlerle ülkemizi meşgul etmemek gerekir. Asıl yoğunlaşmamız gereken nedir, kalkınma, kalkınma, kalkınma. Birbirimizi sevmek, sevmek sevmek. Dayanışma, dayanışma, dayanışma. Bunu başarmamız lazım. Bunu başaralım ki ülkemize huzur gelsin, mutluluk gelsin. Biz ülkemiz için ne yapacağız bunu konuşalım. Bir olumsuzluk varsa bunu nasıl çözeceğiz. 'Ben muhalefetteyim, iktidara gelince bunu söylerim.' Bu mantık, mantık değil. Varsa şimdi söyle, bunu yapalım. Niye geciktiriyorsun. Belki hiç iktidar olamayacaksın. Söyle uygulayalım bunu. Ülke kaybetmesin."