ÇANAKKALE (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale Savaşı'nda yokluk içinde verilen mücadeleden, geleceğin dünyasında var olmayı başaran bir Türkiye'nin doğduğunu söyledi. Erdoğan, çatışmanın değil diyalogun, uzlaşmanın arayışı içinde olduklarını, Türkiye'nin bugün dünyada medeniyetler arası ittifakın eş başkanı konumuna geldiğini ifade etti.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 91. yıldönümü törenlerinde konuşan Başbakan Erdoğan, "Bütün dünyaya haykırdığımız 'Çanakkale geçilmez' sözünü yüreklerimizde yeniden hissetmek üzere buradayız" diyerek başladığı konuşmasında, "Bugün, tarihe unutulmaz bir iz bırakan Çanakkale Savaşları, hem Türk hem de dünya tarihi açısından inkar edilemeyecek bir öneme sahiptir. Hiçbir cephe, Çanakkale gibi dünya tarihinin akışını değiştiren bir etkiye sebep olmamıştır. 18 Mart Şehitler Günü'nü, her biri ayrı bir kahramanlık sergileyen neferlerimizin aziz hatırasını anmak, geçmişte yaşananlardan ibret çıkarmak için vesile kabul ediyoruz" dedi.
Çanakkale'de ortaya konan istiklal mücadelesinin eşsiz bir destan olduğunu, bu destanı Türkiye'nin dört bir yanından kalkıp gelen cengaverlerin, o günkü Şam'dan, Bağdat'tan, Trablusgarp'tan, Mostar'dan, Hicaz'dan kalkıp gelen cengaverlerin yazdığını ifade eden Erdoğan, "Çanakkale destanının yazılmasında payı olan aziz şehitlerimizin her biri, bizim yolumuzu aydınlatan meşalelerdir. Onlar, istiklal mücadelesini kaleme alan Mehmet Akif'in 'Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi' dediği büyük kahramanlardır. Şunu asla unutmamalıyız; Çanakkale'de elde ettiğimiz zafer, çökmekte üzere olan bir imparatorluğun küllerinden yeni bir devletin doğacağı müjdesini vermiştir. Yokluk içinde verilen bu mücadeleden, geleceğin dünyasında var olmayı başaran bir Türkiye doğmuştur. Her vatan evladı için, ecdadımızın ortaya koyduğu bu mücadele ruhundan, bu fedakarlıktan çıkaracağı çok büyük dersler vardır. Ya istiklal ya ölüm diyen millet, sadece şanlı bir zafer değil, aynı zamanda geleceğini de kazanmıştır" diye konuştu.
Çanakkale Savaşı'nın eşsiz bir destan olduğu kadar, aynı zamanda dramatik bir hadise olduğunun altını çizen Erdoğan şunları söyledi:
"Bu savaşı diğer savaşlardan ayıran en önemli özellik, savaşın kendine özgü askeri ve siyasi mantığının ötesinde, insani değerlerin de ön plana çıkmasıdır. Bu savaş, dünya barışı için insani değerlerin 20. yüzyıla taşınması için ufuk açmıştır. Daha evvel hiç karşı karşıya gelmemiş milletler cephede tanışmıştır. O gün, müstevli güçlerin bulunduğu yerde, birçok ülkenin evlatları vardı. Anzak güçleri arasındaki Yeni Zelanda ve Avustralyalı binlerce genç, Türk gençleriyle bu şekilde tanışmıştır. Tarihin kaydettiği bu en büyük mücadelede, Mehmetçik, karşısındakini sadece bir düşmanlık nesnesi olarak değil, kendisi gibi ümitleri, sevdaları, hayalleri olan birer insan olarak görmüştür. Her iki taraf da cephede olmasına, birbirleriyle savaşmasına rağmen, insani ilişkiler kurmayı başarmıştır. İki tarafın askerleri arasında doğan saygı, Türkiye Cumhuriyeti'nin o gün savaştığı ülkelerle kurduğu dostluk ve işbirliğinin insani temelini oluşturmuştur."
"TÜRKİYE BUGÜN DÜNYADA MEDENİYETLER ARASI İTTİFAKIN EŞ BAŞKANI KONUMUNA GELMİŞTİR"
Bugün Çanakkale'de bize karşı savaşan milletlerle, siperden bir diğer sipere uzanan bir köprü, cepheden cepheye büyüyen yeni bir dostluk kurulduğunu, bu dostluğun arka planında, Türk milletinin barışa dayalı dünya görüşünün yattığını ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin, bugün de gerek bölgesinde gerek dünyada sorunlarını çözme ve istikrar üretmeye yönelik yapıcı ve barışçı bir dış politika sürdürdüğünü belirtti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizler, çatışmanın değil diyalogun, uzlaşmanın arayışı içerisindeyiz. Bunun için dünyada bugün Türkiye medeniyetler arası ittifakın eş başkanı konumuna gelmiştir. Çanakkale cephelerinde elde edilen zafer, neredeyse hiçbir teçhizatı kalmamış bir ordunun, dünyanın dört bir yanından takviye sağlayan bir orduya karşı kazandığı kesin bir zaferdir. Çanakkale Savaşı'nda canını ortaya koyan o şanlı neferlerimiz, Cumhuriyetimiz'in temelinde yatan vatan sevgisini temsil etmektedir. Çanakkale zaferleri Türk halkına muazzam bir güven duygusu aşılamış, vatan için el ele verildiği takdirde her türlü zorluğun üstesinden gelineceğini ispatlamıştır. Bugün de aynı dirayeti, aynı sabrı, aynı dayanışmayı gösterdiğimiz takdirde, istikbal mücadelemizi istiklal mücadelemiz gibi yaptığımız takdirde, bütün kalbimle inanıyorum ki Türk milletinin önünde hiçbir güç duramayacaktır. Milletimizin tarih boyunca gösterdiği mücadele azmi, önümüze çıkan engelleri aşmamızda bizim en büyük yardımcımızdır."
Bu vatanın ucuz olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Çünkü bizler ayaklarımızı yere sağlam basıyoruz. Bu vatan ucuz değil. Bu vatanın topraklarının hamuru farklı. Bastığımız topraklarda, en değerli mücevherlerle, madenlerle bile kıyaslanmayacak bir zenginlik yatmaktadır. Bu zenginlik, bu topraklar altında kefensiz yatan şehitlerimizdir. Çanakkale Zaferimiz'in 91. yıldönümü dolayısıyla bizlere bu vatanı, bu büyük Cumhuriyet'i emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün istiklal kahramanlarımızı, bütün şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla yad ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Onsekiz Mart Stadı'nda yapılması planlanan törenler, yağmur sebebiyle 90. Yıl Gösteri Merkezi'ne alındı. Güvenlik gerekçesiyle gaziler, yanlarında silah ve kılıç olduğu için içeri alınmadı. Çeşitli illerden gelen gaziler, "Anzaklar alınıyor, biz alınmıyoruz. Bizim silahlarımız 200 yıllık, oyuncak gibi. Gazi adam ne silahını, ne bayrağını verir. Yüzlerce kilometre öteden geldik, neden törene alınmıyoruz?" diye tepki gösterdi. Daha sonra, Başbakanlık koruma görevlilerinin devreye girmesiyle, bütün gaziler, silahlarında mermi olmadığı için içeri alınarak tartışmalara son verildi.
Törenlere Kültür Bakanı Atilla Koç, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Orman Bakanı Osman Pepe, Bayındırlık Bakanı Faruk Özak, Sanayi Bakanı Ali Coşkun, milletvekilleri, Yeni Zelanda, Avustralya büyükelçileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.