Olay, 16 Mayıs 2016 tarihinde merkez Bağlar ilçesi Kaynartepe Mahallesi'nde meydana geldi. İş yerine gelen A.Ü. adlı kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen emlakçı M.R.Ç., mahalleli tarafından dövüldü. M.R.Ç., olay yerine sevk edilen polis ekiplerince gözaltına alınıp, tutuklandı. Mahalle sakinleri, olaydan sonra şüphelinin oğluna ait internet kafenin camlarını kırıp, eşyalarını tahrip etti.
M.R.Ç. hakkında, 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılırken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da mağdur çocuğun avukatlığını üstlendi.
Mahkemedeki ifadesinde kendisine iftira atıldığını belirten tutuklu sanık M.R.Ç., "Çocuklar gittikten 5-6 dakika sonra YDGH örgütü adı altındaki gençler dükkanıma hücum ettiler ve ben darp ettiler. Bu çok güzel bir senaryodur, komplodur. 66 yaşındayım ve bu yaşıma kadar mahallede namuslu, sevilen bir kişiyim. Bu çirkin olayla ilgim yoktur" dedi.
"KIZIM ARKAMA SAKLANIYORDU"
Psikolog eşliğinde ifadesi alınan A.Ü. ise, cinsel istismarı doğruladı, sanığın olaydan sonra kendisine şeker verip gönderdiğini söyledi. A.Ü.'nün annesi M.Ü. ise, "Sanık, kızıma olayı bize anlatmaması için tembih etmiş. Kızım dükkandan çıktıktan sonra tirtiyormuş. Sanık ile bir düşmanlığımız yoktur. Kızlarım daha önceden sevdikleri sanığı, sonra sevmemeye başladı. Sanığın dükkanın önünden geçerken kızım arkama saklanıyordu" diye konuştu.
Kararını açıklayan mahkeme, sanık M.R.Ç.'nin 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan 10 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Sanığın cezasında herhangi bir indirim yapmayan mahkeme, tutukluluk halinin de devamına karar verdi.
"4 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN BU OLAYI KURGULAMASI İMKANSIZ"
Mahkeme gerekçeli kararını da açıkladı. Gerekçeli kararda, mağdurun istikrarlı ve samimi şekilde sanığın kendisine cinsel istismarda bulunduğunu ifade ettiği belirtildi. Henüz 4 yaşında olan mağdurun bu şekilde bir olayı kurgulayarak sanığa iftira atmasının mümkün olmadığı belirtilen kararda, bir tanığa baskı yapan sanık M.R.Ç.'nin cinsel yeterliğinin bulunmadığı yönündeki savunmaları üzerine Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilerek, ereksiyon testine tabi tutulduğu ifade edildi.
Alınan raporda, 'Enjeksiyon sonrası tümesans gelişmiş olup ereksiyon oluşmuştur' ifadelerine dikkat çeken mahkeme, bu nedenle sanığın 'çocuğun cinsel istismarı' suçunu işlediğinin sabit olduğunu kaydetti. Sanığın 60 yaş üzerinde olması ve mağdurun yaşının küçüklüğünün dikkate alındığını belirten mahkeme, cezanın alt sınırından uzaklaşılarak verildiğini ve indirim uygulanmadığını kaydetti.
DHA