Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "One minute" çıkışının yaşandığı Davos'taki paneli yöneten Washington Post gazetesinin ünlü köşe yazarı David Ignatius, Dünya Ekonomik Forumu toplantısına katılmak üzere geldiği İstanbul'dan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama arasındaki dostluğu yazdı. Obama'nın "riskli" bir stratejisinin sonuç verdiği yorumunu yapan Ignatius, İstanbul toplantısında Erdoğan'ın "gücünün gözlerin önüne serildiğini" de yazdı.
David Ignatius, "Obama'nın Türkiye'deki Dostu" başlığını kullandığı yazısında Obama'nın görevinin ilk aylarında "dik başlı" olarak nitelediği Erdoğan ile bir dostluğu geliştirmeye karar verdiğini belirterek, "Son bir yılda Türkiye'ye yapılan bu yatırım, bazı büyük yararlar sağlamaya başladı ve bazen başıboş gibi gözüken bir bölgedeki ABD politikasını demirleştirdi" yorumunu yaptı.
Erdoğan'ın "gücünün", İstanbul'da bu hafta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına ev sahipliği yaparken gözler önüne serildiğini de kaydeden Ignatius, panellerden birinin "Bir İlham Kaynağı Olarak Türkiye" başlığını taşıdığına da dikkat çekti. Ignatius şöyle devam etti:
-"MODERATÖR BENDİM"-
"Erdoğan için DEF'dan bir ziyaret, bir çeşit haklı çıkma meselesi idi. Türk lideri, 2009 yılındak İsviçre'deki Davos toplantısında, bir moderatörün (bu benim ta kendim) İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in Gazze savaşına ilişkin sözlerini yanıtlamaya izni vermemesi üzerine öfke içinde sahneyi terk etmişti. Bu hafta, o an tamamen geçmişte kaldığı gibi idi."
David Ignatius, Türkiye'nin bölgedeki yükselişinin şimdi açık gibi görünse de Obama'nın özel bir ilişkiyi tesis etmeye başladığı 2009 yılında o kadar net olmadığını kaydettiği yazısında, Obama ve Erdoğan'ın Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerinin bozulmasına ve İran'a fazla yakınlaştığı korkulara rağmen birbirini "kur" yapmaya devam ettiklerini kaydetti.
-"GÖRÜŞLERİNİ AÇIK YÜREKLE DİLE GETİREBİLİRLER"-
Bu bağlamda Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın "Benim Başbakanım, Başkan Obama'yı bir dost olarak görüyor. İkisi, görüşlerini açık yürekle dile getirebilirler. Her zaman mutabık olmayabilirler ancak pozisyonlarını paylaşacak kadar kendilerinden emin hissediyorlar" değerlendirmelerinin de aktarıldığı yazıda, Erdoğan ile Obama arasındaki "kanal"a ilişkin çeşitli örnekler de verildi.
David Ignatius, Obama'nın Seul Zirvesi'nde Erdoğan'dan İran'a bir mesaj iletmesini istediğini, Erdoğan'ın da, Obama'nın 2009'da yaptığı bir talebi kabul ederek Ruhban Okulu'nu açmaya "söz verdiği"ni yazdığı yorumunda, Erdoğan'ın, daha önce de Akdamar Kilisesi'nde ayin düzenlenme izni verilmesi yönündeki Obama'nın talebini de kabul ettiğini de belirtti.
-"OBAMA RADAR KONUSUNDA İKNA ETTİ"-
"Türkler de, Türk liderince verilen diğen bazı tavizleri de zikrediyorlar" diyen Ignatius, Obama'nın Erdoğan'ı füze savunma radar sistemini, İran'ı rahatsız ederek Türkiye'ye konuşlandırmaya "ikna ettiği"ni öne sürdü.
WP yazarı, Erdoğan'ın, ayrıca NATO'nun Libya'ya müdahalesi karşıtı tutumunu gözden geçirdiğine dikkat çektikten sonra "Obama, Türk kartını oynayarak yurt içinde bazı güçlü siyasi çevrelerini rahatsız etti" dedi ve örnek olarak Yahudi ve Ermeni lobilerinin tepkilerini gösterdi.
-"OBAMA İTTİFAKTAN MEMNUN"-
İnsan hakları örgütlerinin de ABD'nin Erdoğan'ın gazetecileri, yargıçları ve siyasi rakiplerini "sıkıştırması"na tolere etmesinden yakındıklarını kaydeden Ignatius, ancak Arap Baharı kararırken ABD Yönetimininin, komşuluk için bir "fener" olarak sevinçle karşılayabildiği "bu müreffeh Müslüman demokrasisi ile ittifakından memnun olduğu"nu da yazdı.
Ignatius, Bakan Bağış'ın "Mısır'a gidip bir camide dua edebilecek bir çok Müslüman lideri var. Ve demokrasiden bahsedebilen birçok Batılı lider de var. Erdoğan ise, her ikisini yaptı" sözlerine dikkat çekerek "Bu, Türkiye için bu günlerde bir çeşit koz. Ancak karşılıklı bir bağımlılık da var" dedi ve Obama'nın yeniden seçilmesinin, diğer dünya liderlerine göre Erdoğan için daha büyük önem taşıdığını savundu. (ANKA)