Ergenekon davası kapsamında aralarında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın da bulunduğu 68’i tutuklu 273 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
Tanıkların dinlenilmesiyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanan davada mahkeme başkanıyla tartışan bir kısım sanık avukatı Celal Ülgen duruşma salonundan çıkarıldı. Tanık sıfatıyla ifade veren Başbakan Bülent Ecevit'in hastalığı döneminde acil müdahale ekibinden sorumlu olan Ankara eski İl Sağlık Müdür Yardımcısı Mustafa Bolkan “Ecevit'in tedavisini ve hangi sıvıyı vermemiz gerektiğini sorduğum Başkent Üniversitesi Başhekimi bana ‘hasta sizin, bizi ilgilendirmez’ dedi” diye konuştu.
Silivri Cezaevi Kampüsü’nde yer alan duruşma salonunda görülen davada, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay ile gazeteci Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 44 tutuklu sanık hazır bulunurken, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmanın başlamasının ardından Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, tanık Mustafa Bolkan’ı ifadesinin alınması için huzura çağırdı. Bu sırada bir kısım sanık avukatı Celal Ülgen ayağa kalkarak söz istedi. Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk’un söz vermemesi üzerine Başkan’la avukat arasında sözlü tartışma yaşandı. Başkan Hüsnü Çalmuk'un, söz vermemesi üzerine Ülgen ısrar etti. Çalmuk da, ''Duruşmanın inzibatını ben sağlıyorum. Söz vermiyorum” deyince Ülgen, ''Bana söz vereceksiniz. Avukatım. Söz istiyorum'' şeklinde bağırarak masaya vurdu.
Çalmuk ise Ülgen'e söz vermeyerek, dışarıya çıkmasını istedi. Ülgen'in ''Hangi yasaya göre çıkaracaksınız'' sözlerine Çalmuk, ''CMK'ya göre'' yanıtını verdi.
Ülgen'in, ''Kalktı o yasa'' şeklindeki sözlerine ''Kalkan bir şey yok'' diyen Çalmuk, CMK'nın 203. maddesini okudu. Çalmuk, ''Mahkeme düzenini bozan kişi dışarı çıkarılır. Sizde burada kişisiniz'' dedi.
Sinirlenen Ülgen bağırarak, ''Ben avukatım, kişi değilim'' diyerek, ''Ben çıkarım. Siz isterseniz çıkmam'' şeklinde konuştu. Çalmuk da, Ülgen'in salondan çıkmasını isteyerek, güvenlik güçlerinin yardımcı olmasını istedi. Güvenlik görevlilerinin kendisini zorla salondan çıkarmasını isteyen Ülgen diğer avukatların da ara girmesi üzerine salondan ayrıldı.
Avukat Ülgen’in salondan ayrılmasının ardından merhum Başbakan Bülent Ecevit'in hastalığı döneminde acil müdahale ekibinden sorumlu olan Ankara eski İl Sağlık Müdür Yardımcısı Mustafa Bolkan'ın tanık sıfatıyla ifadesi alındı.
Bolkan, Ecevit Başkent Üniversitesi Hastanesi'nden taburcu olup evine çıktıktan sonra İl Sağlık Müdürü'nün acil durumda müdahale ekibi oluşturduğunu, ekibin de başına kendisinin bulunduğunu söyledi. Acil müdahale ekibinde 4 doktor, 4 hemşire ve 4 şoförün bulunduğunu ifade eden Bolkan, ''Başbakan evine çekildikten sonra, eve yakın bir yer ayarladık. Bu tür görevler sözle verilir. Yazıya dökülmez. El yazısıyla ekip listesini hazırladık. Bir fotokopisini çekip, Recai Birgün'ün korumasına verdim. Acil durumda müdahale kapsamında ufak bir tatbikat yaptık. Bir telsiz kodu belirlendi. Kavşakların tutulması gibi kapsamlı bir hazırlık yapıldı'' dedi.
Başbakan yaşlı ve 55-60 kilo ağırlığında bir insan olduğu için acil durumda hangi sıvıyı vereceği konusunda kafasında soru işareti kaldığını belirten Bolkan, daha sonra şöyle konuştu:
“Tedaviyi bilmiyorduk. Bize bilgi verilmedi. Hastanın durumunu bilmiyordum. O nedenle Başkent Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ile görüşmeye gittim. Ecevit'in tedavisini ve hangi sıvıyı vermemiz gerektiğini sordum. Cevap vermedi. 'Tedirgin olduysanız valilikten görev yazısı getireyim' dedim. Başhekim, 'Hasta sizin, bizi ilgilendirmez' deyip çıktı. Bunun üzerine şok yaşadım. Bizi ilgilendirmez diye bir şey olamaz. Ecevit'e acil durumda nasıl müdahale edileceği konusunu İl Sağlık Müdürüne anlattım. O da Vali beye anlattı. Sağlık Bakanı Osman Durmuş'a iletildi. Bekleyin, işlem yapmayın denildi. Sonra da Ecevit GATA'ya sevk edildi. Bize, ekibi dağıtın dediler. Ekibi dağıttıktan sonra el yazısıyla yazdığım görevlendirme kağıdını da yok ettim. Bizlere Başbakan, Cumhurbaşkanı için yapılan görevlendirmelerde yazılı talimat yapılmaz. Şimdiki aklım olsaydı, evrakı yok etmezdim. Devlet arşivlerine gönderirdim'' dedi.
Duruşma şu sıralar Bolkan'ın soruşturma aşamasında alınan ifadelerinin okunmasıyla devam ediyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz