Ergenekon Davası Kararı

TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili Hakkı Köylü, Ergenekon davası kararı ile ilgili olarak, "Bundan sonra akşam yatıp sabahleyin darbe yapsak mı diye düşünenler, 40 defa düşüneceklerdir" dedi. Köylü, Şerife Bacı Öğretmenevinde, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ergenekon davasının 5 yıla yakın bir süredir devam ettiğini hatırlatarak, bazı kişilerin davayı "Yüzyılın davası" olarak nitelendirdiğini belirtti. Davanın, Türkiye için çok önemli bir dava olduğunu vurgulayan Köylü, şöyle konuştu: "Mahkeme, bu davayı hükümeti devirmeye yönelik bir darbe olarak değerlendirdi. Cezaların bir kısmı şahıslara göre değişti. Bazılarına yüksek ceza verildi. Müebbet, ağırlaştırılmış müebbet ve uzun süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar verildi. Balyoz davasında olduğu gibi bu davada da Yargıtay, aynı sistem içerisinde dava dosyasını inceleyecektir. Yalnız buradaki zorluk şurada; davada 20'nin üzerinde iddianame var. Olaylar derinleştikçe ilave sanıklar meydana geldi ve ilave suçlar ortaya çıktı. Hepsine ayrı ayrı iddianameler düzenlendi ve bunlar da bir davada birleştirilerek, tek dava haline getirildi. Bu davanın en büyük zorluğu ve uzamasının sebebi buydu. Daha önce bitirilebilirdi." Türkiye'de herkesin demokrasiye inanması ve güvenmesi gerektiğini vurgulayan Köylü, artık adaletin de bu konuda üstüne düşeni yaptığını belirtti. Köylü, demokrasi dışı hareketlerle yönetimi ele geçirmenin, hükümetleri devirmenin, hükümeti ve meclisi çalışamaz hale getirmenin artık düşünülmemesi gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti: "Bir an için birileri düşünüyorsa ki bu zamanında çok düşünüldü Türkiye'de. Hep şundan kaynaklandı bu, 'Yaparsak, yaptığımız yanımıza kar kalır. Biz bu işte başarılı olduğumuz sürece kimse bize birşey diyemez, hesap soramaz' düşüncesi oldu ama öyle bir zaman geldi ki artık hesap soruluyor. Suç işleyen birisinin dışarıda gezmesini hiçbirimiz tasvip etmez. Suç işlemeyen birinin de bir gün dahi hapiste yatmasını istemeyiz. Bundan sonra akşam yatıp sabahleyin darbe yapsak mı diye düşünenler, 40 defa düşüneceklerdir. Ayrıca şu da var; Türk ordusu, bu işin orduyu yıprattığını ve görevi olmadığını, orduya itibar kaybettirdiğini artık idrak etmiştir. Onun için kendi görevini yapmaya çalışmaktadır. Ordunun şu anki düşüncesi budur."